aslında bu şekle gelene kadar ki sürece bakmak gerek.
çocuk kandırılmıştır. öyle mi acaba? yani yasalar 18 yaşından küçüklerin çocuk olduğunu söylerken, o çocukların yaptıklarına bakıldığında, bir çocuğun yapabileceğinden kat be kat fazlasını yaptıklarını anlarsınız. tabi burda çocuğu yönlendirme önemli. çocuğu suça teşvik eden kişidir asıl sorumlu lakin yeterli görülemez. özellikle terör suçlarında.
önceden bir çocuk polise, askere taş veya terör örgütü lehine slogan attığında, çocuk olayın şekline göre bir yasa ile yargılanır, yaşına ve yine olaya göre çocuk hakkında yasal işlem yapılırdı. bi çoğu çocuk ıslah evine gönderildi, ve yine bi çoğu da farklı şekillerde cezalandırıldı. ıslah evine giden çocuğun, ıslah olduğunu zannetmeyin sakın. orda birleştiklerinden daha beter terör örgütü sempatizanı olup çıkıyorlar ve çıktıklarında da kaldıklar yerden devam ediyorlar.
açılım sürecinde yasalarda/yasa uygulayıcılarda terör konularında anlayamadığım bir şekilde rahatlık söz konusu olmaya başladı. artık terör örgütü ve lideri lehine slogan atan, etrafa taş, molotof kokteyli atıp mala zarar veren çocuklar terör kapsamında değerlendirilmiyor. neymiş efendim, çocuk sadece mala zarar vermeden dolayı işlem yapılmışmış. daha da ilginci çocuğun terör örgütünü desteklediğini ifade etmesine raqğmen, terör örgütüne destek suçundan işlem yapılmıyor. sonra da bu çocuklar tekrar sokağa salınıyor, ki bu sayede yıkamadıkları yerleri yıkabilsinler.
devrimci ya hani, bi ideolojisi var, düşünebiliyor, özgürlük istiyor, hak istiyor... her ihtiyacını karşılayan devlete nankörlük edip bunları yapmadığı için suçlamada bulunuyor, yeri geliyor bilmemne cephesine katılıyor, yeri geliyor dağa çıkıyor. ve çocuk ancak suç üstü insan hayatına kast etme suçundan hüküm yiyor, hapishane giriyor. ehh tabi hapishaneye girince de iş bitmiyor. çünkü halen dışarıda olan terör örgütü destekçileri tarafından savunması yapılıyor. orada olmaması gerektiği ifade ediliyor. çünkü o terör destekçilerine göre o bir "tutsak". işlediği suç ideolojisi sebebiyle olduğundan, ne kadar insan öldürdüğü, bu ülkeye ne kadar zarar verdiği önemsiz ve hükümlü değil tutsak. saçmalıklar böyle devam ederken, dağda, orda burda kaptığı hastalık vücuduna yayılıyor ve o karşı geldiği devlet onu ameliyat ettiriyor, tedavisi için hastaneye yatırıyor, ne gerekiyorsa yapıyor. ehh devlet bu yapacak tabi, kendine karşı gelse de, terör örgütü mensubu olup insanları katletse de yaşatmak zorunda.
sonra af isteniyor ona. sanki öldürdüğü insanlar yok sayılıp affı hak ediyormuş gibi. bir de üstüne yaptıklarından/öldürdüğü insanların çokluğundan gurur duyar gibi anlatıyor. ama af istiyor. ve af çıkıyor.
bu ülke zamanında terör suçundan hüküm giyip, affa uğrayanlardan çok çekti. af ile dışarı çıkan teröristlerin çoğu, terör eyleminde hayatını kaybetti. bu bilinen bir gerçekliktir. buna rağmen teröristler için af istiyoruz, teröristleri affediyoruz. terör ülkede, bu denli desteklendiği sürece de acı çekmeye, parçalanma riski ile yaşamaya devam edeceğiz.
çocuğun geleceği mi? böyle giderse ülkenin başında bile olabilir bu çocuklar. ne parlak bir gelecek bu böyle!