battlestar galactica*, atlantis vs vs izlemiş kişilerin götüyle bile izlemeyeceği dizidir. *** ben de toparlasın diye bekledim, ümit ettim. olmadı. olur mu? bilemem. bundan sonra buradaki bölüm yorumlarını okuyup, karar vereceğim.
konu itibariyle aslında umut verici olsa da uyarlamada ve oyunculukta ciddi sıkıntılar olan bir dizi. hani normalde dizilerin yeni bölümü çıksın diye sabırsızlık içinde beklersiniz, bir parçanız olur falan, haa işte bu dizide öyle bir şey olmuyor.. can sıkıntısında izlenecek bir dizidir kısacası. *
--spoiler--
o yavru dinozor ne yaa iyicene çakmaktaşlara döndüreceksiniz diziyi.
--spoiler--
belki toparlar diyerekten 6. bölümün ortalarına kadar sabrettim ama daha fazla tahammül edemeyeceğim, neresinden tutsan elinde kalan bilim kurgu dizisi. senaryo, kurgu, oyunculuk, görsellik, vs...
bir bilim-kurgu, fantastik tutkunu olarak zaman kaybından başka birşey olmadığını düşünüyorum.
sanırım sözlük yazarları ne kadar boktan bir dizi olduğunu benden önce fark etmiş ki başlığı bile tutmamış.
pilot bölümü 10 milyon dolara çekilen amerikan dizisi. günümüz türk sinema filmlerinde bile fazla bir bütçeye denk geliyor. hatta romantik veya korku filmlerinin 4-5 katı diyebilirim.
bilimkurgu dizisi diye lanse edilen ama amerikan dramasından öteye geçemeyecek olan senaryosu ve ergen oyuncularıyla, yayınlanmaya başlamadan önce yarattığı beklentiyi karşılayamayan dizidir.
ayrıca, dizi bu hafta yayınlanmamıştır.
terra nova bu sezon yayına giren ve gelecek yaşamdan dinazorların çağına dönen insanların başlarından geçen hikayeleri anlatan dizi. hikayesi dikkat çekici olan dizide teknoloji dudak ısırtıyor. buna karşı olarak dizide canlandırılan dinazorlar daha gerçekçi olabilirdi. bu en büyük dezavantajı. yani bir ton para aktarılıyor, dizi içinde ne araçlar ne aletler kullanılıyor ama gel gör ki iki tane dinazoru adam akıllı çizemiyorlar, ilginç. sonuç olarak izlenebilirliği yüksek olan bir dizi. oyuncu kadrosu hem sağlam hem de güzel.
--spoiler--
4. bölümle beraber iyice pembe diziye dönen dizi. hayır jurassic park falan diyorduk bir kısmı için. bu bölüm dinazor bile yoktu neredeyse. diyaloga bak;
- soğuk algınlığın. işte bu. tek yapmam gereken serotipini tanımlamak. daha sonra...
+ ben daha kısa bir yol biliyorum. (kadına yumulur)
--spoiler--
4.bölüm ile iyicene sıçmış dizidir. cidden çok kötü bir bölümdü.
mevzut stargate konseptinde daha önce işlenmiş bir konuyu işlemişler.
zaten diyordum lost, stargate üstünden gitmeye çalışan bir dizi diye.
son bölüm ile bu dediğimde bir kez daha haklı çıktım.
gitar çalan ergen, sevgilisini özleyen ergen, nişan yüzüğü muhabbeti ve kıskançlık krizlerine giren büyükler.
ee hani lan bilimkurgu nerde.
south parkın 15. sezon 8. bölümde ufak bir sahne ile kapağı koyduğu dizidir.
"jurrasic park ve lost aynı dizide , gelecek o yea" denmiş. dinazoru dışkı yerken göstermiştir. bu dizi için dışkı yiyen dinazor... evet kesinlikle uygun bir benzetme. doğrudan doğruya dizinin dışkı gibi olduğu izlenimi sunuluyor.
"falling skies dan daha iyi" demiştim. düzeltiyorum falling skies bile bundan iyidir. evet falling skies ın son bölümleri gayet iyidi mesela...
burda ise 3. bölümü izlemek için hiçbir istek duymuyorum. ayrıca o komutan adamın avatar daki kasları nereye gitti lan?
"ilk bölümü 20 milyon dolara geldi" "efektin anuna koyduk" "sci-fi'de çığır açılacak" "sırf dizi için gerçek dinazor klonladık, zaman makinasını icad ettik" şeklinde verilen gaz sağolsun hiç beklenmeyecek kadar hayal kırıklığı yaratmıştır. tabii ki ilk 3 bölüme bakarak yargılamıyoruz, ilk sezonun sonuna kadar da bekleyeceğiz, kendisini geliştirmesi için şans vereceğiz, ama benim gibi bir bilim kurgu fanatiğini bile baymıştır yer yer. ilk izlenim pek iyi değil yani.
ulan sizin o imkanlarla yapmadığınızı stargate sg-1 (ki kendisi tüm zamanların gelmiş geçmiş en iyi sci-fi dizisidir) 10 sezon boyunca sadece hikayesi ve sikko efektleriyle yaptı be.
onu geçtim, milletin beğenmediği stargate universe bile terra nova'dan daha güzeldi (ki o da iyice toparlamaya başladığı sıralarda iptal edildi)
daha bunun babylon 5'ı var, andromedası var, var oğlu var. bunlar görselliği ilk plana koymadan bir şeyleri başarabildiler.
böyle giderse balon söner. ama yok kendini düzeltirse hikayenin, ortamların potansiyeli var.
neden yeni sci-fi denemeleri iyi olmuyor onu anlamıyorum yalnız.
--spoiler--
3. bölümü klişelerle devam etmiş dizi. izleyeni 85 milyon öncesini götürüp, hala bir türlü sevişemeyen ebeveynleri işliyorlar, ailenin çocuklarının gençlik flörtlerini aktarıyorlar ya daha ne diyeyim. bir de kıskanç koca klişesi görüldü son bölümde tam oldu.
--spoiler--
ergen muhabetleri ve her bölüm bi dinazor türü ile kovalamaca oynama ile devam eden 3 bölümden sonra eğer böyle devam ederse patlayacak dizidir.
umarım saçma sapan dram, romatik öğesinden bilimkurgu, fantastik öğelere geçebilirler.
insanların bilinen ya da bilinmeyen bir sürü yırtıcı hayvan ve tehlikeli bitkilerle dolu ortamda yanları açık araçlar ile dolaşıp kayıp vermekte ısrar ettikleri dizi. mantığına edeyim şipilberg.
ilk bölümü az önce izledim. jurassic park, zamanda yolculuk, bir de uzaylılar falan gelirse kariyerini şöyle ortaya karışık izleyebileceğimiz Steven Spielberg dizisi. Bu konular tam bana göre sanırım takip edeceğim bu diziyide.
Yalnız, dinozorlar ile jurassic park ın ilk filminden kalan kötü bir anım vardı. O zamanlar yaşım ufak arkadaş, 10-11 fln. en önde izledim filmi de..
Sen filmi bayıla bayıla izle, ara sıra kork sıçra falan. Tabi bünye dayanmadı daha fazla filmden sonra tepkisini göstererek dinozorları uçuk şeklinde bir süre daha hissetmemi sağlamıştı.
konusu orjinal işlenişi klişe olan dizi. ulan o konuyla çeke çeke orta sınıf aksiyon tadında standart bi pilot bölüm çekmişler.
ama konunun hoş olmasından ötürü benden hala kredisi var.
göreceğiz şipilberg.
3. bölüm edit: imdb puanı bir anda 9'a fırlamazsa(ki en ufak bir ihtimali yok) bir daha hiçbir bölümünü izlemeyeceğim dizidir. efendim 3. bölümü de aşırı klişe çıkınca bıktırdı. hayattan soğuttu. sen böyle sağlam konuya böyle senaryo yaz. olcak iş değil. bir de fast forward yaparak 12 dakikada bitirdim diziyi ve hiçbir şey kaçırdığıma inanmıyorum. türk dizilerinden farksız..
her tarafı klişelerle dolu olan boktan dizidir. efektler desen rezalet, kurgu boktan ve hatalı, hikaye ise açıklar ile dolu.
o tepeden terra nova'ya bakış esnasında o görüntüler neydi allah aşkına? hele ki dinazorlar. en boktan gece yarısı show tv filmlerinde bile bundan daha iyi iş çıkarırlar.
ama beni öldüren klişeler oldu. sorunlu ve babaya isyan eden genç oğlan, dinazor saldırısına uğrayan ve saniyeler içerisinde dinazorlar tarafından afiyetle mideye indirilecek olan karakterlerin hala cümle sonlarında esprili yaklaşımlarda bulunmaları, 80'lerin boktan vietnam konulu filmlerinden kalma otoriter komutan ve onun saçma sapan amerikanvari, doğallıktan uzak halleri gibi insanı geren ve sıkan klişelerle doldurmuşlar diziyi.
- tango november, copy that? ne lan? tango november diye ekip ismi mi olur? bir de bastıra bastıra amerikan aksanı ile söyleyince evde geyik konusu oldu yeminle. sabaha kadar; "tango november copy that?" diye dolaştık evde. yahu bunlar chuck norris filmlerinde kaldı, geçin artık bunları diye haykırmak geldi içimden.
bir de anlamadığım nokta terra nova'ya giden geri dönemiyor sanırım yani ana karakter bir kaçak olduğu için onu geri göndermek yerine sınır dışı etmeye kalktıklarına göre geri dönemiyor olmaları lazım. bu durumda ilk giden ekipler neye göre gitmiş oraya, o kadar yeri nasıl yapmışlar, o malzemeleri nasıl içeri sokmuşlar, nasıl oralara taşımışlar ?
özetle, ilk bölümünün olmadığı dizidir. ikinci bölümü de izlerim aynı durum varsa ben bu diziyi izlemem, izlettirmem arkadaş!
orta seviye bir dizi.falling skies kadar dandik değil ama gelecek de vaadetmiyor.
-en başta jurasik park tan beri toplayamadılar götlerini. hala kurşun işlemeyen dinazor yapmaya devam ediyorlar. 100 tane mermi yiyen dinazor ayağa kalkıp koşmaya devam edecek ha? et ve kemikten bunlar. çelikten değil. o kafatasını görünce ümitlenmiştim halbuki. organları , ciğerleri kalpleri var. ve emin olun derileri çelik gibi sağlam değil. o bixi bozması silah , dinazoru elek yapar. vurularak ölen bir dinazor efekti yapabilecek kapasite yok kendilerinde.
-bir diğer klişe "buraların patronu bizden birşeyler saklıyor" ayağıdır. o duvar yazıtlarından bir olay vardır. şimdi taylor aslında kötü çıkar. sonra bizimkiler gider 6 lılara katılır, dinazorlara binerek gelip darbe yaparlar falan. o derece tahmin edilebilir. anasını sattığımın dizilerinde illa bu klişe kullanılır. isyancılar her zaman cicidir.
-jurasik parkın kafeslerinin aynısı var. sadece daha fukara işi. ulan tahtadan parmaklıkmı olur? nedir bu fakir edebiyatı? güvenlik kulesindede dinazorları gıdıklayabilen sonik silahlar var çok güzel.
-alternatif zaman şeysi. bu da iyi bir detay.
-efektler güzel.
-asrın dizisi değil. yeni başlayan çok dizi gördük. game of thrones olsun, spartaküs olsun, walking dead olsun ilk bölümden aldı götürdü hepimizi. bunda o olay yok. belli yani neyin ne olacağı. vasat aile ilişkileri , manita mevzuları , amerikan pastası klişeleri. hani klişeleri iyi kullanırsan her zaman iş yapar ama burda yemez o. sen 20 milyon dolar yatırırken önce bir araştır dinazor ne imiş ne değilmiş. mermiyi yedimi beyni nasıl saçılır falan.
-yasak bölgeye giderek alem yapan gençler klişesi de atlanmamış. aksiyon lazım ya, raptor yemi olmanız lazım ya.
edit: reyting de babayı almıştır. 9 milyon kişi izlemiş. beklentilerin çok altındayımış. ileri almadan izlenebilecek bir dizi değil ki? doğaldır yani...
--spoiler--
cgi ın yer yer sıçtığı, ailenin 2 abazan çocuğunun salak flört halleri çekilmeyecek gibi duran dizi. taşlara kazılı işaretlerle de lost havası verilmeye çalışılmış.
--spoiler--