merhaba teoman. seni o ilk çıktığın lise yıllarımdan bu yana dinliyorum. hatta öncesinde mirage dönemleri dahi mevcut.
peki teoman, gerçek isminin böyle afili değil de abdullah yakupoğlu gibi sıradan olduğunu magazin basınından mı öğrenecektim. yo! sus konuşma teoman. ne ekmek ne de su, şu an için her yeni çıkarttığın albümünde bir üst level'a atlayan çatallı ses tonunu hakir görmeme engel olamaz. artık o kadar çatalı ki sesin, zaten anlamsız/anlaşılması güç olan şarkı sözlerini hiç anlayamıyorum. evet senin beyoğlu'nda balans adında bir mekanın, benimse yenmiş tırnaklarım titrek ellerim var teoman. peki teoman, seni ne zaman sabaha karşı kör kütük bardan çıkarken peşine takılan 2-3 balicinin markajı altında görmeyeceğim? söyle bana, ne zaman magazin basın mensubuna kafa atmayacaksın teoman?
senin havadan aşk kokan fislek şarkılarını ve kumsalların şezlong girmemiş romantizmi görünümündeki ciks kliplerini bu dakikadan sonra sevebilirmiyim sanıyorsun teoman. bir de utanmadan bülent ortaçgil gibi, senden daha anlaşılmaz, senden daha ürkütücü boyutlarda vuku bulan bir romantizme sahip müzik insanıyla albüm çıkarıyorsun. sana karşı çok doluyum lan teoman!
araklama güzel kardeşim. judas priestten arakladın, kissten arakladın, cat stevenstan (bkz: yusuf islam) arakladın. herkesin müzik yelpazesi -senin kitlen gibi- mazhar fuat özkan'la sınırlı değil. kimse anlamaz diye arakladığını biliyoruz. ama yapma güzel kardeşim.
teoman, bu varya süper oldu ha harbiden bak. seni zaten uzun uğraşlar sonrasında sevmiştim. hani geriye kalan şeyler olurya sevgiliden. işte sen onlardan biri gibiydin. her yeni şarkında içim sızlar aklıma eski günler gelirdi. artık canımı acıtamayacaksın demek *
aylar önce yaptığım bu serzeniş yerini buldu sanırım. (bkz: #11500493) keşke Allahtan başka bir şey isteseymişim.
Sevgili teoman,
Sen ömür gedik'le "hop dedik orda kal portakal" şarkısına düet yaptığın gün zaten müziği bırakmıştın,değil mi? Yoksa ben mi yanlış anladım?
Sevgiler.
kırıklarını mı aldırdın kalbinin? naptın olm sen? kariyerinin doruk noktasına ulaştığın anda karizmatikçe ve koşarak uzaklaşarak gidiyor musun? korkma, mektubuma senin tipinde mutsuzluk ekleyecek değilim bu saatten sonra lakin yine de şaşırdım anasını satiim. daha arkadaşlarla konserine bi'kere daha gidip, "lan süperdi biliyo musuuuğğn!?" diyeceğdim ben. tek üzüldüğüm nokta bu oldu yani.
teo,
ağzınla iç lan şunu. şarkılarına denecek söz yok zaten. ben seni muhabire sarkışlarınla, onları dövmelerinle sevdim lan. doğallığınla sevdim. gece üçte ben ayık dolaşmam zaten demeni sevdim lan. sen niye bırakıyorsun müziği; demet akalın bıraksın, hilal cebeci ölsün lan sana ne oluyo? bi siktir git elini yüzünü yıka.
Sevgili Teo yazdıklarını okuduktan sonra içim biraz karamsara bağladı cidden.
onca yılın yorgunluğunu atmalısın üzerinden dediğin gibi hep kendin olmaya çalışman fakat olamaman hayat ister istemez insanı bir başkası haline getire biliyor evet yazdıklarında haklısın saygı duydum.aslında bi süre dinlenip geri dönmelisin demek geçer içimden bu sefer kendin dışında başka biri olursan eğer düşüncesi sarar insanı şimdi de.
-haa! "şarkı sözü yazmak bana zevk veriyor seviyorum" demişsin işte budur.
sen müziği bıraksan bile, onca insan seni dinlemeyi bırakamaz.
vardır her zaman bir yerlerde teoman dinleyen işte.
sevgili teoman. Sana neden teo dediklerini bir türlü anlamadım. ismin koskoca teoman'ın ismi avrupa özentisi yavşak gençlik olsa gerek sana teyo diyen. yoksa theodore ile teoman aynı isimler değil. bizde ibrahim ismine ibo derler ibra demezler mesela. mehmet'e memo derler mehm demezler keza muzaffer'e muzo derler muza demezler. esasında sana teyo diyen hayranlarının sayısının çokluğu senin yaptığın müziğin kalitesini özetliyor ya bu da başka konu. Neyse iyi para götürdün helali hoş olsun bir şey demiyorum da senden sonra emre aydın gibi ağlak adamlar türedi ergen kızları etkilemek için. Ha bir de bu zamana kadar yaptığın en güzel parçalar Hep çalıntı parçalardı. mesela dün gibi aklımda papatya'yı çıkardığın günler. Tabi o zamanlar judas priesti hatmetmemiştik bilemedik çok beğendik parçayı. Hala da beğeniyoruz da oğlum senin yüzünden ne zaman a touch of evil dinlesem aklıma papatya geliyor lan Rob halford'un o güzel sesi değil de senin viyaklaman çıkacakmış gibi hissediyorum.
