15 eylül 1963'de birminghamda 16. cadde babtiz kilisesi ırkçı beyaz amerikalılarca bombalanır. kilisenin bodrumunda 4 zenci kız çocuğu hayatını kaybeder.
aradan yıllar geçer. 2006 yılında condeliza rıce'a martın luther kıng'in ölüm yıldönümüyle ilgili uzatılan mikrofona,
amerikanın demir leydisi, inançlı bir bakışla, kilise bombalanması olayını anlatır ve ekler; o çocuklardan bir tanesi ile anaokulunda arkadaştık.
amerikan gerçeğinin tesadüflerle ortaya çıkan yoğun, korkunç ve acı yüzüdür anlaşılması gereken.
bir zamanlar, amerikanın militarist yapısının ülke içinde kurbanı olan sınıfın parçası olan afro amerikan condeliza rıce, aynı militarist yapıda soğuk kanlı bir rahatlıkla ırakın işgalini ve sonucunda akan kanı savunmakla görevlendirilmiş bir bakandır. tıpkı amerikan ordusunun genelkurmay başkanı gibi oda 50 yıl önce otobüslerde beyaz amerikalılara yer vermek zorunda idi. aynı çeşmeden su içemiyor, aynı klozete çiş dahi yapamıyordu.
onlara nasıl yaklaştığınıza göre değişendir aklınızla yaklaşırsanız yoktur. kalbinizle yaklaşırsanız vardır.
tesadüflere aklımızla yaklaşmak önemli. çünkü aklımız bize görmek istediklerimizi değil, gerçekleri gösterir.
bir şeyle ilgili bir tesadüfün evrende tesadüflere anlam yükleyecek belki de en son kişi olan beni dahi etkilemesi ve düşüncelerimi bulandırması tesadüflerin bir anlamı olması gibi saçma bir düşünceyle ilgili değil, yine sadece o bir şeye yüklediğim anlamla ilgili. o şey yok olmadıkça, benim tesadüflere anlam yüklemem devam edecek.
bu yüzden;
tesadüflerin bir anlamı yoktur, hiçbir zaman da olmayacak. her ne kadar olmasını istesem bile...