ne zaman arabamı yıkatsam mutlaka yağmur yağar
yağmurda yürüsem su sıçratır üstüme pis arabalar
en uzun yanan yeşil ben geçecekken sararır
sol girsem sol tıkalı, terk ettiğim şerit boşalır
'doğru zaman, doğru yer' hikayesi
nerde yazılır bu kara bahtın reçetesi
ne zaman falıma bakılsa falcıları bir keder alır
dilek tutmak istesem yıldızlarım çakılı kalır
gecenin bir yarısı son sigarama dökülür çayım
telefonum çalar ses gelmez: hep mi yanlış numarayım
ne kumarlar kaybettim aşk için bile bile
şeytanın bacağı demirden, gelmiyor dize
ah, bu kör talihim nerde olsam bulur beni sobeler
ben mutluluktan bi parça şefkat dilenirken
hiç sevmiyor beni tesadüfler.
anladım ki kral tesadüfler...
Tesadüf diye birşey yoktur. Yüce yaradanımız bize bu dünyada herşeyin bir kanun ile yürütüleceğini ve hiçbirşeyin rastgele olmayacağını bildirmiştir. Bu bağlamda oluşacak önceden belirlenmiş ama vakti beklenilen rastgelmelere TEVAFUK denir.
Mesela birisi ile yolda karşılaşıyorsunuz, bu sizin kaderinizde ve o kişinin kaderinde ve dünyanın kaderinde yazılıdır bu kesinlikle tesadüfi bir olay değildir çünkü tesadüf önceden bilinmeyen rastgelen anlamına gelir. fakat önceden bilinen bu karşılaşma olayına ise TEVAFUK denir.
Ezelden ebede hiçbir saniyede TESADÜF olmaz hepsi kader ile kayıt altına alınmış vakti gelmiş veya vaktinin gelmesini bekleyen olaylardır.
en büyük umutlarımızdır bazen. hani biri gider ya sizi bırakıp, sonra düşünürsünüz falan , tesadüfen karşılaşsak , görüşsek diye, umut edersiniz işte, tesadüfen.
ansızın meydana gelen, insanın içini ısıtan küçük mucizeler.
hayat şekilleniyor, anlamlanıyor derken mucize bitiyor. tesadüf geçiyor ve gönderilen oluyor insan.