2013 senesinde yürürlüğe giren sınav sisteminin cehape tarafından getirildiğini bilmeyen zihniyettir. hiç unutmuyorum cehape ile paralel yapı el ele vermişler arkalarına da kandili almışlar el ele tutturmuşlar bir teog teog diye..
milli eğitim bakanlığı bünyesinde hizmet veren okullarımızda örgütlenemeyeceğini anlayan fetö, ülke yönetiminde nüfuzunu kullanarak 2000 yılında liselere giriş sınavı(lgs)'leri getirdi. bu sayede dershanelerin önünü iyice açtı. daha sonra ise ne değişti bilinmez, sınav aynı kaldı ancak sınav ismi ortaöğretim kurumları seçme ve yerleştirme sınavı(oks) olarak değişti. sonra dershaneleri daha etkin kullanmak istemiş olacaklar ki yıl 2008'de seviye belirleme sınavları(sbs) adında üç aşamalı sınav getirdiler, haliyle aileleri ve öğrencileri de dershanelere zincirlediler. daha sonra eğitim sistemi 4+4+4 olarak 2012 yılında değişti. yeni sisteme göre sınav biçimi belirlenmeliydi. orta okulda her yıl yapılan ve ortalaması alınan puan belirleme şekli yeni sisteme uygun değildi, artık orta okul 4 yıl olmuştu. 17-25 aralık operasyonlarıyla devlet ile cemaat(fetö) karşı karşıya gelmese her yıl bir sınav koyarak öğrencileri ve aileleri daha fazla istismar edeceklerdi ancak 2014 yılında temel eğitimden ortaöğretime geçiş(teog) adıyla gelen yeni sistem okul bazında alınan puanların ortalamasını %30, 8. sınıfta girilecek olan sınavın ortalamasını da %70 alıp iki değeri toplayarak öğrencileri liselere yerleştirmeyi amaçlıyordu. dershaneler kapatılmıştı ancak başka isimle aynı işi yapan kurumlar açılmaya devam ediyordu.
yukarıda yazanlar işin bilgilendirme kısmı. şimdi ise teog ile birlikte benzeri sınav uygulama biçimlerinin kaldırılması neye yarayacak onu inceleyelim.
eğitim sistemimiz çarpık. ben endüstri meslek lisesi elektrik elektronik bölümünde okudum. neden benim ülkemin en başarısız öğrencileri elektrik elektronik bölümüne giderken, üniversite seviyesinde en başarılı öğrenciler bu bölümü tercih ediyor? bu sorunun yanıtını eğitim sisteminin çarpıklığıyla ilişkilendirdim ben. başka bir şey gelmedi aklıma.
ayrıca kimsenin de düşük puan alan öğrencileri eziklik psikolojisiyle lise adı verilen hapishanelere kapatma lüksü yoktur. bu toplumun bütün bireylerini bir değer olarak görmek zorundayız ve hepsine ilgi alanlarına göre en üst düzey eğitimi ulaştırmak durumundayız. tembelliğe şartlanmış öğrencileri endüstri meslek, ticaret meslek, düz lise ve akşam liselerine tıkıştırıp ne yaptığımızı sanıyoruz? günde 7 veya 10 saat tahtaya boş boş bakan, kendi arkadaşını parmaklayan, tuvalette sigara içen, hap atan, otuzbir çeken bir nesil bizim hangi işimize yarayacak? üniversite bir insanı böyle bir lise yaşantısından sonra ne derece paklayabilir ki? barajı geçenin mühendislik okuduğu saçma sapan bir yerdeyiz şuanda.
bu sebeple iha/siha meselesine çevirmesin kimse bu konuyu. teröristlere yapılan insanlık zulmüdür diyen bir 'zihniyet'in söyledikleri açık olarak ifade edeyim, zerre umurumda değil.
