abd, ingiltere, fransa, norveç' te insanların normal bir sohbet sırasında aldığını rahatça ifade ettiği ve karşısındakinin gözünde değerinin değişmediği tedavi biçimi.
ama türkiye' de terapiye gittiğini söylemekten korkuyor çoğu insan. kendisinden daha sorunlu insanların onu '' zayıf '', '' deli '' diye nitelemesini duymak istemiyor.
zaten bir iki yerde farklı uzmanların belirttiği bir şey vardı. terapiye gerçekten sorunlu olanlar değil, gerçekten sorunlu olanların hayata küstürdükleri gidiyormuş. zaten bir narsist terapiye karşıdır çünkü kendisine göre hiçbir sorunu yoktur, mükemmeldir mesela.
yıllarca şu sözlükte insanların karşısındakinin kırılıp kırılmayacağını umursamadan nasıl saldırıp yaraladığını gördükçe hem kendim hem geleceğim hem de toplum adına terapiye gittiğim için kendimi kutluyorum. ama maalesef gerçekten sorunlu ve yıkıcı tipler asla terapiye ihtiyacı olduğu gerçeğini kabul etmeyecek. ezip yıkmaya devam edecek.
Tuba karacan bugün çok güzel ifade etmiş “bildiğimiz geçmişi yıkma, yeniden anlama ve birlikte inşa etme işi”.
Ya geçmişimiz hatırladığımız ya da sandığımız gibi değilse, cesur sorular ve cevaplar lazım diyor.
Tülay kök de en son dersinde “herkesin bir hayat kurgusu var gerçeklikten uzak”dedi. Kimi az uzak kimi çook uzak ama uzak. Ham haliyle gerçeklikle yüzleşsek hayata devam edemeyiz hepimize kurgu lazım diye ekledi.
Umarım az uzak olan kısımdayızdır.