her nedense gelmesinden ümit kesilip kendisi için hazır edilmiş boşluklar alelade şekilde kapatıldıgı anda geliverir.
otobüs beklerken sigara yakıldıgında otobüsün gelmesi gibi bir şey.
(bkz: murphy yasaları)
sene 2009, knight online, silk road, counter strike, bok ve bilimum püsür...
bir zamanın efsanevi oyunu tetris olmuş tarih, süper mario desen bağkur'dan emekli artık, mortal kombat ve street fighter'daki dovüşçüler ergenekon'dan gözaltında... ataride ördek vuranlar ise kaçak avlanmaktan aranmakta!?! 3d oyunlar ezmiş geçmiş hepsini üstad, yapacak bir şey yok...
düşünüyor da insan şu anda bu başlığı okuyan çocuklara(90 lardan sonra çocuk olanlar için) ne kadar anlamsız ve garip gelecek bu başlık. akılda belirecek soruların başında ise "çubuk ne lan?" gelecek. kalıbımı basarım. artık tetris oynayan da yok zaten. ama çok güzeldi tetris be. 90larda çocuk olmanın getirisi olarak level 9'da tetris oynayamayan mahalle maçında kaleye geçerdi şerefsizim. bir çeşit sosyal statü simgesiydi o zamanlar...
bir "kare", bir "z", bir "t", bir "büyük l" bir de çubuk vardı. herkesin taktiği farklıydı. kimisi patır kütür indire indire oynardı, kiminin felsefesi ise elinde bir avuç çekirdek biriktirip hepsini bir anda yiyen psikopatlar gibi çubuk bekleyip 245 sırayı aynı anda patlatmak ve orgazmik anlar yaşamaktı. amma velakin nasıl oynarsan oyna çubuk büyük ihtiyaçtı o günlerde. türkiye'nin imf'ye yok diyemediği gibi, kimse çubuğa yok diyemezdi! ne zaman görürsen gör; öylesine giydiğin bir pantolonun cebinden para çıkması, perşembe sanarken cuma olması, kafadan attığın tüm soruların tutması gibi sevinirdi herkes yemin ederim...
o yüzden çubuk için söylenen şu asil sözle entrymi bitirmek isterim;
çubuk dışındaki her şeyi getiren yanlış bekleyiş. yamuk yumuk diz sonra çubuğu araya sokunca rahatla... ben "çubuk zaten gelmeyecek ki biliyorum" diyordum ve çubuk geliyordu. planlarımı da çubuğun hiç gelmeyeceğini farz ederek yapıyordum. kendisiyle aramızda böyle ters köşeye yatırmalı ilginç bir sinerji vardı. ayrıca tetriste çubuk bekleyen insanlar hayatta başarıyı kolay yoldan ve kısa sürede yakalamayı hedefleyen insanlardı. halbuki planlarını benim gibi çubuğun gelmeyeceği şekilde yapsalardı çubuğun gelmesi bu kadar önemli olmayacaktı.
mal gibi bütün kareleri üstüste koymanın verdiği bir sıkıntıdır. ne var da koyarsın o üç kareyi üst üste. bir de mal gibi bi tane de l* konur onların üstüne.. sonra bekle dur. tam gelir çevirecem derken onuda yerleştiremezsin falan. büyük rişk, şitres yaratır.
gelen tüm iğrenç şekilleri subsurat oluşturacak şekilde yerleştirip blok düşmek için malum şekli bekleye bekleye ekran tavan yapardı hep. ha geldi ha gelicek diye kasardım hep ama nedense hep umudun bittiği noktada gelirdi lanet çubuk. oyunuda piç ederdi artık.
sigara yakmadan gelmeyen otöbüs gibidir.
kaç tetris kırdırmıştır kim bilir.
gelirse ilaç gibidir.
gelmesse oyunun anası sikilir.