bir test sınavında düşünülmeksizin yapılan tercih yöntemleri olarak tanımlanabilir.
ilk beş a, sonra b diye devam eden stil
a, b, c, d, e sırayla
kombine yöntemler
allah ne verdiyse
bütün soruların cevabında aynı şık işaretlenir.bu sayede matematiksel olarak 100 üzerinden 25 almanız gerekmektedir. üniversite sınavında sizin bölümünüze ait olmayan ve çözemeyeceğiniz ya da sadece 3-5 tane cevap verebileceğiniz bölümlerde işe yarar.
a) -1
b) 0
c) 1
d) 2
e) 3
görüldüğü üzere 2 tane 1 vardır ancak birisi eksi değerliklidir.
pozitif olanlar çoğunlukta olduğu için +1 seçilmeli yani cevap c şıkkıdır.
adana(a)- ceyhan(c) arasında kalınca kesinlikle adana(a) şıkkı işaretlenmelidir.çünkü ceyhan, adana'nın ilçesidir.yani alt kümesidir.
b ile d arasında kalınırsa c şıkkı işaretlenmelidir.b ile d nin arası c şıkkıdır.
girdiğiniz sınav öss ise ve ayrıca biraz da başarılı bir öğrenciyseniz sınavdaki toplam a,b,c,d ve e şıkları sayıları birbirine eşit ya da çok yakındır. diğer soruların genelinden emin olan kişi biraz da mantık yürüterek şıkkı tahmin edebilir.
<fıntdık fıstık yedik ordan çıkıp eve geldik....vs.> için hangisidir doğrudur?
a) fıstık bayattı
b) fındık yemedik ki
c) fındık 8 ytl olacak
d) evi kaybettim
e) fındıkla fıstığı karışımı gerçekten mükemmel oluyor,herkese tavsiye ederim.
gibisinden bir soru olursa mutlaka ve mutlaka en uzun cevap doğrudur..yani doğru cevabımız e şıkkıdır.
-peşpeşe 4 tane aynı şık işaretlediyseniz bir şeyler ters gidiyor demektir.
-profesyonel hazırlanmış testlerin cevap şıklarının sayısı birbirine yakındır. aynı şık sayısı varsa sınav kağıdınızı fazla -kurcalamadan verip çıkınız.
-"aş. hang. değildir?" sorusuna binayen seçenekler arasında farklı olan şık genelde cevaptır, "...hangisidir?" sorusunun cevabı birbirine yakın şıklardan biridir.
-ilk akla gelen şık %99 doğrudur. sonradan değiştirmeyin yakmayın kendinizi!!!
-kendinizi soruyu soranın yerine koyup cevapladığınız takdirde %75 tutturursunuz.
bu öğütler soruda sorulan konu hakkında hiçbir bilgisi olmayanlar için tasarlanmıştır, bundan doğabilecek bir açılmayan şemsiye durumunda bana ne denilir.
eğer ders hakkında zerre kadar fikriniz ,bilginiz yoksa 20 soruluk bir testte yapılacak en iyi şey 20 soruyu da aynı şık olarak işaretlemektir.
en azından 20 puan garantidir.
belki bakarsınız sizin seçtiğiniz şıktan 8 tane vardır.
minik kardeşlerimiz için 4 şıklı testlerde yapılacak işlem basittir. silginin her bir ucuna 4 şık yazılır silgi atılır gelen şık tereddütsüz işaretlenir. ancak öss ye hazırlanan yurdum gencine bu sökmez yetmez. o zaman yapılması gereken eşit açılarla sıraya 5 şıkkın yazılıp bir daire oluşturmasını sağlamaktır. ortaya kalem konur ve çevrilir kalemin ucunun gösterdiği şık doğrudur. denenmiştir.
herkeste işe yaramayan tekniklerdir. bu yuzden ballı diye tabir edilen sinifa dahil olmayan kişilerin boşu boşuna kullanmaması gerekir bu teknikleri. şahsen 7 yıllık ortokul ve lise tahsilim boyunca yukarıda teferruatlı bir biçimde anlatılmış olan tekniklerin hemen hemen hepsini demedim ama her nedense hiç zaman o mutlu sona ulaşamadim. zaten bu 7 senenin ardindan da üniversiteye girdik ve test denen mefhumun üniversitede hiç de ragbet gören bir şey olmadiğini anladik.
hiç unutmam lise2'nin son matematik sinavıydi. kuşlar ötüşüyor böcekler vızıldıyordu. hava mevsim normallerinin üstündeydi ve saha futbola müsaitti. nasıl olduysa matematik hocamız bu son sinavın çoktan seçmeli olmasına karar vermişti(bildiğimiz test işte). neden olduğunu bilmem ama, ben de her ögrenci gibi "test" lafini duyunca sevinmiştim bir an için. ancak bu sevincimin ne kadar yersiz olduğunu sinavdan sonra anlayacaktim.
matematikle uzaktan yakından alakası olmadiği halde buyuk bir talihsizlik ornegi gostererek tm'ye giden bir ogrenci olarak, bu sinavda zaten cok da iddiali sayılmazdim. hoca testleri dagittii. test yapragına bir göz gezdirdim önce. tabi hiç bir halt anlamadim normal olarak. e hoca da "yanliş dogruyu götürmüyor" deyince en mantiklisi hepsini aynı şık işaretliyim dedim. o an için gayet de mantikli gelmişti oysa. önce her sorunun yanına "x" mix yaptim. karalayıp sayfayı doldurdum kisacasi. sonra, acaba hangi şıkkı işaretlesem diye düşündüm birkaç saniye. "b" olsun anasını satayim diyordu içimden bir ses. o an için o sesten başka güvenebileceğim kimse olmadigi için başladım işaretlemeye.
1)b
2)b
3)b
4)b
5)b
.
.
.
20)b
her şey ne kadar da güzeldi o an. tamam, zaten umudum yoktu ama en azından sıfır almam mantiği hakimdi. fakat bir şeyi düşünmemiştim. bizim hocanin yaptiği sinav hiç de ösym mantığına uymuyordu aslında. işin en can yakan kısmı ise hiç bir sorunun dogru cevabi "b" değildi. koca testte hiç mi "b" olmaz be kardeşim... yoktu, yoktu, yoktu. sonuç olarak ben sifir aldim, sinif ortalamasindaki inanilmaz yükselişe inat. ama yıkılmadim, ezilmedim.
işte o gunden beridir "b" harfiyle aramizda hafiften bir husumet vardir. sözün özü, siz siz olun sakın butun soruları "b" işaretlemeyin. ondan sonra da demedi demeyin.
dijital okuma sistemlerinin okuduğu sınav kağıtlarında her şıkkı ayrı bır renkle işaretlerseniz. sınavı banko geçermişsiniz. ancak kağıdı sisteme sokan görevlinin farketmemesi gerekirmiş. ben söyleyenin yalancısıyım.
oncelikle soru numarasına bakılır ornek olarak 21 daha sonra sıklarda sırayla a-b-c-d-e 21 e kadar bir soldan saga bir sagdan sola sayılır, hata yapılması sarttır ki sıralı bir cevap cıkmasın bulunan cevap gonul rahatlıgıyla isaretlenebilir.
ilkokulda üç şık olur ve ,
al la hın de di ği o lur dersin heceleyerek çıkanı işaretlersin
ama çakalsındır hep aynı şıktan başlamazsın tekerlemeye çünkü hep aynı cevap doğru olamaz.sonuç şansa bağlıdır.
ortaokulda göze güzel gelen (şık sayısı 4)
lisede kulağa hoş gelen (şık sayısı 5)
üniversitede yakın gelen (şık sayısı çok ) şık işaretlenir kadere bırakılır.
insan 7 sinde ne ise 70 inde de odur atasözüne en güzel örnektir.