TEVAZU': Alçak gönüllülük. Kibirsizlik. Mahviyet hâli. (Bak: Küfran-ı nimet)(Her adam için, hey'et-i içtimaiyede görmek ve görünmek için mertebe denilen bir penceresi vardır. O pencere kamet-i kıymetinden yüksek ise, tekebbür ile tetâvül edecek; eğer kamet-i kıymetinden aşağı ise, tevâzu' ile tekavvüs edecek ve eğilecek. Tâ, o seviyede görsün ve görünsün. insanda büyüklüğün mikyası, küçüklüktür; yani, tevâzudur. Küçüklüğün mizânı büyüklüktür; yani, tekebbürdür. M.)"
"eğer başkaları tarafından övülmek isterseniz, mütevaziliği yem olarak kullanın."
Bu cümlede anlatıldığı gibi;
Fazla ve gereksiz tevazu, aslında içten içe insanı sıkıştıran ve engel olunamayan kibir ve egonun davranışlara yansıyan hali ve nihayetinde övülmekle övünme isteğidir.
Dolayısıyla fazlası faziletten değil, kibirdendir.
görmemişlikten uzak, alçakgönüllülüğü içten bir şekilde sergilemektir. ki zaten görmemişlikten uzak olmanın, daha önce görmüş olmak gerekmez. işte bu noktada tevazu devreye girer. tevazunun yapmacıklığı olmaz. daha doğrusu yapmacıklığı hemen belli olan şeyler varken, tevazulukta yapmacıklık yapılmaya bile yeltenilemez bence.
insana çok yakışan bir özellik. TAKLiT tevazu da var tabi. bazıları ustaca tevazu sahibi gibi görünür ve kısmen başarırlar da bunu. bir de garibim açık açık çok mütevaziyimdir deyip kendi söylemiyle çelişen saftirikler vardır.
Çoğunluğun zannettiği üzere alçakgönüllülük, yüzü yerde olup utangaç olmak değildir. Eziklik hiç değildir. Tevazu, kendini karşındaki insanla insan olmak açısından eşdeğer görmektir. Misal olarak tevazu ile aynı kökten gelen muvazene kelimesi denge anlamını taşımaktadır.
Olaya bir de dini açıdan bakacak olursak "kendini karşıdakinden aşağı görmek" anlamı "tezellül" kelimesi ile karşılanır ve tekebbür (kibirlenme) kadar olmasa da bu huy da hoş görülmemiştir.
Son olarak bir de mevlana sözü ekleyeceğim "... her kim olursa olsun bir insanı küçümsemek akılsızlık, çok büyük görmek de korkaklıktır..."
Allah'a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz, Allah kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez.
yapabileceklerinin ve yapamayacaklarının ya da yapmaması gerekenlerin bilincinde olan mütevazi kişilikle birlikte başkalarının değerlerinin de bilincinde olmak ve saygılı olmaktır. insanın kendisini tanımasıyla ortaya cıkabilecek bir kavram ya da kişilik halidir.
Tevazu, bütün şeref ve üstünlüğün ancak Allah'ta olduğunu bilip nefsine uymamak ve kibre düşmemektir.. Tevazu, Hakk'a karşı hayalı, halka karşı vefalı olmaktır.
peygamber efenfimiz (sav) "kim tevazu ederse ALLAH onu yüceltir, Kimde kibrederse onu alçaltır buyurmuştur.
Yeryüzü gibi (tevazulu) ol ta ki sende gül bitsin.
doğuştan kazanılan, insanın yapısında olan zenginliktir. zorlamayla mütevazı olmaya çalışanlar önceki hallerinden daha kibirli göründüklerinin farkına varmalıdırlar.
nesli tükenmek üzere olan hatta belki de tükenen bir fazilet. malesef çıkar ilişkisi içerisinde yaşayan günümüzdeki insanların göt kalkıklığı fiat tempra dan bile daha fazla olması buna kanıttır.