tesadufler zinciri

entry2 galeri0
    1.
  1. şimdi; birazdan anlatacaklarımdan hiçbir şey anlamamanız mümkün. baştan söyleyeyim anlaşılmak için de anlatmayacağım hiçbirini. yok yok kendimi öyle kimsenin bilmediği şeyler bildiğini zannedip, avanak bir böbürlenme tufanına kaptırmış değilim. sadece artık anlaşılmak ümidimi yitirdim. sizinle alakalı değil yani, tamamen öznel. evet; hala okumaya devam etmek isteyeniniz varsa, buyursun kelimelerimin peşinden, diğerleri için de; bakın kızıl saçlı naylon çoraplı libidosu yüksek bayan efendim etraftan duyulan yaran sözler başlığı neyim var. ilginizi çeker heralde.

    neyse.

    peki öyleyse, ben zaman harcayıp -evet, resmen harcıyorum bozuk para gibi- bunca şeyi neden söylüyorum, neden gecenin karanlığında manyak gibi bilgisayarın karşısında oturmuş tak tak tuşlara vuruyorum?

    işte, anlatacaklarım daha doğrusu anlamlandıramadıklarım tam da bu noktada başlıyor. hayatla girilen münakaşada yapılan sorgulamaların belki de en basiti bu: niye yazıyorum? bugün şöyle bir göz gezdirdim yazdıklarıma, açtığım başlıklara. o kadar gereksiz geldi ki hepsi. hiçbir amaca hitap etmediklerini düşündüm. kim okuyor ki sizi, ya da diyelim ki okunuyorsunuz o veya bu şekilde, kim gerçekten anlıyor? bu sorunun cevabı hiçbir zaman verilmeyecek. ve bu boşlukta sallanıp dururken düşünceler, onları bir eksene oturtup gelip burada cümlelerle bağlamak bana anlamsız geliyor artık.

    hayallerinin peşinden gitmek başlığının altına döşesem mesela şöyle en afilisinden bir entry, bal damlayan, umut yüklü ya da farketmez berbat bir şey de yazabilirim hayallerin saçmalığından dem vurarak... ne değişecek?

    bu da mı gol değil başlığının altına sadri alışık bakınızını 10. kere versem ya da? olmadı yazsam hayata dair bu da mı gol değil be feryadımı?

    insanın hiçbir şeyden zevk almaması böyle bir şey sanırım. amacını kaybetmesi böyle bir şey.

    hayatta tesadüflerin varlığına inanmayan ben, düşünmekten yoruldum. keşke diyorum, keşke her şey basit bir tesadüf olsa, geçsek gitsek işte yanından. ama öyle değil işte. burada yazılan her entry zincire bir üye daha katmak demek. zincirin yavaş yavaş boynunuza dolanması demek.

    bu kadar karamsar olmamak gerek belki de bilmiyorum. dedim ya sorguluyorum işte nedensiz. arada sırada o kadar yakın şeyler buluyorum ki kendime oysa, o kadar değerli şeyler yazan insanlar var ki... onları düşündükçe biraz daha anlamlı oluyor her şey. ama bu duygunun tekrar yıkılması çok da uzun sürmüyor.

    şimdi neticelersek hepsini; burası büyük, sonsuz bir boşluk gibi. fırlattığınız kelimeler size ne zaman döner bilmediğiniz kocama bir boşluk.

    belki bir gün döner diye beklemek mi, kelimeler gibi kaybolup gitmek mi gerek? işte tam bu noktadayım.

    tanıma gelirsek; tesadüflerden ya da aslında tesadüf olmayıp öyle görülen şeylerden oluşmuş, birbirinin devamını sağlayan olaylar bütünü.
    0 ...
  2. 2.
  3. tesadüf dedim değil mi ben?
    zall'ın gelişmeler mesajı;

    sevgili yazarlar, bugün itibari ile sözlüğümüzün açılısının 3. yılına varmış bulunuyoruz. bu 3 sene boyunca sözlüğümüze nitelik kazandıran bütün yazarlara teşekkür ederiz. uludağ sözlük bugün günlük 200 bine yakın okura sahip bir platform. burada yazan her yazıyı okumaya eninde sonunda birileri geliyor. burada yazılan her yazı birilerinin işine yarıyor. bu şekilde hiç tanımadığımız bir sürü insana entry'lerimizle yardımcı oluyoruz. dördüncü yılında da sözlüğümüzü daha iyi yapmaya çalışacağız, bunun için bir sürü fikir birikmiş durumda. umarım bu yıl da hepimiz için iyi geçer.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük