yıllardır pkk başta olmak üzere dhkp-c, tikko- mlkp-c, tesko, hizbullah, hizbut-tahrir gibi çeşitli terör örgütleri çeşitli sebeplerden ötürü açlık grevi eylemleri yaparlar.
amaçları kendi talep ve isteklerini, kendilerini öldürecekleri tehdidiyle devlete kabul ettirmek olmadığı takdirde uluslararası kamuoyunda türkiye'yi küçük düşürmek, insan hakları komisyonlarının türkiye üzerinde baskı kurmasını sağlamaya çalışmaktır.
bu eylem tarzı bir nevi üzerine gaz döküp kendini yakacağını söyleyen insanın yaptığına benzer (o insana hakaret etmek istemem).
eylemin ses getirebilmesi için uzun olması, mümkün olduğu kadar çok kişi tarafından yapılması ve mümkünse birkaç kişinin eylem sonucu ölmesi hedeflenir.
bu sebeple önce ölecek kişiler seçilir. bu kişiler aslında çoğu zaman kendilerinin ölmek üzere seçildiğini bilmezler. genelde seçilen bu kişiler cezaevinde bulunan sakat, örgüte kısmen muhalif, ajan olduğundan şüphelenilen kişilerden seçilir ki bu sayede bir taşla birkaç kuş vurulmuş olsun.
ilk aşama ölmek için seçilen kişilerin açlık grevine (yada ölüm orucuna) başlatılmasıdır. herkes aynı anda başlatılmaz. eğer herkesi aynı anda başlatırlarsa istedikleri kişiler değil istemedikleri kişileri de kaybedebilirler. ancak en az birkaç kişinin ilk başlaması lazımdır ki "....... tarihinden itibaren başlayan açlık grevi" kelimesi edilebilsin. bu sayede açlık grevi olduğundan daha uzunmuş gibi bir görüntü verilir.
ikinci aşama katılımın arttırılarak sayının çok gösterilmesidir. peyderpey aslında ölmesi istenmeyen diğer mahkumlar da örgüt talimatıyla eyleme katılırlar. mesela ilk başlayandan 25-30 gün sonra.
mevcut grevden örnek vermek gerekirse türkiye'de pkk'nın yaptığı açlık grevine ilk başlayan kişinin grevi 50küsur gün olduğu halde bursa cezaevinde açlık grevi 15 ekim'de başlamış ve henüz 15 gündür devam etmektedir. ama basında bu durum "cezaevlerinde 600 kişinin yaptığı açlık grevi 50'nci gününe girdi" diye haber yapılmaktadır. amaca ulaşılmıştır.
üçüncü aşama ilk başlatılan ve gözden çıkarılarak ölmesi hedeflenen birkaç kişinin ölmesidir. bu sayede devleti pazarlığa oturmaya yada uluslararası alanda hesap vermeye mecbur bırakırlar.
eylem yaparken uygulanan bir taktik de şudur. misal 6 kişilik bir koğuşta kalan terör örgütü mensuplarından 4 tanesi eyleme başlar. bu sayede cezaevi idaresi tarafından kalan iki kişinin yemeği koğuşa verilir, kantinden alışveriş yapabilmeleri kapısı açık bırakılır. içeri giren yemek azar azar da olsa hep beraber yenir. o iki kişinin kantinden yaptığı alışverişle gıda işi takviye edilir. bu sayede direnç kaybedilmez. başbakanın "yemek yiyorlar" dediği konu budur ve ilk defa haklıdır.
özetle: türkiye'de yaşanan budur. orospu çocuğu taktikleridir de diyebiliriz tanım olarak.