Şu sevgililer gününü ciddiye alıp bir de manifesto çıkarıyorsanız helal olsun vallahi.
Sevgililer günü kadar itici bir gün daha yok gidin bir mum alıp üzerine oturun affedersiniz.
adı üzerinde; tercih edilmiş yalnızlık. insanların güvensizliğinden, iki yüzlülüğünden sıkılmış insanların manifestosu.
yalnızlık yanınızda, yatağınızda bir insanın olması değildir, bunu kafanıza yerleştiriniz. yalnızlık, insanın kendisidir, kimseye anlatamadığı yanlarıdır.
Aslında biz yüzüne bakılacak kişileriniz inanın yani demenin farklı biçimi.tamam inandık hepiniz çok şekersiniz kapitalist sevgililer kötü.kimseye bir şey anlatmak ispat etmek zorunda değilsiniz.
Bunca güzel insanın sözcülüğünü üstlenme fikri bile ne ağır yük insana bilemezsiniz. Söze bu çıkarcı , bu riyakar , bu ikiyüzlü , bu sexist , bu hazcı bakışınıza ve bu kapitalist düzene , bir liberal sisteme , bu serbest piyasa ekonomisine oyuncak ettiğiniz sevgilere kusarak başlasak hoşnutsuzluğumuzu biraz olsun hafiflemez.
Hayır beyler bayanlar , bir çeşit fikir mastürbasyonu yapacak değiliz şurada bir hafta kalmışken bir sene boyunca gözleriniz yollarda tektaşlar , takım elbiseler beklediğiniz güne. Zira birbirinize hediye almak için dahi hatırlamak yerine bir günü sabitleyip bütün riskleri ortadan kaldırdığınız sevginiz zerre umurumuzda değil. Sadece bütün samimiyetsizlikler gibi canımızı sıkıyor keynesyen sevgi gösterileri , yeni nesil pazarlama taktiklerine , reklamcılık becerilerine , küçük esnaf kurnazlığına yem ettiğiniz ikili ilişkileriniz.
Mağaza vitrinlerinden , sms , mail gibi yeni nesil pazarlama araçlarına kadar yayılan bu zihni sinir karnaval havasını zerre umursamıyoruz aslında fakat yazmak yaşamaktır. Bizde yazarak anlıyoruz yaşadığımızı.
Tur şirketlerinden , teknoloji devlerine bütün sevgisizlerin gözleri yollarda beklediği bir sevgililer günü zerre kadar ilgimizi çekmiyor esasen. Çünkü bizim kalp çarpıntılarımız , gözyaşlarımız , delice hayallerimiz , düşük olasılıklı hayallerimiz asla umurunda olmayacak sermayenin , çünkü sermayenin kalbi yoktur , kar marjı , cirosu vardır azami. Bu manifesto bittiğinde milletin sinesine yaslanmayı düşünmedik değil. Millet meclisine dilekçe olarak sunacaktık düzenleyip. Ama boşverin o ruhsuzları şimdi. Onlar da dolar yeşilinden başka yeşili sevmeyen adamlar sonuçta. Maaşlarındaki ve özlük haklarındaki gelişmeyi gösteren grafiklerin eğrileri dışında hiçbirşey umurlarında değil. Onlar başta olmak üzere bütün sevgisizlere kutlanacak birgün değil bir ömür olduğunu göstermek için aldık kalemi elimize.
Biz kim miyiz ? Bir duvar yazısı anlatır bizi en güzel ve en kısa " Turgut Uyar'ın Askerleriyiz". Bir kere sevebilen adamlar , kadınlarız biz. Bazen bir Didem Madak bazen bir Erdem Bayazıt bazen de Özdemir Asaf dizesiyiz. Uyakla konuşan , gazetelerin kitap eklerini okuyan , uykusuz gecelerini özlemle geçiren , unutamayan ve unutulmayanlarız. Bazen her sözüne vurunulan , aşık olunulmadığı zaman bile sevilenleriz. Arkamızdan " iyi insandı. " denilecekleriz. Makberde "Hakkımı helal etmiyorum." diyen biri yüzünden azap çekmeyeceklerdeniz. Sevginin hakkını sevgisizliğe yer , fırsat bırakmayacak kadar verenleriz. Aşk bittiğinde bile " iyiki" ler ile hatırlanacaklarız. Sık sık yollara düşme , bilmeden , hesapsız kitapsız gitme arzusuyla kavrulanlarız. Yaşadığımız bu sevgisizlik ikliminin ağır geldikleriyiz biz. Hayatın ta kendisinin gösteri dünyası kurallarına göre yaşanmasını kabul edemeyenleriz. Topluma mal olmak istemeyenleriz. Bazen bir gitarın , bazen bir piyanonun baş ucunda hayallere dalanlarız biz. Yaşar Kemal'in o meşhur sözüyle aydınlatanlarız bu koyu karanlığında yaşamak fiilini " Hiçbir zaman, hiçbir insanın unutamayacağı bir güzellik var, o da bir insanın bir insandan gördüğü yürekten bir sevgidir." Bir insana verilecek en iyi hediyenin yürekten sevmek olacağını bilenleriz ve yürekten sevilmek isteyenler. Hayatın ezeli ve ebedi kanunu olan aşkın , kabotaj kanunu ile aynı muameleye tabii tutulduğunu , şiir kitaplarından azad olunup belirli günler ve haftalar kitaplarında yer ettiğini görünce ahh edenleriz. Ve daha neler neler ...
Şimdi Cemal Süreya'dan , Neruda'ya , Nazım'dan Kavafis'e , Zarifoğlu'ndan Puşkin'e ve daha onlarca güzel adamdan , kadından aldığımız yetki ve güç ile sesleniyoruz. Dünyanın tüm ziruhları birleşin. Aşk varsa umut vardır. Bütün toplumsal kabuller yerin dibine girsin , yaşasın hissettiği gibi yaşamanın tadına varan gönüller.
TYP
Tercihli Yalnızlar Platformu
Dipnot: Yalnızlar platformu adını alacaktık fakat isim daha önce kullanılmış , herşeye geciktiğimiz gibi gecikmişiz yine.
