tevhid anlayışından bugün çok uzakta müslümanlar türkiyede. lafta allah bir der herkes ama ya şeyhini allah'a ortak koşar ya şeyhinin kitaplarını. ki bu şeyh dediklerimde zaten kendileri müşrik. işte malesef türkiyenin müslümanlaşması hindistandan gelen horasandan gelen sapkın tasavvufçularla olunca mayası bu sapıklıkla yoğurulunca böyle olmuş.
Allah ın hakları vardır insan üzerinde. bizi yarattığı yaratan olduğu rızıklandırdığı için üzerimizde tasarruf hakkı da vardır. bize emredip yasaklama hakkı da vardır. fakat bu zevatlar 'allah dostu' dedikleri haşa tabiki zibidilere tabi olur el eteğini öperler ve onun emir yasaklarına uyar onları 'yetiiiiş ya gavs' diye çağırır rızık dilerler şeylerinin kendilerini bir kavanoza koyup cennete sokacağına dahi inanırlar ete kemiğe bürünüp mahmut diye göründüğüne inanırlar allah'ın haşa sonra kalkar bunlar böyle yeaa derler. allah'ın bu mutlak haklarını kendi hakkı gibi satan müşriklere kendini peygamber as ile görüşüp konuşuyor diye tanıtan şerefsiz iftiracılara inanmakta şirktir. utanın.
edit: ayrıca bizi tevhid yanlısı olmakla 'suçlayarak' kendinin tevhid akidesine sahip olmadığını söylemş oluyorsun. akabinde tövbe şart. etmezsen mürtedsin.
Tevhid, alemde var olan herşeyi yoktan yaratan, onlara düzen veren, yada tanzim eden bir gücün varlığına inanmak, O'nu akıl ve düşünce yoluyla bulabilmek demektir. islami anlayışta, kainatı tanzim eden düzenleyen, planlayan, sistematize eden, adına ALLAH dediğimiz yaratıcıya inanmak birinci temel esas olarak kabul edilir.
Bu aynı zamanda genel anlamda insanın varoluşunun ilk aşamalarından itibaren mutlak anlamda çözmesi gereken temel çelişkidir. Ve bu çelişkiyi çözülmesi gereken diğer çelişkiler izler. Ancak kişi yada her insan ilk olarak bu temel çelişkisini çözmek yani kainatı yaratan bir gücün varolup olmadığı, sorununa kendi aklıyla cevap vermek zorundadır. Bu temel sorun çözümlendiğinde kişi çözümünün bu noktasından hareketle, bunu izleyen diğer sorunların çözümüne girişmelidir. Bu sorun çözümlenmeden, yada yanlış tercih yapılması durumunda, kişinin diğer tüm çözümlemeleri temelde yanlış bir zemin üzerine oturacağından kişi hayatın anlamını, insanın hedefini keşfetme konusunda açmazlara düşecektir ki, buda hayattan alacağı tadı almasına engel olacaktır.
Daha kötüsü insan varlık serüveninin diğer aşamalarında da, yani berzah, mahşer, ve ahiret aşamalarında da sıkıntılarla karşılaşacaktır... alıntıdır