istanbul büyükşehir belediyesinin yaptırdıgı bir arastırmanın sonucu.bu araştırma sabah gazetesinde haber olarak yer aldı.güneş ışıgından yeterince yararlanamayan tesettürlü kadınların kemik erimesine daha kolay yakalandığı belirtilmiş araştırma sonucunda.el ve yüzün haftada en az iki saat günes görmesinin yeterli olacağı söylenmiş bazı hekimler tarafından.bu haber ise daha sonradan belediye tarafından yalanlanmış.
yeterince d vitamini alamayan çocukların ileride büyük ihtimalle raşitizmle pençeleşecekleri bilimsel bir gerçektir.
böyle bir iktidarın olduğu dönemde bu gerçeğin dile getirilmeyeceğine de adım gibi eminim. azıcık kafası çalışan bir insan okur araştırır, yabancı kaynaklarla karşılatırır.
hayatı yalan söylemek olan siyasetçilerin ağzından çıkan iki kelimeye inanmaz..
o zaman kolsuz giysiler ya da vücudu açık bırakan giysiler de güneş ışığının zararlı anlarda vücuda girmesinden dolayı cilt kanseri yapar diyebilecek kadar saçma olduğunu düşündüğüm durum.kardeşim;
40 derece sıcakta kapanacağım diye kumaş tercihini doğru yapmadan kapalı kıyafet giyersen buna diyecek bir şeyim yok.aptallıktan başka bir şey değildir.ancak bilindiği gibi örtünme islam dininin emridir.örtünmek isteyen insan sıcak havada terletmeyecek,ince ,güneşi geçirmeyecek kumaşlardan yapılan giysiler tercih ederse yine dininn gereğini yapmış olmanın verdiği huzurla ve bedenine eziyet etmeden rahat bir şekilde hayatına devam eder .buna da kimsenin bir şey söylemeye hakkı yoktur.
başörtü incecik bir kumaştır. nasıl oluyor da bu ince kumaş güneşin ışıklarını geçirmiyor? o zaman dünya üzerinde "şapka" takmak yasaklansın. şayet şapka başörtüden daha kalındır. bu arada bazılarının başörtüsünü inşaat kaskıyla karıştırmış olmasından şüphelenmeye başladım.
cerrahpaşa tıp fakültesinde prof.luk yapan prof.doktor ertuğrul aydemir* ısrarla güneşe çıkılmaması gerektiğini vurgulamaktadır. şimdiki güneşin yararından çok zararlı olduğunu söyleyen doktor 'kesinlikle güneşe çıkma,güneş hem cilt kanserine neden oluyor hem de erken yaşlandırıyor demiştir. hangisine inanmalı*
kemik eksikliginin neden kaynaklandıgı problemini sadece gunese indirgeyen zihniyetin sacma bir arastırmasıdır. Zira sen hayatın boyunca kalsiyum almamıssan istersen anadan dogma gez belli bir yası gecince menopozun etkisi ile kemik erimesi baslayacaktır. Bu kacınılmaz iken mevzuyu tesettüre baglamak nedendir. Sunu türk milletinin dengesiz beslenmesine , süt ve süt ürünlerini az tüketmeye neden baglamıyor!!! bu arastırmacılar oda ayrı bir arastırma konusudur.
Saygı
neden kızkardeşlerim
niçin saklanıyorsunuz
niçin peçelerin peştemalların arkasına gizleniyorsunuz
nur yüzünüzü
sık ve sıhhatli siyah saçlarınızı cömert ağzınızı
neden kızkardeşlerim
hep böyle bir şeyden korkmuş gibi huzursuz
hep böyle bir şeye kızmış gibi öfkeli
acı ve alaca gözleriniz daima gölgeli
niçin kızkardeşlerim
kim geçerse geçsin yanınızdan
ışığı kendinize haram ediyorsunuz
bir vücut noksanını saklar gibisiniz
utanıyorum utancınızdan
neden kızkardeşlerim
niçin saklanıyorsunuz
görmek istemez miyim hünerli ellerinizi
yastık örtülerine çitlembik gözlü kuşlar işleyen
çay takımlarına mor menekşeler
hercai menekşeler dizi dizi
kızkardeşlerim
görmek istemez miyim ellerinizi
buğday sularına batmış ölesiye ırgat
hızlı ve çabuk teknede hamur yoğururken
çamaşır günleri bambaşka hamarat
bir erkek eli kadar yiğit ve kararlı
dağ kuşlarının pençesi gibi çevik yırtıcı
üstelik çocuk doğururken
hem gözlerinizi de görmek isterim
ne zararı var
bütün kirpikleriyle üzerime açılsınlar
hem tüyleri yaldızlı boyunlarınızı
herhangi bir sokağı ilkbahar gibi şenlendiren
tepeden tırnağa çiçekli giyinlerinizi
alnınızdaki mavi damarcıkları da görmek isterim
her şeyinizi
saçma bir tartışmadır . türbanlıya lafımız yoktur ama en küçük olayları yobazlık ile harmanlayıp büyük tartışamalra çevirmek saçmadır .
(bkz: söylenecek çok şey var ama hadi neyse!)
tanım: bazı aklı evvellerin ortaya attığı saçma bir iddiadır.
değil kemik erimesi bazılarında * akıl tutulmasına da yol açar.
başı örtmenin bilmem kaç kere tekrarını kur'an-ı kerim de göremeyenlerin ya da görmek istemeyenlerin habire durmadan islama ve tesettüre saldırdığı yeni bir başlık olmuştur. 32 farzın içinde yokmuş. islam 32 farzdan ibaret değildir, islam 54 farzdan da ibaret değildir. ya da allah'ın emirleri 32 - 54 farzla sınırlı değildir. en basitinden şu ayeti kerime dahi örtünmenin *allah'ın bir emri olduğuna dalallettir sanırım :
Mümin kadınlara da söyle: "Gözlerini (harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiliğinden görüneni hariç. Baş örtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) koysunlar. Süslerini, kendi kocalarından ya da babalarından ya da oğullarından ya da kocalarının oğullarından ya da kendi kardeşlerinden ya da kardeşlerinin oğullarından ya da kız kardeşlerinin oğullarından ya da kendi kadınlarından ya da sağ ellerinin altında bulunanlardan ya da kadına ihtiyacı olmayan (arzusuz veya iktidarsız) hizmetçilerden ya da kadınların henüz mahrem yerlerini tanımayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Hep birlikte Allah'a tevbe edin ey mü'minler, umulur ki felah bulursunuz." (24/31) *
bu durumda başı kapalı olan herkesin kemik erimesi hastalığıyla cebelleşiyor olması gerekirdi sanırım.ama görülüyor ki olay çığrından çıkmış ve evet kuran da örtünmek vardır ya da hayır yok böyle birşey tartışmasına dönmüş.inanan inandığını yaşar,kimse kimseye nasıl yaşaması gerektiğini söyleyemez.
dolayısıyla birileri saçma sapan şeyler yazıp bakın gazeteciyim diye olay yaratmaya çalışırken bazıları da atlayıp olayı olduğundan farklı noktalara çekmeye çalısıyor.sanırım amaç buydu ve bu yazıyı yazan ve yayınlayanlar da bunun huzuru ve mutluluğuyla başka haberler(!) aramaya devam ediyorlar...
yıllarca söylenen "küçük çocukları serinlikte güneşe çıkarın ki d vitamini güneş ışığının etkisiyle tepkimeye girsin ki kemikler güçlensin" tezini bazı yazarlarımızın bizi aydınlatması sonucu çöpe atmamızı sağlayan araştırma.
yıllarca kandırmışlar bizi. yokmuş halbuki güneşle ayla ilgisi d vitaminin, kemik gelişiminin.
35 yıllık doktor olan babam da beli kırıldıktan sonra boş yere saatlerini harcamış güneşin altında, kemiklerinin iyi kaynamasını, sağlamlaşmasını sağlamak için.
tesettürün mantığı allahın emri olmasıdır. başka mantık arayan mantıksızlığa gerek yoktur. salaklığın bir başka versiyonudur allah emrinin başka bir şekilde incelenmesi. her başı açık kadının azdırmadığı kesindir. ama tesettürün manası sadece baş örtüsü demek olmadığı gibi tesettürlü olmak da sadece başını örtmek demek değildir. başı açık olanla azmayan insan nesli başı kapalı olanla da azmıyordur kaldı ki tesettürün gerçek manasında tesettürsüz kadın demek her yeri açık kadın demektir. bu da doğal olarak ben erkeğim diyen her insanda bir hislerin harekete geçmesine vesile olur. ben hareketlenmiyorum diyen ya yalan söylüyordur ya da erkek değildir.
kur'an-ı kerim dağa taşa değil bizzat allahın emri ile cebrail vasıtasıyla peygamberin kalbine yazılmıştır. arabı romeni çerkesi ingilizi tartışmadığımız bir ortamda arapların götlerinden uydurduğu kelimeler kimin neresinden çıkmaktadır bilmiyorum lakin, arap da olsa türk de olsa hiç kimsenin allahın izni olmadan götlerinden dışkısını çıkarma hakkı dahi yoktur. bırakın başka şeyleri konuşmayı. kitaba uyduranların sonu helak olmaktır ve bir çok kavim helak olmuşlardır. müslümanlıkta yani islamda kitabı kendine göre uydurmak olsaydı emin olun bir çok şey zaten değişirdi nankör insanoğlu karşısında. kitaba uydurmayı seven zat-ı muhteremler bir yolunu bulur götünden mi olur bilmem ama bi yerlerinden uydururlardı...
telekomun sahibinin arap olmasıyla ya da başındaki paul kişisinin ingilizliğiyle zerre ilgisi olmayan bir konunun içinde, telekomun sahibi ve paul kendini görse herhalde o malum bölgesiyle kahkaha atardı ama boşverelim, malum havalar sıcak ve beyinlerini tesettüre(!) bürüyenlerde kemik olmasa da beyin erimesi baş göstermektedir.
tesettür islamın emri olsaydı d vitamini denen bir vitamin ve bunun deri yoluyla alınması diye birşey hiç olmazdı. islam mantık diniyse eğer bunun mantıkla hiçbir ilişikliği yoktur. şöle birşey tavsiye ediyorum erkeklere o halde hadi bakalım kapatın başınızı gözünüzü kolunuzu en ince kumaşla olsa dahi 15 dakika güneşin altında durabiliyomusunuz hadi durdunuz 20 sene boyunca kendinizi bu işkenceye mahküm edin sonra 35 yaşına gelmeden belim ağrıyo götüm ağrıyo başlarsınız nooldu benim kemiklerime eklemlerime diye. isteyen istediğini giyer bizi de hiç alakadar etmez ama lütfen böyle saçmalıklarla uğraşmayalım...
arapların uydurmalarıyla tesettürün oluştuğuna riayet eden ve başı açık hatun gördüğünde etkilenmediğini iddia eden şahsiyetler tarafından \"oh mis\" şeklinde karşılanan ve abartıdan oluşan bir haberden başkası değildir tesettürün kemik erimesi yapması.
hem bu saçmalıkları savunan şahsiyetler hiç düşünmezler mi? diğer kutsal kitaplarda tevratta incilde zeburda yapılan değişiklikler ne amaçla yapıldı? hz.musanın hz.isanın hz. davutun ümmetleri bu değişiklikleri yaparak amaçları nefislerinin istediklerine kitaba uygun kılıf hazırlamak değilmiydi?hristiyanlar şarp içmek için şarabı kutsal göstermediler mi?
ya da araplar uydurcak olsalardı, o yanan çöllerde başlarına kumaş dolamayı mı uydururlardı günde 5 vakit namazı değiştirip yılda 5 vakit namaz kılmak yerine? rahat mı batıyordu da böyle bir örtünme sakınma çıkardılardılar bir taraflarından? insanoğlu eğer ayeti değiştiriyorsa şeytana alet olmuş demektir ve şeytan insanın rabbi için bir zorluk altına girmesini mi emreder yoksa nefsini eğlendirmesini mi?
hem o bir yana kimsenin arap hayranı filan olduğu yok. araplar en pis milletti.
öz kızlarını toprağa gömen bir zihniyet ve kirli bir maziye sahipler. zaten o nedenle peygamber o topraklara gelmedi mi ve onlara davranışlarının yanlış olduğunu göstermedi mi?
hee bir de başı açık bir hatun gördüğünde etkilenmediğini söyleyenler varya merak ediyorum acaba onlar tesettürü başörtüsünden ibaret mi sanıyorlar? ya da göğüs dekolteli, mini etekli, ya da bikinili bir bayan gördüklerinde de mi etkilenmiyorlar?
tesettür bir bütündür bunu asla unutmasınlar onlara tavsiyem. ya da ben allaha inanmıyor olsaydım başım açık olduğu gibi bu sıcak havalarda heryerimi açardım.kim bana \"dur\" diyecekti ve durmam için bana neyi sebep gösterecekti. ama bu hadise böyle değil işte.araplar tesettür ayeti * geldiğinde adet üzre mevcut olan baş örtülerini gerdanlarını da gizleyecek şekilde örttüler ve kocaları erkek kardeşleri babaları amcaları dayıları dedeleri çocukları torunları ve kadınlar haricindekilerden sakınmaya başladılar.hata mı ettiler? ya da onlar hata ettiyse bugün neden washingtonda 16 yaşından küçüklerin gece dışarı çıkması yasaklandı?
o herşeyin serbest olduğu topraklarda bakire bir genç kız kalmadığı gibi tecavüzden ve uyuşturucu komasından ölenlerin sayısı tavan yaptı çünki.
pekii tasvip etmeye yanaşılmayan o tesettürlü ailelerde durum nasıl?vakti gelince herkes namazını kılıyor, kadınlar kendilerini kocalarından başkasına sunmuyor, çocuklar allahın ve ahiretin varlığını bilerek yetiştirildiği için kimseye ya da kendine zarar vermiyor.
ama gerçeği görmek istemeyenler yine görmüyor.neyse ben diğer tesettürlü bayanların tercihini bilmem ama o tevratın incilin zeburun ve kuranın her fırsatta anlattığı cehennem çukurlarında yanmaktansa kemik erimesi hastalığına tutulmayı tercih ederim.
kemik erimesi zaten güneş eksikliğinden ziyade süt ve süt ürünlerini yeteri kadar tüketmemekten gerçekleşen bir hadise.ben de bu ürünleri fazlasıyla tüketen ve kemik yapısı da gereğinden fazla sağlam olan bir insanım zaten.hem güneşlenip başıma cilt kanseri belası da açmamış olurum.kısacası hem sağlığımı hem tesettürümü korumuş olurum ben.beni ve benim gibileri düşünerek siz o güzel kafanızı yormayın zaten!
yeni ortaya atılmamış, geçmişte de bilinen çok doğru bir önermedir..
özellikle kara çarşaf a istinaden söylenmiş olma ihtimali bence yüksektir.. tesettürlü kadınlarımız sadece başlarını değil bir çok* uzuvlarını güneş görmeyecek şekilde, güneş ışınlarını geçirmeyecek kumaşlarla örttükleri için güneş ışığından önemli derecede mahrum kalırlar.. bu da kemik erimesi riskini çok önemli derecede arttırır.. eşyanın tabiatının getirdiği bir sonuçtur.. hatta uzman doktorlar bu insanlar için ışınları alabilmeleri adına normalde hiç tavsiye etmedikleri solaryumu dahi önermektedir..