genelde boşluk doldurmaya yarar. boyu diğerlerine göre uzun olduğundan burnu havada biraz. sahneye çıkışıda ayrı bir seramoni. bir ahestelik, bir kasıntılık sormayın gitsin. zorla geliyor havalı şey. birde 'z' ye bakın. hiç öyle mi? iki büklüm olmuş zaten garibim, lazım olsada geliyor, olmasada "bana ihtiyacın var mı yok mu?" diye sormaya.
hep öyle olmuştur zaten. en ihtiyaç duyduğun zamanda bulamazsın boşluk dolduracak bir parça. işe yaramayacaklarla idare edersin bir süre. kırık dökük inşa edersin yapını. beklersin gelir belki bir sürü puan aldıracak bir parça.
(bkz: tetris tadında hayatlar)
bir dönem çocuklar arası çılgınlık yapan tetris oyununda her oyunda beklenen, zaman zaman oyunun temeli sayılan parçasıdır. öyle ki her şekli koyar edersin de bir çubuk gelmek bilmez, adamı hasta eder, sonunda game over a kadar götürür nalet şey. diğer şekillere göre daha az gelen, gelince de insanın heyacana kapılmasına neden olandır.
hep beklenir,tam gerektiği yer doldurulunca gelir, çöt diye ekranın orta yerine konuçlanır,sonra bir daha düzen müzen sağlanamaz,her şey onun üstüne yığılır, oyun da en zevkli yerinde bitiverir. dönmesi istenilen eski sevgilinin beklenmedik bir anda dönüp hayatı alt üst etmesi gibi. *
dik olarak koyacak yer olmadığı zamanlarda mecburen yan yatırılan ve böylece bir işe yaramayan, "anuna koyaydım zamanında gelsene lan it" tepkisini üzerine çeken çubuktur.
oyunun nerdeyse bitmesine yakın gelen ve girmesi gereken deliğe geliceye kadar dik olarak çevrilemeyen, akabinde deliğin ağzını yatay bir şekilde kapatınca soyuna sopuna küfredilen çubuktur.