bir zamanlar balans'ın sahibi zannettiğim sanatçı. nerden bilebilirdim ki teomanın her hafta taksimde bir barda sahne aldığını zaten bir hafta balans da diğer hafta yeni melek de sonraki hafta balans da ondan sonraki hafta hayal kahvesin de sonraki hafta gene balans... bu böyle kısır döngü gibi gidiyor.
30 haziran günü ankara'da nermin mehmet çekiç anadolu lisesi'nde bütün önyargıları yok eden çok güzel bir konser vermiş şarkıcıdır.konser boyunca kendisine atılan bileklikleri almış, küpeleri takmış, rujları sürmüş bir de yanında allık istemiştir.*
afyon kocatepe üniversitesi 2008 bahar şenliklerine geç çıkarak zaten sinirleri zıplatyıp selam sabah vermeden 10 tane şarkıyı söyleyip kaçmıştır. yapılır mı bu ya şeklinde tepkilenmiştir. öpmek için sahneye çıkan kızı beğenmeyince dirsek darbesi ile aşağıya sallamıştır.
yavaş yavaş atmosferik yarrak metal türüne kaymaya başlamış şarkıcı insanın hergün içki içip karı kızla geçirmekten daha iyi işleri olmalı..
(bkz: atmosferik yarrak metal)
sürpriz adlı şarkısından aklımda kalan bir kısım söz:
kulağımda gürültüler, uyurken televizyon açık kalmış, bir ülkenin bodrum katında kirli bir savaş varmış, midem bulanıyor galiba dünya tuttu,beni hep kuruttu ... bu adam hakikaten güzel yazıyor. Başarılarının devamı gele inşallah...
gitarla sürekli poz kesen bi çeşit eleman.yaptığı melodileri riffleri gitara dökmekten aciz bunları ıslıkla yapıp gitaristine çaldırdığını açıklamıştır.
kafası farklı çalışıyor.
farklı yaşamaış.
görüyor hepimizden farklı ancak buna rağmen aa ben diyoruz. bizi, insanı bizden farklı görüp bize hissettiriyor.
zekasına hayranım. berbat özelliklerini de itici bulmuyorum. kimseninkini bulmuyorum. ben de berbatım zaten.
bazen diyorum ki, bu adam sahici. ne medyatik ne de tam tersi bi şey. yaşıyor, kimseyi sallamadan. yargılanma korkusu olmadan.
ve yine bazen diyorum ki, sahici bir kadın tanısa, kendisi gibi spontan, ancak spontan olmak için çırpınmayan, kaybetmez. imkansız gözükse de aile babası bile olur bence.
bunca yıldır, dinleyip de dinlemediğim bir insan. büyüyünce aynı dili konuştuğumuzu daha doğrusu onun hepimizle aynı dili konuştuğumuzu bizim anlıyor ancak konuşamıyorlardan olduğumuzu gördüm.
bu bazı gecelerde kimsenin yapamadığını yapıp benim yanımda olan bir insana selam çakan iletidir. hiç konuşmadan, çok konuşmuştur ve sahiden beni anlamıştır. ben de onu anladım sanırım, ama bencilim, önemli olan anlaşılmaktı hocam. seni anlamadan seviyorum sadece.
eyvallah.
hakikaten kitlesini de umursamayan sarkici. bundan 7-8 yıl once odtu de sahneye iki saat gec cikip seyirciyle hic bir iletisime gecmeyip, sarkilarini soyleyip sahneden indigini bilirim. adam bir merhaba bile dememisti ki butun herkes ozur falan bekliyordu gec ciktigi icin. sonucta ne oldu? isliklar arasinda sarkilarini soyledi, ardindan cikan sebnem ferah la teselli bulmustuk.