ne yazık ki ses olarak artık erimiş sanatçı. sanatçı diyorum çünkü bundan 5 sene öncesine kadar rakipsizdi.
ancak o kadar güzel parçalar armağan etti ki bizlere, hala "eyvallah hocam, sağol." dedirtiyor insana.
2. albümü "o"dan sonra yaptığı şarkılarda bozulmalar görünen, bu bozulmalara rağmen "rapsodi istanbul" adında süper bir şarkı yapan bu şarkıya istanbul gibi dünya'nın en güzel yeri dururken gidip afrika'da klip çeken abuk şarkıcı.
aynı zamanda ağzıyla içemeyen bir insandır. yine de sempatik yönleri mevcuttur. **
türkiye'de soft rock'in öncülerinden.ilk albümünden itibaren her albümünde gozle gorulur degisikliklere gitmis,tam bir cizgi tutturamamistir.
sosyoloji okumus olmasından kaynaklanıyor olsa gerek; "..kulaklarim patliyor sessizliginden.." gibi tadina doyulmayan sozlere de "hic ufletme memur abi nefesim 95 oktan valla patlariz animallah yanimda kibrit caksan" gibi gulunc laflara yer verir.
Buyuk zarara ugradigi filminden sonra "ben filmimi tekrar tekrar seyredecek kadar anlayabilenler icin cektim,elestirmenler icin degil" ve "bana ilham veren afrika'daki ac cocuklar degil kadinlardir" laflariyla anlasilamama cabasinin zirvelerinde izlenimi verir...sigara ve alkol aliskanligi yuzunden bircok karsiti vardir.
medyayı fazla şeyine takmayarak taktirimi* kazanmış şarkıcı. eski şarkılarıda çok hoştur
(bkz: papatya), (bkz: o), (bkz: gemiler) bide bu var (bkz: kupa kızı ve sinek valesi)
sevgililer gününden bir kaç gün önce, caddenin birinde oradan oraya gezerken (tabi yanında bir kız) etrafında koşturan magazin muhabirleriyle şöyle bir diyalog yaşayan şarkıcı/rockçı..
muhabir 1: teoman bey yanınızdaki bayan sevgiliniz mi?
teoman: sevgili değil o başka bir şey..
muhabir 1: ??
muhabir 2: teoman bey sizi her gün başka bir bayanla görüyoruz. sevgililer gününde ne yapmayı düşünüyorsunuz?
teoman: o zamana kadar bulurum bir tane herhalde ya..
Türk kavimlerini toplayıp, imparatorluk adı altında birleştiren ilk büyük Hun hükümdarıdır. o dönemde türk kağanlarına yabgu denildiği için Teoman Yabgu olarak bilinir.
Teoman'ın hükümdarlığı 11 yıl sürmüştür (M.Ö. 220 - M.Ö. 209).
teoman bey ile alakadar çok ilginç bir düşüncem var lakin bunu yazıyla nasıl ifade edeceğim konusunda gayet düşünceliyim. zira beni tanımayan ve belki de alpay erdem tarzı mizahtan hazzetmeyenler için söyleyeceklerim bir kırıntı kadar dahi önem arzetmeyebilir.
efendim, teoman konuştukça, artık ağzının yapısından mıdır, dişlerinden midir orasını ben bilemem, sanki sürekli 'dülger' kelimesini ağzını aça aça tekrar ediyor gibi geliyor bana.
sunucu: teoman bey, son albümünüzde kimlerle çalıştınız?
teoman: dülger dülger dül dül dülger ger dülger....
gibi.
valla tam anlatamadım sanırsam. yani demek istiyorum ki teoman bey her konuştuğunda tükürmeye yakın bir ağız büzüşmesi yaşıyor. bu büzüşme neticesinde de zaten boğuk olan sesiyle sanki 'dülger' kelimesini tekrarlıyor.
ayrıca dülger: kaba ağaç işleri yapan kimse.
not: sanki tam 'dülger' de demiyor. ü harfini de u'ya benzer şekilde kullanıyor.(ama dul kelimesindeki u gibi)