teselliyi kısa vadede içkide görmek birçok kişinin yaptığı ve normal karşılanabilecek bir durumdur. hangimiz kafası bulutlu olduğunda alkol almıyor diye düşününce çok azdır. ama uyuşturucudan uzak duralım genşler. aman diyim!
tercih meselesidir. kimisi beynini uyuşturmak ister, kimisi uyumak ister, kimisi gezmek ister. eğer herkesin farklı tercih ve istekleri olmasaydı insan olmanın bir anlamı olmazdı.
sorunları o kadar bastırmıştır ki kaçacak yer bulamaz. kafasını yastığına koyduğunda sarılır dertleri boynuna, uyutmaz. boğulacak gibi olur. gider tekele parası varsa viski alır, yoksa birayla idare eder. dertlerini dert değil de avantaj olarak görecek kadar sarhoş olur. sonra kafasını yastığa koyar ve uyur. evet, böyle olur.
eski türk filmi kafasında yaşayan, sadece dertten kederden içildiğini zanneden, keyiften, neşeden, muhabbetten zerre anlamayan sıkıcı bir insanı ilgilendirmeyen insandır.
ayrıca dertliysem de "teselliyi ister içkide bulurum, ister kapı deliğinde sana mı soracağdım" da denilebilir bu kişiye.
bu kişi her şeyin b.kunu çıkardığından adabıyla içmenin ne olduğunu da bilmez ve işi mezara bağlar. dar görüşlüdür, kendi görüş açısı kadar konuşmalıdır. yeşilaycılık taslamamalıdır.
aslında teselli değilde insanın sadistlik duygusunun ortaya çıkmasından kaynaklıdır. insan reddedilince yada birşey yaptığında kabul görmeyince kendini küçümser ve kendine acı çektirmek ister. alkolden yada uyuşturucudan kimsenin zevk alacağını sanmıyorum bu sadistlik duygusundan kaynaklanan durumdur. insan bazen kendine acı çektirdiğinde mutlu olur bu çözülememiş birşeydir.
anlık sinirlmenin gitmesi yada ortama uymak için yapılan bir tür sosyal faliyet diyebiliriz. ve bunları kulanan insanların özelliklede uyşturucuyu kulanıp aşırıya kaçanlar hem kendi hayatlarından oluyorlar hemde sevdiği insanlara zarar vermesiyle son buluyor.