Tarafımca gerçeklerin söylenmesini istediğim olay zinciri. Gerçek olmayan ve sadece o anki üzüntü geçsin diye söylenen sözler ilerde daha dibe vurabilir. Ne kadar çabuk alışırsak gerçeklere o kadar az acı çekeriz.
empati yeteneği ve soğukkanlılık gerektirir. sadece empati yaparak yaklaşırsanız karşısınızdakinin üzüntüsüne bürünerek, üstünden sıkıntıyı almak yerine sizde derine batarsınız, bu nedenle mutlaka soğukkanlılıkta gerektiren eylemdir.
özellikle sevgilisinden yeni ayrılmış kişiye yapılıyorsa, uğraşmaya değmez. en geçerli argümanları bile ortaya koysanız, o başlar "hani hatırlıyor musun ilk ağzıma sıçtığı gün vardı ya, ne de güzeldi" minvalinde saçmalamaya. o yüzden hiç uğraşmamak gerekir. "he" deyip geçmek, kendi ruh sağlığınız açısından en faydalısı olacaktır. nasılsa birkaç gün sonra barışırlar, siz uğraştığınızla kalırsınız; barışmazlarsa da zamanla unutur gider.
siz yine de yanında bulunun da maksat laf olsun torba dolsun hesabı...
genellikle karşınızdaki kişinin uzun uzun ve hiçbir faydası olmadan konuşup durmasıdır. eğer ki gün teselli edilmeye çalışılıyor ise, neyin ters gittiği bulunamaz. sabahları üzerinize üşüşen hatıralar ve yataktan doğrulurken öne doğru kaykılarak göğsünüze abanan kalp teselli edilmeye çalışılıyorsa, bu kez de eskimemiş, yıpranmamış, anlamını yitirmemiş bir kelime bulunamaz.
çoğu zaman teselli edilemez insan. zaman geçtikçe duruma alışır ve kendine hazırladığı cevaplar ile içini rahatlatmaya çalışır. kanar, kandırır.
bir yetenek işidir. eğer yeteneğinizin olmadığı daha önceki tecrübelerinizde saptanmışsa bu işi daha fazla zorlamanın anlamı yoktur. karşıdakini daha da sinir eder.