türkiyede anlamını yitirmeye yüz tutmuş islam dininin (dolayısıyla yaratıcının) emrettiği örtünme biçimidir. bugün anlamı bazı kadınlar için mümkün olduğunca canlı renkli streç filme sarılmak olmuş o ayrı. birde o kadar dar giyimle tesettürlüyüm zanneder başörtüsünü açsan dünyaları yıkar. sorsan nefsim o kadarına müsade ediyor der.
Tesettür, örtünme anlamındadır, günümüzde farklı görüşlere sahip kişiler tarafından fazlaca eleştiriliyor olunsada, islamiyetin bir gereğidir ve layıkıyla yerine getirilmelidir.
mümin hanımlara allahın bir emridir ..tesettür kapamak ve kapatmaktır.. Vücudu kapamak, karşı cinsin gözünü kapatmaktır ..Şurası unutulmamalıdır ki, benim bacım paha biçilmez değerde ki varlığını, şeytani gözlerin iğrenç bakışlarından korumak için, giyindiği simsiyah çarşafıyla, imanla atan kalbiyle, irfanla çalışan aklıyla ve tavizsiz, vakur karekteriyle eşsiz bir abidedir.. Arkasına sığındığı örtü, onun esaret zinciri değil hürriyet belgesidir.. Evinden dışarı çıkmaması, açılıp saçılmaması, onun kokuşmuşluğuna değil asaletine ve temizliğine dalalettir.. Kocasinin getirdiği parayı yemesi, onu güler yüzle karşılayıp kapidan içeri alması, ekonomik bir zillet değil, bilakis ideal iş bölümünün gereklerini yerine getirmesidir.. O alacağı bir kaç kuruş için yolda, iş yerinde ezilen, otobüste perişan olan çağdaş kadından çok daha farklıdır.. Onun oturuşu, miskince bir bekleyiş değil, büyük bir istikbale hazırlanıştır.. Hemde geleceğin mücahit erlerine ana olma istikbaline.. Onun, kendi haklarını elinden almak için batının öne sürdüğü sahte hak ve hürriyetlere ihtiyacı yoktur.. çünkü o, hiç bir sistemin yapamayacağı kadar hür, hiç bir mükafatın edemeyeceği kadar mutludur.. O benim bacımdır.. Onun namusunu korumak ve islamın koyduğu sınırlar içerisinde muhafaza etmek benim görevimdir.. Onun namusunun dokunulmazlığı vardır, Namusuna ve Namusuna gelinceye kadar tüm değerlerinin de.. Onun dokunulmazlığının garantisi, kalbimizde ki sönmez inancımızdır..
kalpteki tesettüründe ne olursa olsun dışa yansıtılması daha doğrudur. şimdi bazıları " ama bizim kalbimiz tesettürlü, kalbimiz temiz" diyecekler ama karşılarındakinin kalbi temiz mi acaba? yada peygamberimizin hanımlarının haşa kalpleri mi kirliydi de tesettüre girdiler.
sıcakların gelmesi ile kimi çevrelerce sorgulanan eylem.
mal bulmuş mağripler gibi diyorlar ki: ''efendim, sıcak geldi, tesettür nasıl olacak?'' sanki tarih boyunca hiçbir zaman havalar sıcak olmamıştı, herkes kışın tesettüre girmişti de; şimdiki nazlı kızlarımızın bahanesi oluyor bu, ateistlerin de kullandığı bir argüman.
yahu, sen ''bugün hava sıcak'' diye inşaata gitmeyen işçi gördün mü? ya da ''bugün hava sıcak kardeşim, döner möner kesmiyorum'' diyen ahçıyı? ''hava sıcak'' diye fırıncılar, ahçılar, işçiler, hırsız kovalayan polisler, ateşlerle boğuşan itfaiye erleri, hasta yetiştirmeye çalışan sağlık görevlileri iş bıraksaydı, dünya döner miydi?
her zaman diyorum ya, bu adamların işi gücü mantığı taklaya getirmek ve bir 'acıma' hissi yaratıp, dini sorgulatmanın sağlanmasıdır. sorgulamak iyi bir şey, bir 'entelektüel kriz' yaşatır insana ve doğruyu daha da berraklaştırır. ama bu adamların niyeti başka.
şu gerçekleri göz ardı etmemek lazım:
1) tesettür, kara çarşaf değildir. uzun ve bileklere kadar olan bir etek veya pantolon, kolu kapatan ince ve açık renkli bir gömlek veya t-shirt işi görür. bir de kafana örtü alacaksın. illa pardesü giymek zorunda değilsin ki.
neden pardesü giyiyorlar biliyor musunuz?
çünkü modern kültür kızlarımızı pantolon giymeye zorluyor. pantolon giyilince de vücudun bel kısmının hatları belli olduğundan, tam tesettür gerçekleşmiş olmuyor, bunlar da gidiyor 45 derecede pardesü giyiyor.
yapmayın, etmeyin yahu...
etek giyin.
bizim modernist dangozların bol etek giyenleri ''moda dışı'' ilan etmesi yüzünden oluyor bu pardesü muhabbeti.
ulan eteği ötekileştiren, gerici bulan, kot şortları insanları gözünün içine sokan siz...
''30 derecede tesettür nasıl olacak canım'' diyen siz...
2) kadın, akrabaları yanında tesettüre girmez. evde tesettür olmaz yani, evler de serindir. çalışan kadınlar, zaten genelde klimalı ortamlarda çalışıyorlar. işçilik yapan kadın mı var da, inanılmaz zorlanacaklar? yolda giderken otobüste bir kaç saat terleyebilirler, normaldir; herkes terliyor. buna da yapılacak bir şey yok.
kıssadan hisse: islam düşmanlarına karşı mücadelemiz sürecek; gerek ilmî gerek başka yollarla...
tanım: ''-e girmek'' yardımcı eylemiyle birlikte kullanıldığında alemlerin kitabı kur'an-ı kerim'in emirlerinden biri olan, aslının sadece kelimenin kavram olarak bahsinin edilip edilmediğine bakmanın değil, uygulamanın olduğu eylemdir. ve kapsamlıca ele alacak olursak yalnızca kadınlar için geçerliliği yoktur. ''mahrem'' statüsüne giren beden kısımları değişmek suretiyle erkekler için de geçerlidir.
bu birtakım naçizane fıkhi tanımlamalardan sonra asıl açıklık ya da çözüm getirilmesi gereken alt başlık ise ''türban, siyasi simge, parti, rant, baskı, yobazlık'' gibi bilimum kavramlar aslında.
zira.
hepimiz insanları genellemeye o kadar alışmışız ki yıllardır, bir kısım insan bu ''kapanma'' işini sadece ranta, bir kısmı sadece siyasete -ve hatta artık sadece akp'ye- bağlama eğiliminde.
umarım ölmeden kimsenin kimseyi dış görünüşüyle yargılamadığını bir dakika da olsa hissedebilirim.
evet, ben kapalıyım. ve hatta daha yeni tesettüre girdiğimi söyleyebilirim. çok şükür ki kimseden olumsuz bir tepki, bir beyanat, efendime söyleyeyim, bir bakış almadım. ha alsam ne olur? sadece içim burulur biraz, ''insanın insanı yargılamaya cüreti olamayacağını bir anlayamadık.'' diye haddim olmayarak hayıflanırım.
belki olacak, karşıdan gelirken beni gerizekalının teki ya da yürüyen bir ''ampul'' olarak görenler olacak. önceden karşıdan gelen bir altı ok, ne bileyim bir parka, bir kırmızı kaşkol falan gibi görebilenlerin olduğu ihtimali gibi.
inanın, hiç önemli değil. şu hep bahsini ettiğimiz ''huzur'' var ya, onun aslını tattıktan sonra hiç önemli değil. ''canları sağ olsun be.'' diyebilmeye mutlu olabilmek önemli olan.
bunları sözlüğe yazıp kimin eksileyeceğini umursamadan benimle aynı şeyleri hissedebilenlerin olduğunu bilmek bir de önemli olan.
kimse bana baskı yapmadı, ailede tek ''kapalı'' benim şu anda. dedem emekli müftü, bu yaşıma kadar canından çok sevdi beni; açığım diye az sevmedi. günün birinde ağzımdan çıkıveren ''ben kapanıyorum.'' sözleri elbette çok mutlu etmiştir. ama en çok içimde bir yerlerde sürekli beni kollayan idm, egom ve süperego denen vicdanımdan, -bu konuda en azından- vicdanım kazandığı için çok mutluyum ben asıl.
sadece o'nun rızası olduğu için.
bu kadar.
gözünde tesettür olmayan erkek kadınları suçluyor..
bedeninde tesettür olmayan kadın, erkeklere ahlaksız diyor..
oysa allah c.c. karşı cinsi değil kendini koru buyuruyor..
sanmaki tesettür sadece kadınlara farzdır...! erkeğin tesettürü göz kapaklarıdır.
mini eteklere 100+ tl bayılan insanları anlayıp da tesettüre 100+ tl para verince bu cemaatler nereden para kazanacaklarını çok iyi biliyor diyen hocama sormak istiyorum el kadar kıyafet o parayı hak ediyor da bütün vücudunu kapatan tesettür mü o parayı hak etmiyor insaf her yerde ideolojinizi belli etmek zorunda mısınız ?
Bismillâhirrahmanirrahim
Evlenme çağını geçmiş kadınlar, fazla ziynet göstermeden, dış elbisesiz dışarı çıkabilirler, amma sakınmaları, ağır başlı davranmaları, daha uygundur!..
(Nur Suresi, ayet 60)
Peygamber hanımlarına, kendilerinin herhangi bir kadın gibi olmadıkları, kuşku uyandıracak davranışlardan sakınmaları, hatta yürekli kimselerin içlerinde herhangi bir şehvet arzusu uyandırmamak için söze dalmamaları, kırıtarak değil, ağır başlı konuşmaları ve güzel söz söylemeleri, Allâha ve elçisine itâat etmeleri, Allâhın ayet ve hikmetlerinin kendi evlerinde okunması nimetinin değerini bilmeleri ve ona göre davranmaları emrediliyor!...
(piri galibi)
Bismillâhirrahmanirrahim
Ey peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mümin¬lerin kadınlarına, örtülerini üstlerine almalarını söyle. Onların tanınmaması ve (incitilmemesi) için en elverişli olan budur. Allâh çok bağışlayan çok esirgeyendir!..
(Azhab Suresi, 59)
Gunesin zararli isinlarindan korur. Malum ozon tabakasi delindi. Ciplak tenle gunes altinda durmak sakincali. Ayrica çok çil yapiyor.
D vitamini icin balik, yumurta ve sut ile baslenmek sart.
önce bu konudaki ayetler nelerdir, hadisler nelerdir, sınırlar nelerdir araştırmak gerekir, tarafsızca. hiçbir bilgisi olmadığı halde yorum yapanlar ne kadar günaha girdiklerini bir düşünsünler. çarşaf da çarşaf diye tutturanlara, başörtüsü kullandığı halde daracık kıyafetler giyenlere, başörtüsü farz değildir diyenlere en ufak saygım yoktur. onu da belirteyim. bu konuda saygı aramayın. bence ile sence ile din olmaz.