hiç tanımamışım.
pislik!
allah yolunu açık etsin.
çok da umrumdaydı.
pehh elimi sallasam ellisi.
zaten o bırakmasa ben bırakacaktım.
döner mi acaba, döner ya neden dönmesin ki.
görürsün sen!
arasam mı ki?
şaka yaptı şaka.
demek sen de gidiyorsun
başın alıp uzaklara
beni öyle atıyorsun
yangınlara karıyorsun
sen kendinden kaçıyorsun
aldanıyorsun
meğer benim harcım değilmeş
yokluğuna bir an alışmak
ya da böyle sensiz olmak
farzet ki unutmak
ölüm demekmiş
dudağımda bir çığlık
kanadım kollarım kırık
ecelim olur ayrılık.
söylenecek her söz fazlalıktır, sanırım en çok böyle bir durumda sükut altın değerinde olur.
gitmek istemesi, hatta bunu ima etmesi yetmiştir zaten, alacak-verecek yok. borç yok.
sevmek için sevilmeye muhtaçsan, duygularını irdelemeyi salık veririm sana, zira bir terslik vardır hissettiklerinde.
sevgin; iyilik gördüğünde coğalmamalı, kötülük; gördügünde de azalmamalı, çıkarsız ve nedensiz olmalı. amaç tektir, o da sevmektir..
bakıyorum da sözlük yazarları, "defolsun, canı cehenneme" ve benzeri tarzda yazılar yazmışlar.
zamanında, sevdiğin, ölüp bittiğin, elini tuttuğun insanı o gitmeyi tercih ettiğinde de kollamasını bilmelisin, saygını yitirmemelisin, en başta da kendine. göğüsünü gere gere, "gidebilir, canı sağ olsun, ben onu sevdim, güzel anılarım oldu", diyebilme yürekliliğini göstermelisin. aksi takdirde hakikaten gülünç oluyorsunuz. geçmişe hürmet edin.