Fikir beklentisi içinde yaşarım; onu önceden hissederim, kuşatırım, ele geçiririm ve onu dile getiremem, elimden kaçar, henüz bana ait değildir: Onu yokluğum içinde mi tasarlamışımdır? Elikulağında ve bulanık olan fikri, ifadenin anlaşılır can çekişmesi içinde nasıl mevcut ve ışıltılı kılabilirim? Açılması ve sararıp solması- için ne gibi bir hal ümit etmeliyim?
Duygusal ilgisizlikte fikirler belirir; bununla birlikte hiçbiri biçim alamaz: Onların açılacakları iklimi sunmak hüznün işidir.