Nizâmülmülk ve Terken Hâtun arasındaki mücadelede her ne kadar devlet sistemindeki Türk ve Fars ögeler rol oynamış olsalar da, Nizâmülmülk ve Terken Hatun’un doğrudan ve tamamıyla birbiriyle çatışan iki kültürün temsilcileri oldukları sonucunu çıkarmak doğru değildir. Gerek Nizâmülmülk gerekse Terken Hâtun iki kadim devlet kültürlerinden ögeleri kullanarak kendi konumlarını güçlendirmek ve geliştirmek meyillindeydiler. Yâni iki isimde Türk-Fars devlet ve saray kültürünün oluşumu sırasında pragmatik davranarak aralarında cereyan eden mücadelede hangi kültüre ait olursa olsun lehlerine olan ögeleri kullanmışlar ve devreye sokmaya çalışmışlardır. meraklılarına:
allah düşmanımın başına vermesin diyeceğim türden bir kadındır. hürrem ile kösem sultan arasında bir yere layıktır diyebiliriz. karı milletinin nasıl bir mahluk olduğunu göstermektedirler. aklı olan erkek karı milletine güvenmez.
sultan melikşah'ın karısı.
hürrem sultanla yarışacak türden şirret bir kadın. kösem sultanın azcık gerisinde kalır.
melikşahla, nizamülmülk'ün arasını açmış, melikşah'ı parmağında oynatarak devlet idaresini eline almıştır.
bu şahıs yüzünden melikşah'ın ölümü gizlenerek kanuni gibi belli belirsiz bir yere kuylanmış ve böyle bir fatih'in kabrinde el açıp dua edecek insanların da vebaline girmiştir.
melikşah'ın zevcesi. her güclü erkeğin arkasında bir kadın vardır.bu söz terken hatunu anlatmaktadır.melihsah kararlarını verirken hep terken hatuna sormuştur.ülke üzerinde söz hakkı her zaman olmuştur.
muhteşem yüzyıldaki hürremin selçuklu versiyonu. nizamulmülkle arası iyi olmamıştır. bir medeniyetin içine sıçmaya yetmiş de artmıştır. (gerçek hürremle alakası bile yoktur)