sokakta yasaklayalım. malezya iran olmayalım ama tunus olalım. her yerde yasaklansın lan ne o öyle başörtülü pardesülü iğrenç hiç cumhuriyet kadınlarnıa yakışıyor mu? giysin efendi gibi mini eteği sergilesin güzelliğini... *
(bkz: saldırın seferoğulları) (bkz: tesettüre ölüm)
mesela plajlarda tesettür yasaklanabilir. yazık değil mi erkek milletine yahu mis gibi bikinili hatun seyredeceğine baştan ayağa kumaş mı seyredecek adam! oda insan, ona da yazık! yoksa bu adamları beğenmiyor mu tesettür giyenler? **
kuran da geçen ayetler ile insanlığa emrolunmuştur,
-namaz kıl,
-oruç tut,
-kadınlar dışarıya çıkarken, öztülerini omuzlarına kadar indirsinler..
bunlar kesin emirler dir, sadece müslümanlara değil, tüm insanlığa emrolunmuştur.
ancak, bunu kabul etmeyen kafir, kabul edip uygulamayan günahkar müslüman olur.
kuranda belirtilen, kesin olarak emredilen, namaz kılma olayı vardır. ülkemizde 70 milyon müslümandan belki 10 milyon kişi ancak beş vakit namaz kılıyordur, kalan 60 milyon kişi kılmıyor. bu emir. kılmayana kim bugüne kadar bir laf etti acaba?
kimse etmez, kılını bile kıpırdatmaz o insana karşı.
peki diğer bir emir, başörtüsü... Allah ın sevgisini kaybetmekten korkan takar, örter, sarar, bağlar. diğerinin sevgi kaybetme kaygısı veya kaygısızlığı onu hiç alakadar etmez. peki kuran ın emrini benimseyen, sevgiye mazhar olmaya, ona layık olmaya çalışanın isteği neden batar korkusuzlara.
evinin dışında ört diyor ayet. bu kadar net.
not: başörtüsü ile yaşam tarzım gereği hiç ilgim olmadı, günahkarmıyım? inancım varsa sanırım evet, ama bu sadece benim günahım. başkalarının günahına ihtiyacım yok. taşıyamayabilirim.
basörtüsü bir dini vecibedir. iddia edildiği gibi türkiye cumhuriyetine karsı siyasi bir sembol olsaydı yurt dısına cıkan kadınlar ülkeden cıkar cıkmaz baslarını acarlardı. yada amerikaya okumaya giden basörtülü kardeşlerimiz amerikada acık gezerlerdi.
bu durumda basörtüsünün takılmasının her hangi bir yerde yasaklanması din ve vicdan özgürlüğüne aykırıdır. buda doğal olarak laikliğe aykırıdır. laiklik karsıtlarını bu sebepten dolayı kınıyorum.
türkiye cumhuriyetinde dolanan bütün kadin kafalarinda yasaklansin. zira yakışmıyorlar bu ülkeye hiçbiri. masa örtüsü olarak kullanilsin, dekoratif ve amaca uygun olur.
--spoiler--
bu açıdan devletin bulunduğu yerlerde türban ve tesettür yasaktır
--spoiler--
yukarıda belirttiğim yerlerdir. bu fikirde olan arkadasların bu alanlar dısına cıkmaması tavsiyemdir. zira cıktıkları anda öldüreceğim. malum devlet yoksa kurallarda yok.
kimse kimsenin giyim özgürlüğüne karışamaz. fakat türbanı ve tesettürü bir simge olarak kullanmak yanlıştır. bununda cumhuriyete, devlete karşı bir simge olarak kullanıldığı ortadadır. bu açıdan devletin bulunduğu yerlerde türban ve tesettür yasaktır. devletin bulunduğu bu alanlarda, resmi kuruluş ve alanlarıdır. bunun dışında kimse kimsenin türbanına karışmaz, karışamaz. fakat türbanıyla övünen kadında kamusal alanlarda bunu takamaz. **
yasak olması gereken yerlerde yasaklanmıştır fazla elleşmemek gerekir. kısa vadeli düşünüldüğünde bahsedilen yerlerde biraz daha çağdaş bir görüntü ortaya çıkacaktır ancak uzun vadede asla çözüm değildir. başka bir açıdan bakalım, özal dönemine kadar dış dünyaya kapılarını kapatan türkiye, 80 sonrası nasıl amerikanlaştıysa, şehre inen köylüler nasıl amerikan hamburger çocukları özentisi giyinmeye başladıysa, nasıl daha türkçeyi konuşamayan yağız delikanlılar çatır çatır eminem dinlemeye başladıysa türban konusunda da benzeri yaşanacaktır. çünkü toplumun üzerine fazla baskı uygulandığı takdirde aksi yönde patlamaların yaşanmaması kaçınılmazdır. 1950, 1965, 1983, 2002, 2007 yıllarında neler yaşandığını bekir coşkun bilmiyor mu? eğer biliyorsa; ortaya attığı öneri yasaklamak istediği kesimin bir birdahaki sefer iktidarı bütünüyle ele geçirmesiyle sonuçlanacağını da biliyordur. şimdi bu herif bir de kendini atatürkçü sayıyor öyle mi? en iyisi bekle, zaten hamburger çocukları geriden geliyor, 150 - 200 sene sonra türban mürban kalmaz sen de rahat edersin. zaten atatürkçü adamın da bunlarla işi olmaz.
mesela evlere ne dersiniz? hazır teknoloji de gelişmişken, her eve bir kamera kampanyası açarız, herkese bu kameraları almayı zorunlu tutarız, çin'den de ucuz yollu kamera ithal ederiz, internet bağlantısı üzerinden bütün haneleri gözetleriz. harika değil mi? takılması durumunda ilkin uyarı, ikincide, para cezası, üçüncüde hapis, dördüncüde sürgün ve fiilin işlenme sebebi ve diğer ağırlaştırıcı nedenler doğrultusunda idam verebiliriz. valla bu önerimi kamu alanı dikkate alsın derim. çözüm bu kardeşim. çok yaşasın laikçi türkiye!
şu 1 metrekarelik kumaşın yaptığı işe bak. herkesin ağzına sakız olmuş. kız evladı 1 metrelik kumaşı kafasına * geçirir yobaz olur. kıçına * geçirir ahlaksız olur. Sen hani demokratiktin? hani atatürkçüydün? hani insanların görüşlerine saygı duyuyordun? yeri geldiğinde pkk yı bile savundun. ne oldu 1 karışlık bez parçası mı rahatsız etti seni? ateisti bu bilmem ne yaptığım kamu kuruluşlarına giriyor da, benim tesettürlü ablam niye giremiyor? ne o rahatsız mı ediyor? doğru benim ablam tesettürlü ya yobazdır ondan. çünkü dinini yaşıyor. sizin inanmadıklarınıza inanıyor. evet ulan bende irticacıyım, bende yobazım ama ben heryere giriyorum elimi kolumu sallaya sallaya. Beni de içeri almasalar ya. ama olur mu kadin erkek eşitliği var türkiye'de. *.
önemli olanın türban olmadığını halkımızın anlamamış olduğunu bize gösteren bir gaftır bu. nasıl ki isteyen mini eteğini, bol dekolteli bluzunu istediği yerde giyebiliyorsa, isteyen de türbanını istediği yerde takabilmelidir. ancak bizim siyaset özürlü siyasi partilerimiz türban üstünden siyaset yapınca zaten yanlış izlenimlere kanmış, güdülmeye alışık halkımız da dinine saldırıldığını düşünüyor. eh tabii kendini sol görüşlü, sosyal muhalefet yapan partiler olarak tanımlayan partilerimiz de bu oltaya sazan misali atılıp türban yasaklansın şeklinde bağırıp çağırınca türkiye içinden çıkılmaz bi boka batıyor. yasaklanması gereken türban değil, düzeysiz siyaset olmalı herhalde.
%47 lik tokatı (mhp'nin aldığı oyları dahil etmedim) anlayamamış azınlığın (evet yasakçı zihniyet; siz artık bir azınlıksınız) serzenişleri sonucu doğabilecek yasaklı alanlardır. kısacası hiçbiryerdir. demokrasilerde çoğunluk azınlığa hükmeder.
%90 ı müslüman olan bir ülkede yaklaşık olarak kaba bir hesap yaparsak %45 inin bayan olduğu düşünülebilir. Bu %45 in de, çeyreği (ki bu da genel yüzdenin yaklaşık olarak %10'u yapar) tesettürlü olduğunu varsayalım. Siz 70 milyonluk bir ülkede, minimum olarak 7 milyon gibi bir sayıya sahip insanların özgürlüklerini kısıtlayamazsınız efendim. Eğer siz onları çeşitli kamusal alanlara almazsanız, ki bu kamusal alanların başında okul gelir, tabii ki onlar cahil kalacaktır, ülke için zararlı olacaktır. Rica ediyorum bu 7 milyonluk kitle içerisinden 10.000 kişilik * yobazları daha doğrusu karafatmaları ya da örtünmeyi bilmeyenleri ayırıp öyle yorum yapın. Son olarak şunu söylemek isterim ki, hiç bir siyasi veya ideolojik güç Ankaranın bu 40 derece sıcağında bir bayanın kafasına o başörtüsünü taktıramaz.
Dipnot: Ben başörtüsü takan bayan değilim. Takmayan bir erkeğim.
