osmanlı ve türk modernleşmesinde çok önemli bir yere sahiptir.
modernleşmeye ön ayak olan reformcu kadroların yetişmesinde büyük rol oynamıştır.
tarihi daha eskilere dayanmasına karşın, 19. yy.ın ilk çeyreği sonrasında gayr-i müslim yapısından sıyrılmıştır.
gayr-i müslim öğelerin tasfiyesinin başlıca sebebi; fransiz devrimi sonrası yükselen milliyetçi akım sonrasındaki başlayan isyanlar sırasında, menşeilerine güvenilmeyen hariciye çalışanları arasında hiyanet ihtimalinin artmasıdır.
Osmanlı'nın modernleşmesinde önemli bir rolü olan bilginler meclisi. Ancak daha sonra tercüme yapanların devlet sırlarını sattıkları tespit edilmiş ve kapatılmıştır.
çeşitli isimlerle fatih sultan mehmet zamanından beri var olan bir kurumdur. uzun süre iki aristokrat bizanslı ailenin üyeleri tarafından dönüşümlü olarak yönetimiştir.
bu gelenek imparatorluk bürokrasisini yavaş yavaş ele geçirmeye başlayan anadolu taşrası kökenli bürokratların baskıları ve isyanlar bahane edilerek yıkıldıktan sonra imparatorluk kuruluşundan beri yaşadığı en ağır toprak kayıplarını yaşamıştır.
eskiden rumlar buraya hakimdir. rum tebaa dan birçok kişi buradadır fakat yunanistan'ın ilanı ile 2. mahmut tercüme odasını boşaltır. bir süre iş yapmaz. dış ilişkiler ve çevirilerle uğraşan bu kurum bir süre sonra türk çalışanlarla dolar. bu çalışanlar avrupa'ya giden daimi elçiliklerin ilk ve ikinci neslini oluşturur. öyle birşeydir ki tercüme odası, osmanlı'daki fransız ve alman etkisini, liberal düşünceleri, jön türk akımını, ittihat ve terakkiyi etkilemiştir. türkiye cumhuriyeti'nin kurulmasındaki paşa kadrosu bile yeni açılan okullar ve tercüme odasının ürünüdür.
sonuç olarak tercüme odası bugünkü dışişleri bakanlığı'nın oluşumunda geçmişten bir kaynaktır.
"(...) devlet odaklı "reaya" toplum anlayışından, hukuk devleti içinde özgür insan bilincine geçilmesi zorunluydu. Öteki uygarlıklar yapıtlarının insanımızın önüne konulması gerekiyordu. Bu gerçeği gören, dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel 1939'da "Birinci Neşriyat Kongresi'ni toplamış, daha sonra da, alınan karar gereği, 1940 yılında "Tercüme Bürosu'nu kurmuştur. Hasan Âli Yücel'in Milli Eğitim Bakanlığı döneminde 1946 yılına kadar, altı yıl içinde 519 seçkin yapıtın çevirisi yapılmıştır. Suat Karatay "Tercüme Bürosu- Normlar ve işlevler"(*) konulu araştırma yazısında (...)Türkiye'de başlatılan bu başarılı deney 1946'da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda Dünya Klasikleri'nin tüm ulusal dillere çevrilmesine yardım edilmesi önerisinin oybirliğiyle benimsenmesine yol açmıştır. 1959 yılında Bad Godesberg'de yapılan FIT'in üçüncü Dünya Kongresi'nde Başkan Pierre François Calle, kendisi de büronun bir üyesi olan Prof. Bedrettin Tuncel'in Tercüme Bürosu'nun etkinlikleri üzerine sunduğu bir raporunu dinledikten sonra, Türkiye'yi bir çeviri cenneti olarak nitelendirmiştir" demektedir.(**)"
* Metis Çeviri, 1991 Yaz, Sayı: 16
** FIT (fédération internationale des traducteurs : Uluslararası Çevirmenler Federasyonu)
Kaynak: Aydınlanma Yolunda Bir Yaşam Öyküsü Adil Bozkurt, Zeki Büyüktanır Sayfa 211 - Birinci Basım: Haziran 2012, Can Yayınları (Ali Adil Atalay)