a.k. partisi zamanında türkiye'de gerçekleşmiştir. devletimizin bakanları teröristlerin sağ salim dışarıya çıkabilmesi için projeler geliştirmekte, sürece (!) zarar vermemek için ellerinden geleni yapmaktadırlar.
ileri demokrasi (!) böyle birşey olsa gerek. hükümetimiz dünyada bu konuda ilk ve tek olmanın gururunu bizlere yaşattı ya, hamdolsun.
Daha dune kadar askerlerinin guvenligini dusunmeyenlerin soktugumun surecine zarar gelmesin diye dagdaki eli kanli teroristlerin guvenligini dusunen bi hukumete sahibiz hamd olsun. Su an Acemi birliginden usta birligine ucakla giden askerler pkk gecen sene saldirmasaydi hala boyasi dokulen 0403 lere istiflenerek gidecekti, yine gecen sene adini hatirlamadigim bi gazete asker kabul ve toplama merkezlerini haber yapmasaydi hala askerler ahir gibi koguslarda ust uste yatacaklardi.
Kendi askerinin guvenligini, sagligini ve yasam kosullarini ancak sosyal medya, gazete ve tv' lerde olusan tepkiler uzerine iyilestiren hukumet kendi insanlarini katleden savunmasiz bebekleri, ogretmenleri, doktorlari oldurmekten cekince duymayan teroristleri el ustunde tutmaktadir.
vay benim güzel devletim ya... askerini eğitimsiz, eski techizatla teröristin üzerine gönderir, itfaiyecisini muşamba elbiseyle yangına gönderir, kaptanını navigasyonsuz tekne ile kurtarmaya gönderir ama iti köpeği başına bir iş gelmesin diye heronların, komandolarınn nezaretinde yurt dışına gönderir. vay benim güzel devletim vay..
barış, ateşkes, müzakere, geri çekilme kavramlarının ne anlama geldiğini bilmeyen tek hücrelilerce garipsenen durum.
doğduğu günden bu yana beynini ihtiyaç duymadığından kullanmayan bu insanımsı özellikler gösteren canlı türüne mantık ve olayların aşaması sırasında normal prosedürü anlatmak daha doğrusu anlamalarını sağlamak her ne kadar mümkün olmasa da, denemekten zarar gelmez.
öncelikle barış kavramından başlamak lazım.
barış; birbirini düşman olarak gören yahut bazı noktalarda anlaşamayan çatışma grupları, kişileri arasında yapılır ve barış koşulları herhangi bir tarafın mutlak üstünlüğüne dayanmaz. barış şartları iki tarafın da istemediği bazı durumları kabul etmesini muktedir kılar. özetle.
gelelim beriki mevzuya.
teröristlerin güvenliği yahut militanların barış görüşmeleri neticesinde sınır dışına çekilirken taahhüt edilmesi gereken can güvenliklerine.
bunu bir embesile anlatır gibi anlatmak lazım ki milliyetçi güruhun tüm katmanlarına ulaşabilsin buradaki olaylar örgüsünün son bağlamı.
barış görüşmeleri sürecinde, örgüt sınır dışına çekilme kararı almıştır. savaş durumunda değil. savaş hali ile barış başlangıcı esnasında, uluslararası savaş hukuku geri çekilme kararı alan militanların geri dönerken can kaybı yaşamamasını ve can kaybına sebep olmamalarını gerektirir.
lafı uzatmak isterdim lakin öngörülerime göre yine anlaşılamayacaktır bu yüzden parmak uçlarımı aşındırmanın anlamı yok.
onların anlamak için çaba göstermeleri gerekirken, bizlerin ısrarla anlatmaya çalışması da çok saçmadır ayrıca.
33 askerinin ölüm emrini bizzat verip daha önce kendi sözde ateşkesini bozan eli kanlı teröristin tanıklığı ve ifadesiyle terörle mücadele etmiş asker ve komutanları hapse atan devlettir, normaldir.
verilen onca tavizin ardından "tüyü dikmek" olarak değerlendirilebilecek durumdur.
bu arada barış, ateşkes, müzakere, geri çekilme vb kavramlar terör örgürleri için değil siyasal aktörler olan devletler için kullanılır. aynı şekilde uluslar arası hukuk kuralları da devletler içindir. terörist örgütler bu kamsamda değerlendirilemez.
