bir ara elim boşta kalmasın diye taşırdım. salla salla... sonunda kırıldı gitti. tipi de görseniz; uzun* saç, kirliden hâllice sakal... bildiğiiz rakır işte.
gene bulayım şöyle sallanacak bir tesbih, gene taşırım.
"tesbih taşıyan erkekler"den ayrı olarak "tesbih sallayan erkekler" var. Tesbih taşıyanlar sallamadan ziyade bunun koleksiyonuna gönül vermişlerdir. Bir arkadaşım kendi koleksiyonunu göstermişti. içinde kehribarın envai türünden deve kemiğinden, gümüş kakmalılardan yapılan tesbihler vardı. Her biri ayrı kutularda muhafaza ediliyordu. Hepsinin özelliklerini ayrı ayrı anlatmıştı arkadaşım. Hiç salladığını görmedim onun. Bana da ateş kehribardan bir tesbih hediye etmişti. Strese iyi geldiği söylenir. Fakat fazla elime almadım, kutusunda duruyor.