Mark Hoffman'ın ta kendisidir, Adam öyle bir şerefsiz, öyle bir puşt ki sırf Jigsaw'un eşini öldürmek için karakola sızıp kendi meslektaşlarını, ardından da Jill'i öldürüyor.
Seri katillerin bile belli standartları olur, Hoffman bir seri katil olmaktan da çıktı.
Bildiğin bir terörist, bir Vatan haini.
Gordon ve yanında ki iki kişi olmasa bu piç çocukları bile öldürmekten çekinmezdi.
John Kramer gibi kurbanlarına kurtulma şansı vermeyen, önüne çıkan her insanı iyi kötü ayırt etmeksizin öldüren, Doktor Gordon tarafından ayağı zincire vurulup ölüme terk edilen yavuşak Dedektif Hoffman tipitipidir hiç şüphesiz..
Edibüdü: Kadınlara tecavüz eden şişko bir sapık vardı uzuvları falan kopuyordu o da bu kategoride..
Hoffman, baştan sona “şerefsiz” olarak etiketleniyor, ama mesele o kadar basit değil. Bu adamın derdi, adalet sistemine olan güvensizlikle başlıyor. Kardeşini öldüren herife sistem ceza veremiyor diye kendi yöntemini devreye sokuyor. Şimdi bu mudur? Evet budur. Adam aslında sisteme güvenmeyip kendi adaletini sağlamaya çalışıyor. Burada “masum insanlara zarar verme” amacıyla başlamıyor, olayın ucu kaça kaça buralara geliyor.
bu adamın olayı “ben Jigsaw’un mirasını devam ettireyim” falan değil, kendi çıkarını ve intikamını güdüyor. Yani, az buçuk çakallığı var, eyvallah, ama sırf Jigsaw’un eşini öldürdü diye her şeyini silip atmak da işin kolayına kaçmak olur.
Karakteri anlamadan dümdüz gömmek biraz yüzeysel kalıyor be.
