Eğer ilk seneniz ise hiçbi halta yaramayan bölümlere eğlenmek için gitmeyin.Tam 1 sene daha sabredin.iyi bir bölüme gidin.Sonra okulun 2. yılında tekrar sınava girmek gibi bir derdiniz olmasın.
hukuk fakültesi yazın.
20 kişilik özel sınıflarda hukuk eğitimi alın.
ayda 40 bin lira maaşınız olur.
bir de büronuz.
ve arkadaşlar aynı amerikan filmlerindeki gibi hakimin karşısına çıkıp ağzınızı yamultarak:
sayın yargıç görüşlerinize katılmıyorum...
diyerek de konuşabilirsiniz.
Geleceğin mesleklerine yönelsinler. Yazık etmeyin, vatan evlatlarına. Yeter ki okusunlar. Zaten onlarda tercih yaptıktan en geç 1 sene sonunda hangi bölüm istediklerini kafalarında netleştirecekler. Artık en iyileri olmaları gerekiyor. Allah yardımcıları olsun.
Ama doğru devlet memurluğu istemiyorlarsa kesinlikle en iyi üniversitelerden yana tercih kullanmaları gerek.
hedefi benim gibi düşük yerler olan uluslararası ticaret , sağlık yönetimi vb. bölümler ise merkez kampüste olmasına dikkat edin sonra dağın dibinde bi myo ya gidebilirsiniz.
Okumak için okumayın. " öğrenmek " için okuyun. Ve öğrenirken " mutlu " olun. Sevdiğiniz işi yapın. Sevdiği işi yapan herkes hem mutlu olur yani kendini iyi hisseder hem de öğrenip araştırır.
Ailenizi dinlemeyin ben dinlemek zorunda kaldım hiç mutlu değilim mutlu olacağınız bir yere gidin tabi ki mutlu olduğunuzu anlamayacaksınız başta ama okul bittikten sonra ne kadar mutluyduk diyebileceksiniz.
1.Memleketinde okuma.
2.Sadece Puanın tuttu diye gitme araştır.
3.ilkokul, lise mezunu akrabalarından tavsiye alma.
4.Kızlar teklif etmiyor
5.Üniversite sapıtma, içme, çılgın atma yeri değil bunu unutma.
6.Seçeceğiniz şehrin demografik özelliklerine bakın.
Mesela Erzurum'da oruç tutmamak suç dayak yiyebilirsin.
Karabük'te şortla gezersen de dayak yeme ihtimalin var.
22 yaşında mezun olacağınızı düşünürsek ömrünüzün geri kalanını bu işte harcayacaksınız. Size dayatılanı değil, size dayanak olacak bölümleri seçin. Maaşın, statünün canı cehenneme. Pazartesi sendromu yaşamak istemiyorsanız seveceğiniz işleri yapın.
Nereye giderseniz gidin, geçmek için değil öğrenmek için çalışın. Bunu yapabilmek için de mesleğinizi benimsemeli ve sevmelisiniz. Kişinin öz çabası makbuldür, bence gidilen üniversite pek de mühim değildir. Üniversite yol göstericidir, imkanları siz kendiniz oluşturursunuz.
illa üniversite seçecekler için de şehir ve çevre seçmelerini tavsiye ederim. Bu durum okudukça anlaşılıyormuş gerçekten.
1- bu ülkede sevdiğiniz bir şeyden nefret etmenin en kestirme yolu onun eğitimini almaktır.
2- iki meme yüzünden dangalağın birine kaptırabileceğiniz bir işin eğitimini almayın. gerekirse yandal ya da çift anadal yapın. o da olmadı, kursuna gidin ama kesinlikle asıl mesleğiniz olmasın.
yazmak istediğiniz bölümün derslerine bakın ve mutlaka bir okuyan bir mezunla konuşmaya çalışın. hatta bir seven bir de sevmeyen olursa çok daha iyi olur. üniversite olarak da yeni açılanlardan uzak durmanızı tavsiye ederim. bir de hocalarına bakın araştırın önemli olan onların size sevdirmesi olacak çünkü. mühendislik eğitimi için sakarya, kocaeli düşük puanlı fakat iyi eğitimli.
eğitiminize bakın, ortam sizin elinizdedir. ilk yıl özellikle kasın ki yüksek bir ortalamanız olsun tadını çıkarmalık daha çok zamanınız olur. maddi durumunuz iyiyse uzatın amk uzatmayan çok özlüyor. bir de son olarak bir şeyi yapıp pişman olmak yapmadan pişman olmaktan daha iyidir. yapın arkadaşlar, istediğinizden hedefinizden vazgeçmeyin. bakın o üniversite öncesi ilişkiler bitiyor mutlaka, çok seviyorsanız uzakta da kabul eder zaten. evet aileniz önemli ama eğer kendi evinizde kendinizi yeterince geliştiremeyeceğinizi düşünüyorsanız dinlemeyin. gittiğiniz yerlerde çalışıp çıkartırsınız harçlığınızı.
ve gerçekten son olarak, olm eve kapanıp bilgisayar başında zaman geçirmeyin hep. her şey için zaman bulunur gezin gezebildiğiniz kadar, illa herkesle kanki kanki olmanız gerekmiyor ama herkesle konuşun bu size yeni bakış açıları katar.
işbu entry yaptığım hatalar sonucu yazılmıştır. özel tavsiye isteyen yazsın durumu anlatsın her türlü gaz verilir.