fast foodcularda satılan yabancıların cips dediği patates kızartmasından bahsetmiyorum. lays doritos türü cipslerden. bir adam yemek satılan bir yere gider ve patates kızartması ister. patates kızartması gelir ama adam - bu arada bu adam kralda olabilir- çok kalın diyerek patates kızartmasını reddeder. yeniden daha ince bir kızartma gelir, adam yine çok kalın diyerek geri çevirir. bu işe kızan usta patatesleri öyle ince doğrar ki nerdeyse baklava hamuru kadar ince olur. bu patatesleri kızartıp adama verirler ve adam tadını çok beğenir. devamında çeşitli süreçler geçiren bu kızartma bugünkü halini almıştır.
elektriksel bir deney yapan bilim adamları elektriği bir ortamda toplamak isterler. deney sırasında bilim adamı cebindeki çikolatanın deney sırasında hızla eridiğini fark eder. -ne hikmetse amk adam cebinde çikolata ile dolaşıyor- sonra çikolatanın erimesi üzerine çalışamalarını bu yönde değiştirir ve bugün çok önemli bir icat olan mikrodalga fırın oraya çıkar.
Elektrik mühendisi olan George de Mestral, isviçre dağlarında köpeğiyle gezerken dulavratotunun (pıtrak bitkisi) köpeğin tüylerine ve elbiselerine yapıştığını görür. Mikroskopla bu iş nasıl oluyor diye inceleme yapar ve bitkinin üzerinde sayısız kanca görür. 1955 yılında, De Mestral kazara bulduğunu icadını mükemmelleştirmek için naylon üzerinde deneme yapmaya karar verir ve günümüzde kullandığımız cırt cırtı icat eder.
