Bizim imam Fatiha’yı, minârenin şerefesinden bırakılan bir karpuz daha yere düşmeden okuyup bitirebiliyor ve âmin diyebiliyordu.
Mübarek sadece nefes verirken değil nefes alırken de duâ okuyabiliyordu..
Küçükken teravihe gidince babannem para veriyordu. Ankara'da Esat'ta bir yeraltı camii bulmuştuk. Jet imam, zor yetişiyorduk. Şak diye bitiyordu. Biz camiden çıktığımıza Kocatepe Camii daha teravihi yarılamamış oluyordu.