dünyanın ölümünü gördüm,
Suyun, toprağın,en yakın dostlarımın birer birer
Vakitsiz açan çiçeklerin,vakitli doğan çocukların
Ölümünü gördüm,ama kimse inandıramaz beni
Öldüğüne sevgilerin.
vura vura dip oldum
Ona buna dert oldum yana yana söndüm
Çelindi gönlüm yaşamadan öldüm
Şişeleri açarım, alkole koşarım
Bu bomboş dünyada bir mana ararım
Yanarım bir sigara gibi küllerim dağılır
Sönerim çünkü ateşim izmarite dayanır.
"Eğildim öptüm dudaklarından " kısmına ben bir mana yüklemiştim zamanında. Yani sonuçta Teoman ve kadınlar da dudak dokusu tek yerde yok. Hayır kadın bir de küvette , nereye eğiliyorsun ?
limanında : '' bırak artık dünyayı
zarları hileli
yorgunsun
yüzünden belli ''
hem hayattan hem ölümden : '' kilitliydi dünya, girdim bacasından
kızgındım doludizgin, hazzın ardından
kefenim arka cebimde, cehennemden kaçmadan
delirerek giderek, vicdan azabından
hem hayattan hem ölümden korkarak
son sefer de geçmiş bu son durak
sardunyalar arasında : '' Bu Şehir Kendi Kıyılarına Vuruyor
Sonbaharda Fırtınada
Bu Yara Ayan Beyan Kanıyor
Bir Kıvılcımınla Yanıyor
Bir Sigara içimi Uzağında
Kalbim Kısılı Bir Kuşun Tuzağında
Hatıralar Yanıyor Onlar Da
Bu Upuzun Yaz Sıcağında ''
kum saati : '' zamanla aram pek iyi değildir
kendimi şanslı sayarım yine de
yalnız kalmakla ilgili bir sorunum yok
ama yakınlarda olsun nefesi sevdiğim birinin
hayatla aram pek iyi değildir
çok mutsuz saymam kendimi yine de
göçüp gitmekle ilgili sorunum yok
ama kalbinde olayım sevdiklerimin ''