söz ve müzik nejat yavaşoğulları'na ait olmakla birlikte bir bulutsuzluk özlemi parçasıdır...
Tepedeki çimenlik
tepedeki çimenlikte
yalınayak dolaşarak
yemyeşille masmavinin ortasında uzanarak
hayaller kurarak
rüzgara savurarak
vazgeçmek birdenbire
herşeyden vazgeçmek
tepedeki çimenlikten
seyreylemek şu alemi
küçülmüş ufacık olmuş
insanların alemi
bir buluta tutunup
bir kuşun kanadında
takılmak
vazgeçmek birdenbire
herşeyden vazgeçmek
sadece gökyüzü
sadece deniz
sadece sen ve ben
sadece sevgi
hepsi bu
işte çok tatlı bir şarkı daha...bulutsuzluk özleminin en iyilerinden..belki de en iyisi...
bazen bu şarkıyı söylerken bulursunuz kendinizi, hem gerçekten de öznesiyken...tadından yenmez....bazen yine bu şarkı kafanızda çalar da çalar, köhneleşmiş bir metropolün egzoz dumanları arasında sağa sola küfrederken, bu şarkının öznesi olmayı özlerken...
"sadece gökyüzü, sadece deniz, sadece sen ve ben" diyebileceğiniz bir an'ı arar durursunuz...her şeyden vazgeçmek istersiniz....ve her şeyden vazgeçmek için de iyidir bu şarkı...vazgeçmenin bir anlamı olur...
hayatın zannettiğimiz kadar karışık ve zor olmadığını üstüne basa basa bize anlatmaya çalışan şarkı.
hani mutluluk, dağlar ardında değil der şarkı
sadece gökyüzü, sadece deniz, sadece sen ve ben, hepsi bu!
ne diye kasarız, ne diye yorarız bu kadar hiç anlamam, ama gene yaparız..e göküyüzü burda, deniz desen o da burda..
senfoni orkestrası eşliğindeki konser kaydını dinlemekten on binlerce milyonlarca milyarlaca keyif aldığım bulutsuzluk şarkısı. hepsi bu dediği an öyle bir kuvvetli çıkar ki içinizden. ciğerlerden 2,7 şiddetinde çıkmaktadır sanki.
bir kucak dolusu buluta sarılmak kadar yumuşacıktır bu şarkı. nedense hep karavanla seyahat eden gezginleri anımsatır bana, en yeşil buldukları çimenlikte konaklayabilir onlar, sevdikleriyle yere uzanıp gökyüzünün mavisi hakkında konuşabilirler saatlerce,yaşanılasıdır ve basittir hayat birçoğumuzun zannettiğinin aksine.
"sadece gökyüzü
sadece deniz
sadece sen ve ben
sadece sevgi
hepsi bu "