zamanında 'bundan onlarca yıl sonra atalarının maymun olduğuna inandırıdğın milyonlarca insan olacak' deseler heralde heycandan düşüp bayılacak olan teorisyen.
kendini bilime çoktan kapatmış, hala şu devirde bilimsel bir teorinin "tanrı yoktur" dediğini sanabilecek kadar bilgisiz, (hatta kendi inancına göre imanen zayıf) üstelik kendi kendini, kendi gibi düşünenlerin safsatalarıyla avutabilecek kadar da ilginç kişiliklerin tabii ki anlayamayacağı bir adam. zira, lagaluga yapanlar aynı zamanda okuma özürlüdürler de. iki saat açıklarsın neye sataşıp, savunmalarında/saldırılarında nelerin/hangi noktaların yanlış olduğunu, hangi noktaların saldırdıkları kuramlarla hiç bir alakasının bulunmadığını, hala aynı telden çalarlar. yani, burada okuma özründen başka herhangi başka bir ihtimal görememekteyim. üstelik bilimle felsefeyi de karıştırıp ortaya pseudo-bilimsel(mantıksal safsatayla manipülasyon kudretine sahip olduklarını sanmalarından kelli) çorbalar çıkartmakta da ustadırlar.
Evrim teorisini kabul ederek kendini dış dünyaya ve gelişen bilime kapatan kişilere
genetik biliminin varolduğunu ve bunun şu an için insanlığın geldiği son nokta olduğunu
hatırlatmak isterim. Artık kafanızdaki tabuları yıkarak genetik ile ilgili alta geçen
paragrafa bilim adına göz atmanızı rica ederim.
Bir kodlama sistemi, her zaman için zihinsel bir sürecin ürünüdür. Bir noktaya dikkat edilmelidir; madde bir bilgi kodu üretemez. Bütün deneyimler, bilginin ortaya çıkması için, özgür iradesini, yargısını ve yaratıcılığını kullanan bir aklın var olduğunu göstermektedir... Maddenin bilgi ortaya çıkarabilmesini sağlayacak hiçbir bilinen doğa kanunu, fiziksel süreç ya da maddesel olay yoktur... Bilginin madde içinde kendi kendine ortaya çıkmasını sağlayacak hiçbir doğa kanunu ve fiziksel süreç yoktur.
not: kişiliği ve dini görüşleri yüzünden anlaşılmak istenmeyen kişidir. bir horonzbu çocuğu 2+2=4 dese, veya daha isabetli bir şekilde, darwin'e indirgersek işi, 2<sonsuz dese, dediğinin doğru olduğunun bilincinde olamamaktan kaynaklı bir önyargıdır bu genelde. zira şu olay kafaları karıştıragelmiştir hep:
asırlardır süre gelen insan biyolojik maymun soyundan mı; yoksa etnik köken itabarı ile atalarımıza mı dayanır sorularını kurcalayan darwini fazla tasnip etmesekte ilerleyen günlerde rahmetle anıcaz. başladığı ikinci hayatta "hala tezini savunuyormusun" sorusunu sormakta isterdim.*
zekası bir bonobonunkiyle eşit olanların "allah'a garşı çıkıyort" diye saçmaladıkları insandır. bu tip kişilerin nerede yanlış yaptığı, isteklerinin ne kadar hatalı olabileceği ve safsatalarının ne kadar saçmalayabileceği yer çekimi aldatmacası, dinozor aldatmacası, izafiyet aldatmacası gibi başlıklarda irdelenmiştir.
ironileri anlayabilecek zekaları olmadığı için zorunlu açıklama: zira evrim bir teoridir, tıpkı yer çekimi, elektromanyetizma ve izafiyet gibi. ve darwin din kitaplarının belirli yorumlarına karşı çıkan bir teoriyi "başlattığı" için, ve yaratılışçıların(burada kastedilen tüm türlerin bir anda ortaya çıktığını savunan görüş, bazılarının anlayamadığı gibi "tanrının yarattığına inanmak" değildir yaratılışçılıktan kastedilen. he ama safsata manyağı olduklarından kelli bunu da böyle yorumlayabilirler) ve akıllı tasarımcıların büyük bir bölümünün(bilimle taban tabana çelişenlerinin tamamı ve "evet ama allah yarattı" diyenlerin bir kısmını kastetmekteyim.) istediği gibi "ama allah tarafından şekillendirildi" gibin bir dip not koysaydı bilim olmayacağını belirtmek için, newton, einstein vs gibi bilim adamlarının da dediklerinin dolaylı yoldan dine karşı çıkıyormuş gibi(işte dini yorumlama kısmı burada başlıyor) "anlatılabileceğini" ironik bir yolla göstermeye çalıştık.
zira, tıpkı darwin gibi, einstein ve newton da teorileriyle, formülizasyonlar geliştirmişlerdir. ve eğer aslen bunlar üstünde de kasılırsa, "allah yoktur diyorlar" gibisinden bir salaklık cahil cühela takıma yutturulabilir. zira hiç bir bilim adamı(inanan veya inanmayan) bir dip not olarak teorilerinin 'altına' "bunlar tabii ki de bir vesiledir, aslen allah istemiştir." diye birşey yazmamışlardır. ki bilimsel bir makale olacaksa eğer, yazamazlar, çünkü objektif olmak durumundadırlar(bakınız, ister inansın ister inanmasın!) ve buradan "dolaylı yoldan allah'ın kudretine karşı gelmişler" izlenimi de çok rahat bir şekilde çıkarılabilir bazı cahil sömürücü art niyetliler tarafından.
edit: ha son bir not olaraktan, hayır, darwin ateist değildir, hiçbir zaman da olmamıştır. hayatının son dönemlerinde agnostizm'i benimsemiştir. o yüzden "tanrı yoktur" diye bir şey de söylememiştir. zaten bilimadamı kimliğiyle bunu yapması olanak dışıdır. yukarıdakileri okuyuverin bi zahmet, az buçuk bir muhakeme kabiliyetiniz varsa anlarsınız.
bir teori ortaya koyduğu için kendisine teorisyen denir. dalga geçmek için de teorisyen denebilir fakat bir gerçek var ki kendisinin ortaya koyduğu teorinin ne kadar çok geliştirildiğinden haberi olmayan kuş beyinlilerin hala kendisi ile uğraşmaya çalışmaları bile bu kuş beyinlilerin aslında kuş değil cücük beyinli olduğunu gösterir. o kadar cücüktür ki 150 yıl önceden takip ederler bilimi.
ayrıca; Jean-Baptiste Lamarc'ı dillerine dolamamalarının sebebi bilmemeleridir. cahillik de diz boyu!
körü körüne yazanlara inanmaktansa düşünüp insanlığın tarihine kendince bir açıklama getiren düşünme özürlü olmayan kişi. düşünme özürlülüler tarafından uydurulmayan gerçek ismi charles darwin'dir.
kuyuya taş atan deli. hayatında insanlığa faydalı tek bir iş bile yapmamış olan bu şahsiyet şimdi attığı taşı çıkarmaya çalışan akıllılara(!) kesinlikle kıçıyla gülüyordur.*
12 Şubat 1809'da Sherewsbury, ingiltere(FUCK)'de doğmuştur.Tıp okuamak için
Edinburg Üni. girdi. (Ancak kafası o kadar çalışmadığı için atıldı.)
Bir süre papazlık eğitimi almak için Cambridge'e geçti.( O maymun kafayla bunu da başarması beklenemezdi ve burdan da atıldı.) Fakat çeşitli şempazelikler ve babasının
zenginliğinden faydalanarak H.M.S. Beagle Araştırma gemisinde yer almayı başardı.
(sırf tatil olsun diye katıldığı gezi bazılarının başına büyük dert açtı. yazık oldu).
Darwin Beagle ile 1831 yılında yelken açtı yaşı henüz 22 di.(haha şu çocuğun ettiğine bak.)Ardın beş yıl geze geze tatil yapa yapa dünyayı dolaştı.(Hiçbir bilimsel eğitim almadan)1836 yılında memleketine döndü. Evrim dediği saçmalık 1837 yılında kafasında oluştu. (Keretanın kafasından kimbilir ne cinlikler geçiyordur.)
21 yıl sonra 1858 yılının Haziran ayında kitabını yazmaya hazırlanırken( 21 yıl 1 kitap
yazmayı becerememiş şahsiyet) o sıralar Doğu Hindistan'da bulunan ingiliz doğa bilimci
Alfred Russel Wallace'tan saçma evrim teorisinin anahatlarını aldı.(Ne yaptı? arakladı.)
Ceza bu ya 1882 yılında böcek ısırmasıyla yakalanmış olduğu Chages hastalığından dolayı
öldü.(Cehenneme yol aldı.)
Darwin saçma teorisi 'nin 21. yüzyılın genetik teorisinden bir haber ve bu konuda zerre
kadar bilgisi olmadan bu kadar saçmalığı biraraya topladığı için kendisinin
bilim adamından daha çok iyi bir hikayeci olduğu fikri daha doğru olur.
21. yüzyılda bu adama inanan tüm maymunlara hitaben.( Adam sizi nasıl keklemiş be)