kemal kılıçdaroğlu'nun 'gemiyi, hücum botlarımızı vesairemizi gazze'ye götürürse alnından öperim' sözlerine karşılık olarak verilen bir recep tayyip erdoğan beyanı.
herhangi bir liselinin aklına gelebilecek ayardır, benim adım murat koyimda turattan pekte bir farkı yoktur benim için. ama gelin görün ki rte vermiştir ayarı o zaman zekicedir, alkışlanasadır şukeladır.
(bkz: değil mi benim ergen gerisi kardeşlerim)
türk siyasetinin dibe vurduğunu gösteren siyasi söylem. mahalle karısı edebiyatı ile rant peşinde koşmak da tam bizim milletimizin haz alacağı türden zaten. ileri zamanlarda mecliste kavga olduğu zaman "çıkışta görüşeceğiz olum senle!" tarzı ve türevi cümleler duymak muhtemel.
not: sanırım başbakan kendisine dokunmanın ibadet olduğuna kendisi de inanmış olmalı ki böyle bir beyanatta bulunmuş. çok ilginç. *
buna kapak diyenlerin fazlalığına bakılarak uludağ sözlük'ün ne kadar kaliteli bir konuma geldiğini gösteren söylemdir.
ayrıca:
"deniz feneri davası ortada dururken, fakir fukara rızkı yiyenin alnı temiz olmaz." cevabını almıştır.
tayyip bu sözle nasıl bir iğrenç adam olduğunu gösterdi. ulan yarın bir araya geleceksiniz el sıkısacaksınız. utanmayacakmısın bu ettiğin laftan. bir insan bir insana böyle laf söyler mi.
"alnım fazla lekeli; zaten öpmenize neden olacak eylemi yapmayacağım da" diye konuşsaydı (malum, ihtimal dışı), dürüst ve nazik biri haline gelecek olan başbakanımızın uyduruk söz manevralarından biri.
çok yorucu bu adam ya. fazla yavan çünkü...