bunların birde başını sıkı sıkı bağlayıp yaka bağır açık giyinen çeşitleri var. sorsan inançları nedenile bağlıyor. bu ne çelişkidir anlamıyorum. başörtüsü oyuncak değildir.
hatta lafı bile var; bizim gelin bizden kaçar, başını örter k.çını açar.
devekuşu'nun türbanlı versiyonudur ki gördüklerimiz arasında iyi durumda sayılabilir. erkekler tahrik olur zihniyeti ile saçlarını kapatıp boya fıçısına düşenlerden, daha çok erkek bana baksın zihniyetiyle ellerinden gelen tüm şekli ve kinetik kaşarlıkları yapanları da biliyoruz.
mesele kafayı kapatma meselesi değil mesele güce taparak olguları olduğundan farklı şekillerde çıkarlarına alet edenlerden daha ne beklenir ki.
islamiyet'in emirlerine göre doğru olmayan biçimde örtünmeyi seçmiş kadının çelişkili bir davranış sergilemesinden ibaret olan durumdur. zannediyorum kimse aksini iddia etmiyor. en azından ben, "hayır kuran'da başını kapatıp götünü açmalısın" yazıyor diyene rastlamadım. ki bunu deseydi, yine islami kurallara göre dinden çıkmış olabilirdi. en nihayetinde bu eylemi ifa eden kadınlardan rahatsız olmak, pek mana veremediğim bir durumdur.
mesela ben, pepee baskılı bir bluz giymiş ve parlak sivri burun kunduraları ayağına geçirmiş bir adam görünce çaktırmadan gülümsüyorum. neden? benim o yüksek algı kapasiteme göre bu adam çelişkili bir hal içindedir. üst tarafta spor bir tarz kullanmışken, alt taraf kahtalı mıçı gülümsemesi ile arzı endam etmektedir. çelişki var mıdır? bana göre bittabi vardır.
he diyeceksiniz ki, aynı şey değil. birinde inancın kapsadığı bir çelişki varken, diğerinde genel moda algısına aykırı bir duruş vardır. ben de sabır ile diyeceğim ki, moda hassasiyeti bile bir inancı yargılamaktan daha eftaldir. zira, bir kişinin inancını yargılayabilmek için hele ki aynı inanca sahipsen, kusursuz bir din mensubu olmak zorundasındır. eğer böyle bir halin söz konusu değilse, karşı tarafın "tamam ben çelişkiliyim ama sen mensubu olduğun dinin emrini ne kadar uyguluyorsun ki? senin çelişkilerin neden arşa uzanıyor o vakit" deme hakkına sahip olacaktır, haklıdır.
diyelim ki yargılama hakkını kendinde gören zat hiçbir inanca sahip değil. bu durumda herhangi bir insanın çelişkisine kin kusarken, kendi insanlığındaki çelişkileri yok etmesi gerekir. hadi şimdi kapının önüne bir tas su koy. insanlığın bunu gerektirir.
insanlar mini etek giymiş, başörtüsü takmış, peçe takmış, yok ateistmiş yok efendim eşcinselmiş yok kıçına çubuk sokmuş (bunu şimdi uydurdum) bunların hiç birini umursamayan ben, işte buna kızarım. kız keserim bacaklarını o ne öyle derim ya da şey derim (bkz: kalk kız soğan hazırla gerizekalı)
kendisiyle çelişmesidir. ve gün geçtikçe bu tür örtülüler(!) artmaktadır. hakkını veremeyeceksen zor geliyorsa saçını kapatmakla olmuyor o iş öyle. hakkını verebilenlere de çamur atılmasına neden olmasalar bari.
