Tevhid-i Tedrisat Kanununun kabulünden sonra misyoner ve azınlık okulları Milli Eğitim Bakanlığının denetim ve gözetimine girmiş; dinsel ve siyasal amaçlı eğitim yasaklanmış; ders programlarına tarih, coğrafya, yurttaşlık bilgisi, Türkçe dersleri eklenmiştir. Bu dönemde azınlık okullarında okutulan kitaplardan aziz resimleri çıkarıldı; okul binalarındaki haçların indirilmesi istendi. Dinsel sembollerin yalnızca okul kiliselerinde bulundurulmasına izin verildi. Din esaslarına dayalı eğitim ve din propogandası yapma yasaklarına uymayan yabancı okullar kapatıldı. Bunlar arasında Merzifon ve Kayserideki Amerikan okulları, izmirdeki Fransız okulu bulunur.
ülkedeki binlerce milyonlarca genci yeteneklerini kapasitelerini ilgilerini zeka seviyelerini dikkate almadan topyekun bir eğitim sistemine ve müfredata tabi tutmaktır. devrimler dönemi cinayetlerindendir.
tbmm tarafından 3 mart 1924'te kabul edilmiştir. bu kanunla
tüm okullar ülkedeki tüm eğitim kurumlarının maarif vekaletine (şimdiki meb) bağlanmıştır. eğitim ve öğretim birleştirilmiştir. Böylece farklı okullarda yetişen genç kuşaklar arasındaki kültürel çatışma ortadan kaldırılmıştır. Medreseler kapatılmış çağdaş, laik ve millî eğitim sistemine geçilmiştir.
Lan Kürtçeyle eğitim niye yok..
Üniversitelerde de olsun.
Adamlar mezun olunca da artık Kürtlerle birlikte takılırlar.
Kürtçeyle eğitim verecek öğretmenler Türk olacak hali de yok.
E sonra ayrışımlar arttıkça ayrı hukuk da lazım.
Lan Cemaat okulları açılıp islami eğitim versinler.
Mesela eğitim dili arapça olsun üstün arap medeniyetinin ilmi değerlerini öğrensinler
Darvinin teorisi olmasın, Yanında LAiklik karşıtı da yetişsinler.Aydın Cumhuriyetçi Laik Türkler tutup da cemaat okullarında öğretmen olacak hali de yok. Atatürk ü de çok abartı diye tarihte gösteririz hatta özerkliği iyice arttırınca hain bile yaparız.ilerleyen zamanlarda da Hukuğumuz da ayrı olur.
Kabaca Her insanı eşit gören ve ayrılıklar oluşturmaması için oluşturulmuş eğitim kanunudur. Bu kanunu ayrılıkçı ilan etmek çok hukuklu, Federe, herkesin kafasına göre at koşturup toplum içerisinde kutuplaşmaların hat safada olduğu devlet isteğidir.
3 mart 1924'de kabul edilen ve bilimsel,eğitsel kurumların tümünün, medreselerle birlikte milli eğitim bakanlığı'na bağlanmasını öngören kanun.
orijinal metin :
"yayım tarihi ve sayısı : 06/03/1340 - 63
numarası : 430
madde 1 - türkiye dahilindeki bütün müessesatı ilmiye ve tedrisiye maarif vekaletine merbuttur.
madde 2 - şer'iye ve evkaf vekaleti veyahut hususi vakıflar tarafından idare olunan bilcümle medrese ve mektepler maarif vekaletine devir ve raptedilmiştir.
madde 3 - şer'iye ve evkaf vekaleti bütçesinde mekatip ve medarise tahsis olunan mebaliğ maarif bütçesine nakledilecektir.
madde 4 - maarif vekaleti yüksek diniyat mütehassısları yetiştirilmek üzere darülfünunda bir ilahiyat fakültesi tesis ve imamet ve hitabet gibi hidematı diniyenin ifası vazifesiyle mükellef memurların yetişmesi için de aynı mektepler küşat edecektir.
madde 5 - bu kanunun neşri tarihinden itibaren terbiye ve tedrisatı umumiye ile müştegil olup şimdiye kadar müdafaai milliyeye merbut olan askeri rüşti ve idadilerle sıhhiye vekaletine merbut olan darüleytamlar, bütçeleri ve heyeti talimiyeleri ile beraber maarif vekaletine raptolunmuştur. mezkür rüşti ve idadilerde bulunan heyeti talimiyelerin ciheti irtibatları atiyen ait olduğu vekaletler arasında tahvil ve tanzim edilecek ve o zamana kadar orduya mensup olan muallimler orduya nispetlerini muhafaza edecektir.
(ek: 22/4/1341 - 637/1 md.) mektebi harbiyeden menşe teşkil eden askeri liseler bütçe ve kadrolariyle müdafaai milliye vekaletine devrolunmuştur.
madde 6 - işbu kanun tarihi neşrinden muteberdir.
madde 7 - işbu kanunun icrayı ahkamına icra vekilleri heyeti memurdur.
gunumuz turkcesi'yle :
"
kabul tarihi 3 mart 1924- 63
numarası : 430
madde 1. türkiye'deki bütün bilim ve öğretim kurumları milli eğitim bakanlığına bağlıdır.
madde 2. şer'iye ve evkaf vekaleti veya özel vakıflar tarafından yönetilen bütün medrese ve okullar milli eğitim bakanlığı'na bağlanmıştır.
madde 3. şer'iye ve evkaf vekaleti bütçesinde, okullara ve medreselere ait olan birikimler, milli eğitim bakanlığı bütçesine devredilecektir
madde 4. milli eğitim bakanlığı, yüksek din uzmanları yetiştirilmesi için, üniversitede bir ilahiyat fakültesi açacak; imamet ve hatiplik gibi dini hizmetlerin görülebilmesi için de ayrı okullar açacaktır.
madde 5. bu yasanın yayımı tarihinden başlayarak genel eğitim ve öğretimle görevli olup, şimdiye keder milli savunma'ya bağlı olan askeri ortaokul ve liseler ile, sağlık bakanlığına bağlı olan yetim yurtları bütçeleri ve eğitim kadroları ile birlikte milli eğitim bakanlığına bağlanmıştır.bu ortaokul ve liselerde bulunan eğitim gruplarının bağlantıları, bundan sonra ait oldukları bakanlıklar arasında değişiklik suretiyle düzenlenecek ve o zamana kadar orduya bağlı olan öğretmenler orduya bağlılıklarını sürdüreceklerdir.
madde 6. bu yasa yayımı tarihinde geçerlidir
madde 7. bu yasanın yürütülmesinden hükümet sorumludur
.
Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile eğitim birliği bir sistem olarak benimsenmiştir. Yeni Türkiye'nin kültür hayatında çok önemli bir aşamayı başarıya ulaştıran Tevhid-i Tedrisat Kanunu, aslında büyük bir kültür hamlesidir. Eğitimin birleştirilmesi ile, özellikle 19. yüzyıl sonlarından beri Türkiye eğitiminde görülen medrese ve okul (mektep) diye devam eden ikililiğe son verilmiştir. "Tevhid-i Tedrisat Kanunu" ile öğretim ve eğitim birliği sağlanarak milli kültür birliğine yönelmek istenmiştir. Öğretim ve eğitime milli ve laik bir karakter veren Tevhid-i Tedrisat Kanunu, milli gelişme tarihinde daima büyük yer tutacak bir inkılabın da adı olmuştur.
3 Mart 1924 tarihli Tevhid-i Tedrisat Kanunu, öğretim ve eğitimin birliğini sağlamakla beraber medreselerin de kaldırılmasını sağlamıştır. Keza 3 Mart 1924 tarihli, Şer'iye ve Evkaf Vekaletlerinin kaldırılmasına dair kanunla da, vakıfların bağlı bulunduğu vekalet (bakanlık) kaldırıldığından ve Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun üçüncü maddesi ile de Şer'iye ve Evkaf Vekaleti bütçesinde mektepler (okullar) ve medreseler için ayrılan ödenek Maarif Vekaletine (Milli Eğitim Bakanlığına) devredildiğinden, medreselerin kaderini tayin Maarif Vekaletine bırakılmıştır.
2 Mart 1926'da kabul edilen, "Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun" Tevhid-i Tedrisat (Öğretimin Birleştirilmesi) Kanunun ilkelerinin ışığı altında eğitim hizmetlerini düzenlemiştir. Devletin izni olmadan hiç bir okulun açılmayacağını öngören Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun aynı zamanda çağdışı bütün derslerin okul müfredat programlarından kaldırılmasını da sağlamıştır
eğitimi tek elde toplayıp birleştirerek osmanlı döneminden kalan karışıklığa son vermek amacıyla 3 mart 1924'de ilan edilmiştir. böylece bütün eğitim kurumları milli eğitim bakanlığına bağlanmıştır.