havaların ısınmasıyla sezonu açmış teyzelerdir. genelde yanlarında aynı ekolün takipçisi kızları ve/veya gelinleri de bulundur. aman amandır, koşarak kaçılasıdır.
işbu entry'de kimsenin giyim zevkiyle ilgili eleştiri yoktur. ancak çorap/terlik ikilisinin teyzelere kattığı korkutucu etki de inkar edilemez.
sıklıkla hastanelerde görürüz bu kadınları. 'dost başa düşman ayağa bakar' sözü burada geçerli olmamakla birlikte hastane gibi yerlerde bekleme süresi uzun olduğundan farkederiz ayağında kalın bir çorap, üzerinde yün patik ve patiğin kalın olmasından sebep ayağına küçük gelmiş terlik giydiklerini.
parası yok belki diye düşünürüz bazen.koluna ardı ardına taktığı yaklaşık on adet altın bileziği farkedene kadar.
belki de alışmıştır bu şekilde dolaşmaya sokakta , ayakkabıyı sadece mahalle düğün salonlarında geçirir ayağına.
genel olarak kırsal kesimden büyük şehirlere göçmüş teyzelerdir bunlar hatta genel değil adeta bir realitedir. yaşam standartları ile alakalı olduğunu tahmin ediyorum. maddi güçle alakalı bir davranış biçimi de değil. yoksa maddi gücünü zaten kollarına ya da boynuna bakarak görebiliriz *
genelinin kilolu olması, giyimi kolay şeylere yöneldikleri hissini uyandırdan komik ve tehlikeli durum. teyzeciğimiz o kilolarla zaten terliğin topuklarını patlatmıştır, ayağı koruyacak hali kalmamıştır, bir de üstüne minibüse filan biner. besmeleyi de ondan çeker zaten, ya ayağımdan çıkarsa, ya düşersem diye. ne rahatlıktır, ne de başka birşeydir. saçma sapan bir durumdur.