nazım hikmet'in iyi bir tavsiyesi vardır konuyla ilgili , okuyunca rahatlar insan.pansuman etkisi yaratır bu cümleler.
--spoiler--
bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır.
Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. Hani ağzınla kuş tutsan "Bu kuşun kanadı neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin. Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. iyi halin cezanda indirim sağlamaz.
Sen, "Ama senin için şunu yaptım" derken o, "şunu yapmadın" diye cevap verecektir. Ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır. Üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın. Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın. "Peki o ne yaptı" deme. Herkes kendinden sorumludur aşkta. Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu. Bir insan eksik yaşıyorsa ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? Hayatı ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın.
Her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "Acılara tutunarak" yaşamayı öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. Sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... Epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor. Kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? Kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.Yine içeceksin rakını balığın yanında. Üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası....
Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun aslolan yürektir.Yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yaşadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. Sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. Elbet bitecek güneşe hasret günler. Ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini...
Hayatı ıskalamaya lüksün yok senin.....
--spoiler--
edit: imla
terk edilen bünyeye zerre kadar faydasının dokunmayacağı ama yine de belki anlık bir rahatlama sağlar ümidiyle verilmiş tavsiyelerdir.
Aslında terk edilmedim ama işlerin seyrine ve biraz olsun durumların gidişatını görüp gelecek hakkında fikir yürütebilme yeteneğime güvenerek(güvenme dediysem çok fazla birşey değil göstere göstere geliyor ve ben onu görüyorum bu yani) bazı tavsiyelerde bulunabilirim sanırım çünkü çok geçmeden bende bu kervana katılacağım galiba. tavsiye toplamaya başlamadan, birkaç tavsiye verip belki kendimi rahatlatabilirim. sonradan hatırlatın yazdıklarımı.
tek tavsiyem var üzülünr. Yanında güldüğünüz, en keyifli anlarınızı geçirdiğiniz, gülümseyişi sizin için dünyayı anlamlı kılan sevgiliyi kaybettiğinize üzülün. Ha ömür boyunca bu böyle mi sürecek. Tabi ki sürmez. Ama ileride başka bir kadının saçlarını okşarken onu hatırlayacağınızı adınız gibi biliyorsanız yine ve yeniden üzülün.
düşünme ey yüce insan. nedenini düşünme. onu düşünme resimlerini ortadan kaldır. telefonunu sil. onu hatırlatacak her şeyi yok et. en ufak umut sağlayacak şeyleri bir çırpıda harca. unut gitsin.
o bedenini size yasaklamıştır mahrum bırakmış terketmiştir siz ise aklınızda onu terkediniz ki geri döndüğünde bir gün * onsuzluğun bir anlamı olmadığını anlasın.
acıda dibe vur. hemde taaa dibe. taki hücrelerinde çekilecek başka acı kalmayana dek.
sonra haketmeyen için yaptığın şeyleri düşün. o yaptığın şeyler yaptığında on numara hareketlerdi ama şimdi aptallık olarak görünmeye başlayacak. ders al ve arkana bir daha bakma. yalnızlık güzeldir unutma.
onu silin heryerden
devamlı gülün
asla yıkılmayın
eski halinizden daha aktif olun ki duyduğunda ayak bağı gibi olduğunu düşünsün
aşık olabileceğiniz birisini bulun.
hiç durma varsa birazcık gururun çarp kapıyı ardına bile bakmadan terket bu diyarı, ona dair ne bir söz ne bir kelime nede bir resim hafızanda yer edinmeden silinsin gitsin. eğer gurursuzsan köpek gibi yalvarmaya, kapısının dibinden ayrılmamaya, birgün geri döneceğini umut etmeye devam et ve kendini harap et.
Depresyona gireceğim tarzı ifadeleri ,slow müzeikleri(özellikle emre aydın) bırakınız. Kafanızı her an dolu tutmaya ve birşeylerle meşgul olmaya bakınız.
