Kaygıyla birlikte olduğunda bir insanın türlü zihinsel problemleri yaşamasına sebep olabilecek duygulardandır kendisi. Sarhoşlar tereddütsüz olurlar, tereddütten kurtarır sarhoşluk ama kaygıdan kurtarır mı bilmiyorum. Kurtarsa da, önemli olan sürekliliğidir. insanoğlunu sürekli sarhoş halde tutabilecek bir uyuştuturucu türü var mı yeryüzünde bilmiyorum. Olsa belki de denerdim. işte düşünün ki bu tereddüt denen duygu kaygıyla birleştiği zaman insanı sürekli sarhoş gezme ütopyasına yönlendirebiliyor.
işte böyle durumlarda insan, sığınacak bir kuvvet arar etekleri altına. KOru beni, yardım et bana, yol göster bana. Hani bazen atasözlerine sığınır insan, kendine destek verir, gün doğmadan neler doğar der, ben söyleyeyim arkadaşlar, bi bok doğmuyo. işte ancak böyle kekeme cümleler dökebiliyorum bu sayfaya.
verilmesi gereken karar... aslında cevap bellidir, vereceğin karar bellidir, ayarlıdır her şey çünkü. ama yine de kafada "ya...?" diye başlayan cümleler dizini vardır. doğrunun ne olduğunu bildiğin için kendinden eminken acabalar tırmalar beynini... akıl tüm varlığıyla doğruyu haykırırken, bir his, bir duygu kaplar vücudu, uyuşturur aklı. emniyetle bir kavga içine girersin, kararının kesin olduğunu bilirsin yine de sorgularsın. doğruların çakışır, yaşadıkların örtüşür. benzer ama farklı, tutuşur ama örtüşmez bazı şeyler. kalakalırsın bir çıkış yolu ararken yürüyemez olursun. mutluluklar vardır önünde, bir tarafta pişmanlıklar. gözün kapalıyken bakmayı öğrenirsin. ve öyle bir şeydir ki sadece bir an gelir tereddüt.
radyo oyunlarına benzer insan hayatı
hep arkası yarın! arkası yarın! arkası yarın!
sanki hep arkalarda kalmışçasına yarın!
sanki hep arkalarda kalması gerekirmişçesine yarın
bölük pörçük yaşanırken aşklar, acılar, nefretler
başka insanların dillerinde, başka oyuncuların yeteneğinde
radyo oyunlarına benzer insan hayatı
efektler kimin elinden, seslendirenler kim, konu ne
bir dinleyici gibi oturursunuz kendi hayatınızın önüne
meraklanırsanız, heyecanlanırsınız, sinirlenirsiniz de
oysa kahramanı olduğunuz oyunda
habersizken olanlardan, olacaklardan
ağlarken ince ince siz, titrerken yarım yarım..
radyo oyunlarına benzer insan hayatı
hep
arkası yarın!
arkası yarın!
arkası yarın!
Yeşim ustaoğlu'nun 2016 yılı filmi. Sıcağı sıcağına yazamadım. Dün izledim. Spoiler vermiyim ama ilk olarak şunu söylemek istiyorum ki sahnelerin kesilmesi doğal akışın bozulmasına sebep olmuş.
Diğer yandan filme gelince; uzunca süredir ustaoğlundan iyi film bekliyordum. Her filmini sıkı sıkıya izliyorum. bulutları beklerken'den sonra buna erişemediğimi düşünmüştüm.
Ama bu filmde özellikle insanın o karanlık tarafının sunulması aşamasında filmin gerçekten doyurucu olduğunu hissettim. Funda eryiğitin içinde bulunduğu durumdan çıkış aramasına dair gerçekleşen olaylar silsilesi özellikle özeleştiri yapmama sebep oldu. Erkek ne yaparsa kadın ne hisseder durumu hep erkekler tarafından sunulmuştu. Yeşim ustaoğlu burda erkeklere aslında önemli bi ipucu veriyor. Hem de aslında en basit alalade herkesin başından geçebilecek bi durumdan.