kült film falan değildir,çünkü bilakis efektleri süper,yönetmenliği mükemmel,duygusu tam yerinde serinin en iyi filmi olan bir başyapıttır . ardından gelen terminator 3 şaka gibi gelmiştir !, yapımcılar sadece büyük bir otoban sahnesiyle iyi bir terminator filmi yapılamayacağını anlamış olacaklar ki dördüncü filmle bunu telafi etmeye çalışıyorlar fragmanlar böyle söylüyor, umarım serinin en iyisine yakın bir terminator izleriz ama terminator 2 judgment day bir doruk noktası .
sinemadan çıktıktan sonra; "hassiktir lan, neydi o öyle" tepkisini, yaşım 31 e gelmesine rağmen hala verdiğim filmdir. sonrasında çok daha geniş bütçelerle, çok değişik konularla ve inanılmaz gelişmiş efektlerle ve çok daha fazla seyirciye ulaşmış bilim kurgu filmleri yapılmıştır ama bu film bambaşkadır, bir numaradır, en iyi olan yeri değişemezdir. ilk çıktığı zaman ki bilimkurgu mantığını ve teknolojisini tamamıyla değiştirmiştir. yani hiç bir bilim kurgu filmi asla terminator 2den önceki gibi olamayacaktır ve olmadı da zaten. bunun dışında john connor, sarah connor, t-800 arasındaki gelişen ilişkiler, diyaloglar, çatışma anlarındaki yardımlaşma ve tavırları şahsıma göre asla bir başka filmde yaşanamamıştır. sıvı metal robot ise apayrı bir şaşkınlık ve hayranlık konusudur. zamanın çok ileri bir zekası tarafından senaryoya dahil edildiği fazlasıyla aşikardır. kısacası bu film bir yana, sinema denen olgu hayata geçtiğinden beri yapılmış diğer bilimkurgu filmleri bir yanadır.
1500 kere izlenir ve filmin her başlayışında büyük çoşkuyla karşılanır arnold abimizi görmek, keza sarah connor rolüyle linda hamiltonun zayıf ve yapısına göre süper kas yığının üzerindeki askeri kıyafetiyle yeniden büyülenmek.
t1000 denen teknoloji harikası ancak bir o kadar da kusurları olan prototipin helikoptere atlayıp get down! demesi de öyle.
film sonuna gelir ve t1000 yok edilmiştir
arnold abimiz 1500. kez
kendi çipi için
no there is one more chip and it must be destroyed also der! ( bir tane daha çip var ve yok edilmeli)
ve içimiz 1500. kez burulur.
john connor un noooo don t do it don t go demesi 1500.kez etkiler. ( hayır yapma gitme)
ve arnold abimiz john ağlamaya başlayınca
i know now why you cry but that is something ı can never do der 1500. kez içimizi parçalar ve insanı ağlayacak duruma getirir. ( şimdi neden ağladığınızı biliyorum ancak bu benim asla yapamayacağım bir şey)
hayali bir makina için ağlayacak hale gelmek.
hem de 1500. kez
sadece tarihin en iyi 10 filminden birinin başartabileceği bir şey.
ha ayrıca you could be mine şarkısıyla 90ların başlarına bir de müzikal olarak dönersiniz.
1997 Ağustos'unda yaşanan ve 3 milyarı aşkın insanın ölümüne neden olan olayın üstünden yıllar geçmiş ve 2029 yılına gelinmiştir.
John Connor makinelere karşı insan direnişinin lideri konumundadır. Onu 2029 yılında yok edemeyen makineler şimdi yok edemedikleri düşmanlarını geçmişte yok etmeyi denemeye karar verirler ve John'un 10 yaşında olduğu döneme bir yok edici makine yollarlar. (bkz: t1000)
Buna karşılık john da o dönemde kendisini korumak için daha önce annesini öldürmek göreviyle geçmişe yollanan yok edici makinenin daha üst bir modelini geçmişe yollar. (bkz: t800)
iki yok edici makine arasında John Connor için büyük bir mücadele başlar. Bu arada henüz yaşanmamış olan 1997 Ağustos'unda yaşanacak olan felaketin mimarı olan Skynet adlı sistem de yavaş yavaş faaliyetlerini artırmaya başlamıştır.
John ve onun koruyucu makinesi John'un annesini (bkz: sarah connor) akıl hastanesinden kaçırıp Skynet'i durdurmak için işbirliğine girişirken diğer yok edici makine de John'u yoketmek için onların peşinden gitmektedir.
unutulmaz bir film. filmin sonunda t800 kendini imha ederken yavaş yavaş sıvıya batar ve en sonunda baş parmağını kaldırır. aynı zamanda da terminator theme ağır ağır çalınır. çocukken bu sahnede tüylerim ürperir, üzülür ve kahrolurdum.
kült filmlerden birisi. terminatör serisinde apayrı bir yeri olan ve bugün bile izlendiğinde efektlerine hayran bırakan bilimkurgu filmi.
klasik -gelecekten gelme- hadisesi ile başlayan film, artık kaderin bir oyunu mu bilinmez kötülerin sıvı metal diye bir şeyden yapılmış olayı aşmış robotları t-1000 ile iyilerin daha eski model robotları arnold amcamız arasında kıyasıya bir kapışma ile geçmektedir. t 1000, gelecekteki insan direnişinin önderi connor'u henüz çocukken yoketmek, arnold ise onu t 1000'in gazabından kurtarmakla görevlidir.
pek çok sahnesi akıllarda kalandır. connor'un üvey annesi kılığına giren t 1000'in, kocası süt içerken çat diye suratını ortadan yarmasından tutun da connor'un annesinin gördüğü başarısızlık hayali gibi sahneler izleyiciyi sarar da sarar. öyle ki bundan sonra terminatör 3'ü izlemek tam bir talihsizlik havası yaratmaktadır.
ilk seyrettigimde 8 yasinda oldugum ve heyecandan, zevkten geberdigim film iken bugün bile (25 yasindayim) seyretsem ayni zevkleri bana yasatabilen belki de tek film!
Star Wars sonrası bilimkurguda karamsar ve çok güçlü bir atmosfere sahip olması, karakterlerarası karmaşık ilişkilerin çok iyi bir biçimde sağlanmasından güç kazanan, serinin en iyi, bilimkurgu türününse acayip iyi filmlerinden.
t 1000'i oynayan abimiz, discovery channel'daki bir röportajında, robot hissini verebilmek için, yürürken sağa sola sallanmadığını açıklamıştı. filmle ilgli ilginç bir ayrıntıdır, sonradan dikkat ettim, hakkaten balta sapı gibi yürümektedir filmde.
arnold schwarzenegger'in 100 kelimeden fazla konuşmadığı film; ama ne film. 10 yaşımdaydım da abim beni sinemaya götürmüştü, süreyya sinemasına. o civa adam yok mu civa adam, aklımı başımdan almıştı! arnold'dan tırsmadım da o civa adam kabusum olmuştu! yalnız 10 yaşındaki kardeşini terminator filmine götüren de bir abim varmış lan sözlük...
bana göre terminatör serisinin en iyi filmidir. filmin en gerilimli sahnesi, sarah connor ın akıl hastanesinden kaçarken t101 lerden biriyle karşılaşınca yaşadığı korkuyu anlatan bölüm olsa gerektir.
james cameronın ellerinden çıkmış kült film desek her halde abartmış olmayız. oyunculuk, senaryo, görsel efektlerle bilim kurgunun tüm şartlarını yerine getirdiği gibi bir milat olarak gösterilmekte de haklı olan film. insanlarla, makinalar arasındaki savaş geçmişte tüm şiddetiyle devam ediyor. insanlık kalan son direniş kalesini kaptırmamak için geçmişe liderlerinin çocukluk yıllarına yok ediciyi gönderir.amaç t-1000 adlı bir robotun gelecekteki direnişin liderine zarar vermemesi bundan sonrası ise tam bir seyirlik şölen.
bu film ile terminatör 3 rise of machines arasındaki en büyük fark ve çelişki gelecekten gönderilen robotların kalitesidir. serinin son filmi olan rise of machines de gelecekten gönderilen T-X, arnold tarafından "t-1000 in çok daha gelişmiş hali" olarak yorumlanmıştır. ancak buna izleyenlerin hiçbiri kanmamıştır. zira t-1000 alemin kralıdır. akışkan olup vücudunu şekilden şekile sokması, hiçbir mermiden etkilenmemesi (her ne kadar t-x de yapabiliyorsa da), dövülerek ya da sıkıştırılarak öldürülememesi (t-x sıkışarak ikiye bölünmüştür) bu karşılaştırmadı t-1000 i adım adım öne geçiren nedenlerdendir.
