tetris oynarken herkesin stratejisi farklıdır.bazıları sadece bir sütunu boşluk bırakarak diğer tarafları doldurur ve uzun çubuğu bekler.uzun çubukların üst üste gelmesi ise o bünyede müthiş bir haz ortaya çıkarır.
bazen oyunun, bir tane çubuğun bile durumu kurtaramayacak bir hale gelmesine neden olan beklemedir. tepeye kadar çıkılır, artık en az 3 tane çubuk ihtiyacı vardır. 1 tane gelirse eğer; annesinden dondurma isteyip de şeker alınmış çocuk gibi, 2 tane gelirse eğer; babaannesine gittiğinde sadece dedesinden harçlık alan çocuk gibi, 3 tane gelirse eğer; akşam yemekte zeytinyağlı dolma, humus, börek varmış gibi sevinilir.
insanı bir taraftan lolipop günlerine geri döndüren, yekinden de nereden şimdi bu garip hede dedirten ama gülümseten hatta güldüren entry, donnie darkoya bol çubuklu günler
çubugun o boslugun içine yavas yavas yerlesmesini izlemek, yazdıgı entry bitince ufka bakan yazar kıvamına gelmenizle esdegerdir, beklemek bile zevk verir.
her nedense gelmesinden ümit kesilip kendisi için hazır edilmiş boşluklar alelade şekilde kapatıldıgı anda geliverir.
otobüs beklerken sigara yakıldıgında otobüsün gelmesi gibi bir şey.
(bkz: murphy yasaları)
oyunu bir süreliğine rahatlatmak için oluşan bir beklentidir. allahın cezası sandalye şekilleri arda arda gelip bu şeklin üç versiyonunu da sokacak yer bulunamadığından ve arkasından hep küp şekilleri geldiğinden bu çubuklar oyunun gidişatı için karanlıktaki mum gibidir, beklenendir, özlenendir. sonunda çubuk gelip ahahha şimdi bittin kıçımın oyunu dendiği vakit bu sefer l şekillerini gönderir allahın cezası şeytan icadı. sonuçta ipler hep iki kalem pille çalışan aptal aletin elindedir.
godot alınmasın ama godot'un hiç gelmemesi gibi bir hadisedir bu. siz oyun boyunca gerekli yapıyı, inşayı halletmiş puanlar için elzem olan şu çubuğu beklersiniz. lakin kendileri ısrarla bir türlü ekrana teşrif etmezler. o bir türlü gelemeyen çubuk zamanla bünyenizde çölde şelale etkisi yaratır. sinirden kudurur, aleti parçalama derecesine gelirsiniz.
lakin işte olmayınca olmuyor ve ne oluyor ? game over oluyor.
çok defalar tarafımdan tecrübe edilmiştir, oradan biliyorum.
ha tüm bunlar dışında bir de şöyle bir durum mevcut; artık bu "tetriste çubuk bekleme" hadisesi zamanla bünyemde hobi gibi bir şey oldu. boş zamanlarımda çubuk bekliyorum, evet.
dengesizim, evet.
mal gibi bütün kareleri üstüste koymanın verdiği bir sıkıntıdır. ne var da koyarsın o üç kareyi üst üste. bir de mal gibi bi tane de l* konur onların üstüne.. sonra bekle dur. tam gelir çevirecem derken onuda yerleştiremezsin falan. büyük rişk, şitres yaratır.
daha önce, t şeklinde olanı yerleştirmediğimize bin pişman ettiren bekleyiştir. minicik yer kalınca, çubuk gelir, heyhat! çok geçtir. o kazık gibi çubuğu sokacak yer bulamazsınız.
kişiyi yıpratan hadisedir. lakin içinde bir de dayanılmaz bir heyecan ve cazibe de barındırandır. işte bu nedenledir ki görmüş olduğunuz şu dengesiz roark kişisinin vazgeçilmez hobisidir. dikkatinizi cezbederim hobi olan tetris oyunu değil özenle ve istekle oradaki çubuğu beklemektir. boş zamanlarımda çubuk bekliyorum, evet.
yine düşündüm de cidden tuhafım, ona da evet.
ayrıntılı bilgi için lütfen ;
(bkz: tetriste cubuk beklemek/#3516810)