sana bir adres bırakmak isterdim;
kanatları kırılmış, anlatacagı yalnızlıkların listesini tutan bir kaldırım tasını mesela...
veya yanıbasındaki kişisel yalınlıgını yasayan sokak lambasını...
belki de listede küçük bir yer kaplamaktan buruk bir sevinç duyacak bedenimin adresini vermek isterdim...
orada bulabilir miydin kaybettiğin her şeyi? cevabını bilseydim bunu yapardım...
her zaman fanta kulesi sanıp anlam veremediğim taburedir. meğer bar taburesiymiş. o dönemlerde teoman'ın fantaaağ, fantaaaağ diye şarkı söylediği reklamlar yüzünden olmalı.
sözlükte şu sıralar kullandığı resmi, yaran sözlük kullanıcısı resimleri diye yarışma yapılsa, kafadan ilk 3'e girecek olan yazardır. sürekli sallanan bir kafa, değişmeyen yüz ifadesi, anlamsız bakışlar vs. şarkının en sevdiği yeri gelmiş, dikkatini dağıtmadan dinlemeye çalışıyor gibi.
şarkı ilk çıktığında tabure lafını bile duymayıp, "bir barda ...si üstünde" diye duyduğum, şarkı her çıktığında dikkatle dinleyip, o anlamadığım yeri de anlamaya çalıştığım zamanları bana hatırlatan yazar nicki.