başka ülkelerde nasıl olur bilmem. bizim memleketimizde ömrüne doymamış, kendisine doyulmamış bedenler toprak olduğu; ruhlar şahadete vardığı zaman; içinde vatan sevgisinden bir parça insan sevgisinden bir damla olanın dahi kan ağladı zamandır terör saldırısı sonrası...
bugün izmir bornovada bin kadar kişi toplanıp hıncını kustu. bayraklar sallandı. vatanın bölünmezliği için içlerindeki o bitmez haksızlığa uğramışlık ve isyan ile bağırdılar. iyi de yaptılar; oturanın da faydası yok bağıranın da ne de olsa; en azından insan olmak; en azından üzüntüsünü haykırmak gerek. her şey ama her şey "tepki vermek ile" başlar. bu memlekette terör saldırısı sonrası tepki verilir; şehirlerde, kasabalarda, evlerde, sanal ortamlarda... ama ben bundan bahsetmek istemiyorum.
yer: çukurca
tarih:19.10.2011
saat:22.52
hava sıcaklığı: +4
durum: zorunlu vatani hizmet
mekan: karanlığın tam ortasında bir nöbet...
ne kadar isyan edersek edelim, ne kadar üzülürsek üzülelim, ne kadar haykırmak istesek ve ağlasak, kendimizi parçalasak; orada şu an nefes alan ama bundan birkaç saat önce nefes almayı bırakan devreleri gibi son nefesini vermekten korkan askerin yüreğine bir parça ışık; korkusuna bir parça çare olamıyoruz ya; ona kahroluyorum.
terör saldırısı sonrası bu memlekete hüzün; nöbetteki askerin ruhuna karanlık çöker.
allah hepimize; en çok da karanlığın içindeki yumruk kadar yüreği vatan kadar olmuş o askere sabır versin.