başlık, evinin çatısında güvercin besleyerek mutlu olan insan" olacaktı. 50 karakter sınırına takılıp, başlığı bu şekle dönüştürmüş olmayı çok isterdim. fakat düşündüm ki, belki de mutlu değil. neyse konumuza girelim.
bu şahıslar, güvercinler için özel olarak yapılmış kafeslerden alırlar. teraslı olan evlerinin çatılarına koyarlar. muhtelif yerlerden edindikleri, çeşit çeşit evcil güvercinleri bu kafesin içine koyarlar. sıkıldıkları zamanlar için bir meşgale olmuştur artık.
günler günleri, aylar ayları kovalar. güvercinler de alışırlar ortama. karşı binanın çatısındaki diğer komşunun güvercinleri ile falan kesişirler. bu şahıs hemen önlemler almaya çalışır. çünkü, güvercinlerin başka güvercinlerden hastalık kapmasını istemez. halbuki al ufak bi poşet, kafa ve kanatları açık kalacak şekilde bağla, hayvanda özgürce yaşasın.
neyse efendim; boş zamanlarında çıkarlar çatıya, çıkarırlar kafesten güvercinleri. üstlerinde montları, ağızlarında yanan sigaraları vardır. o sigarayı hiçbir zaman ellerine alıp, nefeslenmezler. hep ağızdadır o sigara. eller de cepleriyle bütünleşmiştir haliyle.
eve, kayinçosunun yeğeni falan gibi ilginç akrabaları gelince de, hemen çatıya davet ederler. sabit bakışlarla şairane pozlar vermeyi de ihmal etmemektedirler tabi. nihayet tek ellerini ceplerinden çıkarıp, baş parmaklarını göğe doğru yükseltmek suretiyle, güvercinlerin ne yaptıklarını anlatmaya çalışırlar. aslında bilmezler ki; takla makla atmaz, o manyakla bir arada olduğu için hayvancağızın psikolojisi bozulmuştur ve abuk subuk hareketler yapmaktadır.