özellikle annelerin en çok başvurduğu saldırı silahıdır, daha etkili alternatifleri de mevcuttur *** ama o vazgeçilmezdir.
sıcak temas öncesi yaşanan ültimatom replikleri:
-nerde benim terliğim!
-bak terlik geliyor şimdi!
-sus yoksa terliği yersin kafana...
-sol elim çok isabetlidir hatırlarsan.
niçe'nin terlik üzerine söylediği bir sözü ele alalım, "kafayı kıran terliğin şiddeti değil, isabetin sürekliliğidir.". buradan da anlaşılacağı gibi terlik ve hedef arasında birebir bir ilişki söz konusu. terliğin ait olma ve ego, süperego durumlarına işareti, frödyen açıdan da terlik yeme sıklığının cinsel isteği uyarma şiddetiyle ters orantılı olduğu da gözlerden kaçmamaktadır. hal böyleyken, benim burada terlik yemeyen çocuğun uludağ sözlüğün abazan alt kümesini oluşturduğunu iddia etmem, aile içi silahlanmanın terlikle başladığını söylemem kadar abesle iştigaldir. ayrıca, ingiliz anahtarı, kapı anahtarı, oklava, banyo hortumu, polis jopu, levye gibi bilimum ekipmanlarla dayak yememiş çocukların büyüdüklerinde taşaklarının fındık kadar olması da su götürmez bir gerçektir. yalanım varsa şurdan şuraya yazmak nasip olmasın.
annelerin kullanabilecekleri tek silahı çok kolay ulaşabileceği ayağındaki terliğidir. kurtuluş yoktur, birini tutturamasa bile ikincisi tam isabet olur.
aile içi terlikli örgütlenmede çoğu ailede hat safhada kullanılan bir müdahale aracıdır. 6-14 yaş aralığında çocukları için sıkça kullanılan genelde başını baron olarak gösterilen annelerin çektiği legal bir çekirdek aile çetesi.
her ayağa uyması giyim ve kullanılması açısından rahatlık arz eden terlik, ne yazık ki yakın geçmiş ve günümüzde aile içi şiddette silah olarak kullanılmaktadır. terliğin silah olarak kullanılmasına ilk olarak 1914 yılının sonlarında başlanmıştır. hafif, ergonomik, ekonomik, hedefe havada kavis çizerek ulaşabildiğinin fark edilmesinden sonra, alternatif silahlanmada büyük bir yer edinmiştir. terliğin silah olarak kullanılmaya başlandığı 1914 yılı, birinci dünya savaşının başladığı yıllara tekabül etmekte; bu da bize o zaman ki iki durumu göstermektedir.
a) o dönemde bütün erkekler savaşa katılmış olduğu için kadınlarda, ev içi düzeni sağlama, kaos ortamını ortadan kaldırma ve istikrarı sürdürme gibi amaçlardan dolayı, aile bireylerinde kendi materyallerine yönelim başladı. bunun sonucunda terlik, aile içi silahlanmada büyük bir yer edindi.
b) 2. dünya savaşı sırasında bütün silahlar kullanımda olduğu için savaş alanın dışında kalan yerlerde evde kalanlar aileye dışardan gelebilecek saldırılara karşı terliği silahlanmada kullanmaya başladı.
günümüze gelindiğinde; gelişen silah teknikleri ile beraber terliğin kullanım alanı her ne kadar azalmış gibi görünmüşse de, ulaşılabilirliğinin yüksek olması ve öldürücü bir etkisinin olmamasından dolayı dişi ebeveynler tarafından aile içi silahlanmada en çok tercih edilen silah türüdür. bunun yanı sıra terliğin kullanımındaki dikkatsizlik, eğitimsizlik, bilinçsizce kullanım ve ihmalkarlık her yıl yüzlerce üzücü olayın yaşanmasına sebebiyet vermektedir. peki terlik silahlanma çerçevesi içinde nasıl kullanılmalı ve kullanım alanı ne olmalıdır?
terlik kullanılırken terliğin ağırlığı, rüzgarın yönü ve hızı, kullanılan alanın genişliği, kullanan kişinin boyu ve ağırlığı, terlikli saldırıya karşı savunma yada kaçma durumunda olan kişinin kaçış hızı, yaşı, boyu, ağırlığı, geçirmiş olduğu hastalıklar ve akrabalık derecesi ( uzaktan akraba yada akraba değil ise dilediğiniz hızda fırlatabilirsiniz) göz önünde bulundurulmalıdır. terlik fırlatılırken; terlik, terliğin topuk kısmına denk gelen yerinden tutulmalı, rüzgarın hızına göre havada kavis çizecek şekilde fırlatılmalıdır. Bununla beraber son zamanlarda teknolojik gelişmelerle beraber güdümlü terlikler yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. güdümlü terlikler, hedefe istenilen saatte ulaşmakta ve hedefi vurmaktadır. boomerang terlikler üzerinde çalışmalar devam etmekte oysa istenen düzeye gelinememiştir.
ismini vermek istemeyen terlik mağduru s.a başından geçen ilginç olayı şöyle anlatmaktadır;
okulu asıp arkadaşlarla beraber futbol maçı yapmaktaydık. beni gören annem ayağına giydiği terliklerden birini bana doğru fırlattı. terliği fark eder etmez ceza alanı içinden orta sahaya doğru koşmaya başladım. ama terlik halen arkamdan gelmekteydi bunu üzerine eğilince terlik beni geçti. terliğin beni geçmesinin sevinci içinde anneme dönmemle başka bir terliğin alnımın ortasına değmesi bir oldu. o günden beri alnımda polaris yazısıyla dolaşmaktayım.
Terlik mağdurunun başına gelen olayda anne çok sık kullanılan yanıltma stratejisini kullanmıştır. anne, ilk terliği fırlattıktan kısa bir süre sonra ikinci terliği fırlatmıştır. mağdur ardında sadece bir terliğin gelmekte olduğunu düşünerek eğilip geçmesini sağlamıştır. oysa ayağa kalkmasıyla beraber arkadan gelen ikinci terlik alnının ortasına isabet etmiştir. burada annenin başarısı göz ardı edilmemelidir.
Başka bir terlik mağduru v.y ise evin camını kırdığı için annesi tarafından terlikle kovalandığını; atılan terliğin birden gözden kaybolduğunu; tam üç saat sonra kız arkadaşıyla beraber kafedeyken kendisine isabet ettiğini ifade etmektedir.
Burada anne son teknoloji ürünü uzun güdümlü terliği kullanmıştır. çocuğun günlük planı, rüzgarın yönü, ulaşılması gereken saati göz önünde bulunduran anne, terliği havaya doğru hata payını da hesaba katarak 70 derece açıyla fırlatmıştır. 3 saat sonra terlik ulaşması gereken yere ulaşmıştır. alanında uzmanlık isteyen uzun güdümlü terlik fırlatım yöntemi Türkiye'de 1990'lı yıllardan sonra kullanılmaya başlamıştır.
Almanya'nın Hamburg kentinde her yıl 25-30 ocak tarihleri arasında düzenli olarak "uluslararası terlik fırlatma yarışları" düzenlenmektedir. Bu yıl on ikincisinin düzenleneceği olimpiyata katılım oldukça büyük orandadır
Terlikli saldırıya maruz kalmak çocukların kaderi değildir. önlenebilirdir. Ev içindeki terlikler mümkün olduğunca anneden uzak tutulmalı ve olabildiğince az kullanılırsa annenin terliği aile içi silahlanmada ana silah unsuru olarak kullanma ihtimali azalacaktır. eğer bu önlemler alınamıyorsa otoritesini terliği silah olarak kullanarak sağlayan annenin her sözü dinlenmeli sinirlendirilmemelidir.
