terketmedi sevdan beni,
ac kaldim, susuz kaldim,
hayin, karanlikti gece,
can garip, can suskun,
can paramparca...
ve ellerim, kelepcede,
tütünsüz uykusuz kaldim,
terketmedi sevdan beni...
insana çok şey öğretir. elbette ilk başta acı çekmeyi. sonra yersiz başlayan ağlamaları frenlemeyi. sonrasında da ağlamamayı başarmayı. güvensiz kılsada en başta sizi sonrasında tek insana indirgenmemesi gerektiğini hatırlatır ilişkileri aşkları hayatı. ve evet hepsini terk edilmek öğretir insana. terk edilmek aslında tercih edilmektir. tüm suç sizde olabileceği gibi bunun için hiç suçunuzda olmayabilir. bir anda apansız. sevgilinizsiz kalmışsınızdır. boşluğa düşmüşsünüzdür. heleki hala aşıksanız yaşayacağınız acı daha büyük olacak ama inanın öğreneceklerinizde acınız kadar artacaktır. maalesef tek bir çözümü vardır. o da klişe gibi gelsede zamandır. zaman...
birkaç haftadan beri zaten bir gariplik yok muydu?
E sen bu garipliği sezip buna rağmen ilişkiyi kurtarma adına bir hamle yapmadın.
Demek ki sen de sıkılmışsın. Hadi hamle yapacak durumda değildin de ne diye ağlıyor sızlanıyorsun. Kendini hazırlasana geleceği belli olan sona.
erkek adam sızlanır yakınır mı?
-Olmuyor ayrılsak mı?
- Sen bilirsin güzelim.
Yanıtını ver eğer boynuz yüzünden terk edilmediysen sana koyduğundan daha fazla ona koyacaktır.
Rahat olun zaman geçince ulan ben ne mal adammışım buna da üzülmüşüm, bak o yok onsuz da ne güzel günlerim geçti diye gerçekleri görürsünüz.
Terk edilmenin yegane koyucu tarafı kanımca geleceğe dair planlarınız altüst olmasıdır ki
O planlar bir başkasıyla da yapılır siz kendinizin değerini bildiğiniz sürece.
hakkında destanlar yazmaya gerek olmayan durumdur. hayatın hiçbir karesi güldürmez, mutlu etmez. ölmek istersiniz, ölüm bile zor gelir; ölümden sonrası boş gözükür. onu düşünürsünüz, sizi bıraktıktan sonra "hafif sıyrıklarla" yoluna devam edecektir. siz ölemezken, o hayatını yaşayacaktır. buna inat, "o yaşarken ben onun için ölmeyeceğim" dersiniz. kendinizi kandırırsınız, ben burdayım; ama ölüyüm.
sizden soğuduğunu fark etmezsiniz sevgilinin. birsürü derdi vardır, zor dönemden geçiyordur bilirsiniz; ama sizden soğuyamaz, seviyor çünkü. düşünemezsiniz o kadar derdin arasında sizinle ilgilenemeyeceğini. öss'ye girecek, annesiyle ilgilenmek zorunda, bir de sizinle mi uğraşacak? anlayamazsınız. aylarca, onu kaybetmemek için haklı olduğunuzda bile susar, mutlu etmeye çalışırsınız onu. hep yanındayım der destek olursunuz. en mutlu günlerinizden birinde "bitmesi gerek" diye gelir.
aynı akşam "ben başkasından hoşlanıyorum".
onca ay, onca sene; o kadar emek. gireceği sınav, annesinin hastalığı. hayır, hepsinin yalan olduğunu düşünmek bile istemiyorum.
sizinle mutlu olmayan biri uzun vadede sizi mutlu etmez.hatta rol yaparak devam eden biri ilerde başınıza daha beter belalar açabilir.zararın neresinden dönülürse kardır.sizi terk eden şahısa yaşanmış güzellikler için uygarca teşekkür edin ve ondan kurtulduğunuz için sevinin.her zaman daha iyisi vardır.terk edilmek daha iyisini bulmak için açılmış bir kapıdır.
"Her şey çok kolay oldu
Ne sızlandım ne de ağladım
Ani bir ölüm ya da bir kalp krizi gibi kolay
Bütün şehir üstüme gelicek
Dünyam yıkılacak sanırdım ama olmadı bitti işte
Bir süre gelen gidenler oldu
Beni anlamaya çalıştılar bir işe yaramadı
Sıkıcı ve kasvetliydim
Bazen bütün gün yorganı başımdan aşığı çekip uyudum
Bazende ucuz filmler seyrettim
Günler böyle geçip gitti
Şimdi iyiyim
Sen utanç gecelerinde ben burda
Hepsi bu kadar sonrası yok
Unuttum gitti geberik, unuttum gitti, unuttum gitti ..."
(bkz: nazan öncel)
(bkz: bırak seveyim rahat edeyim)
delicesine sevmenize engel olmaya yetmez, çıkmaz bir sokakta kaybolmaya benzer. oysa sokak bomboştur, kesinlikle alışmak zorunda olduğunuz durumdur. alışamazsanız senelerce alışmaya çalışırsınız sadece; ama asla alışamazsınız ki...aslında terkedilmek değildir yüreğinize dokunan, terkedip gidendir sizi böylesine üzen, inciten, kıran ve ağlatan.
her etken yeni bir edilgenliktir. terk edilmiş insanlar daha önce mutlaka terk etmişlerdir ve zincirin hep terkeden kısmında olmak istemişlerdir. terk edilmek terk etmekten daha kolay olabilir bazen. o son cümleleri söylememek , gitmemek için ne çok direnilmiştir kim bilir, kim bilir terk edilmeyeceğinizi düşünüp rahatça kırmaya meyilli zamanlarında kaç kez düşünmüştür de yapmamıştır.
bir bardak iki türlü taşar ya son damla vardır ya da ağzına kadar doluyken yerinden kaldırmış ve dökülmesine neden olmuşsunuzdur.
ama ilişki iki kişilik madem sevi denilen , giden de kalan kadar acı çekmiş olamaz mı? nefret etmemek için kaçmış olamaz mı? daha fazla zarar vermemek, daha fazla üzülmemek için terk-i diyar eylemiş olamaz mı?
köpek gibi sevenler cemiyetinden tasmasını alıp da kaçmış olamaz mı? ipini koparsa bile boynunda adınız duramaz mı hala?
kimsenin terk etmek için planlar kuracagını sanma içinde adı nefret olmayan herhangi bir his barındırıyorsa içinde olsa olsa kalkış saati gelmiş biletini sizin kestiğiniz bir otobüs hissiyatında gider. hiç gidememleriyle gider.
kolay mı sanıyorsunuz terk etmeyi, kendi tarafından terk edilenlere sorun bir de, devrik bir cümlenin hem öznesi hem belirtisiz nesnesi olarak cevap versinler size, gizli yüklemleriyle, işaret zamirleriyle cevap versinler.
kırılan bir oyuncak canlanıp da kırabiliyorsa sizi, hangi büyüyü yaptınız kim bilir? yumruğunuzu vurduğunuz masanın altında saklanıyordu belki ayrılık ve şiddetinizden korkup da çıktı ortaya, nereden bileceksiniz ?
kötüdür çok kötüdür...hele bir de ilişkide problem olmadığını düşündüğün, en hazırlıksız anında yakalarsa seni kalpteki acı dayanılmaz hal alır, neye uğradığını şaşırırsın, düşünmemeye çalışırsın ama başaramazsın mutlaka hatırlatan bir detay çıkar karşına. kaçtıkça yakalar seni o detaylar, acaba hata ne dersin neyi yanlış yaptım bu sonucu haketmek için, sorular kafanı kurcalar bir türlü cevap bulamazsın...
her gün arkadaşlarınız nasıl gidiyor ilişkiniz sorularına:
-aa söylemedim mi ayrıldık biz
diye cevap verirsiniz. çünkü çok iyidir. iyiyiz diyip nazara gelmekten korkarsınız, yine çünkü aşktan tam bir salak olmuşsunuzdur.
yine bir gün arkadaşlarınız sorar:
-sormayın ayrıldık, yok canım niye ayrılalım bomba gibiyiz.
bip bippp.. *mesaj gelir.
-ayrılık mesajı gelmişse ne gülerim. aklınızca espri yapıyorsunuz, aşkın mallık boyutu fena halde çenenize vurmuştur.
mesajı okuduktan sonra:
-arkadaşlar biriniz benim yerime gülün... biriniz bir bardak soğuk su verin, benim bir süre ağlamam gerekiyor...