tenis seyircisinin elitliği

entry5 galeri0
    1.
  1. spor, insanların günlük hayattaki streslerinden bir nebze olsun uzaklaşmaları için ortaya çıkmış, hem uygulanmasında yarar sağlayan hem izlenmesinde keyif veren bir tür faaliyetler zinciridir. ne spor dalları vardır ki kitleleri peşinden koşturmasının yanında uyuşturucu etkisi yaparak takipçilerinin gözü kararmış canavarlar olmasına sebep olur, ne spor dalları vardır ki zar zor seyirci toplar. öyle ki maçların biletleri bedava dağıtılır da rağbet eden olmaz. evet, maçların bileti 0 tl'dir de hitap edecek seyirci bulamazlar. fakat bu spor dallarının hepsinin de ortak bir noktası vardır: gerektiğinde seyirciler hep bir ağız olur tuttukları takımı desteklerler. "voleybolda da mı?" derseniz, evet voleybolda da. gerektiğinde turkish abazan team (t.a.t) bayan voleybol maçlarına gidip, her bir sporcunun adına coşkulu tezahüratlar yapabilir. futboldaki tezahüratları zaten hepimiz biliyoruz. türkiye'de bu işin ehli olarak gösterebileceğimiz çeşitli kulüplerin taraftar grupları yok değil. * . basketbolda var mı? onda da var tabi ki. panathinaikos takımı seyircisinin yaptığı muhteşem tezahüratlar hafızalardan silenecek gibi değil. gel gelelim tenis seyircisine: efendim, hepsi paşa paşa oturur, kıkını çıkarmaz oyun boyunca, oyun sonunda da ister desteklediği kişi ister rakip kişi kazanmış olsun alkışlamayı yadırgamaz. a kişisini destekliyorsa, b kişisini destekleyenlerle yan yana kardeş kardeş oturur, problem de olmaz. hepsi birer efendi, hanım efendidir anlayacağınız. r.i. * tipli adamların o nezih tenis kortlarının seyirciler için ayrılmış bölümünde yeri yoktur. hiç rastladınız mı seyircilerin arasından çıkıp "hadii oolum rogiii göriim seni, vurr olum... hayttt koççum beaaa, raket ağladı beaa" demesine? ya da birleşip hep bir ağızdan tezahürat yaptıklarına.

    - biiiir, kiiiii, üüüüç... şak şak şak... şak şak şak... la la la la la la la la laaaaaaaaaaa roooogeeee' federeeeeeeeeeer! la la la la la la la la laaaaaaaa oooooooooooo federeeeeeeeeer! fe-de-rer!! şak şak şak... fe-de-rer!! şak şak şak... la la la la la la la la laaaaaaaaaaa roooooogeee' federeeeeer!!

    ama hoş olmaz değil. koyun oraya çarşı grubunu, tadından yenmez valla. hem tenise yeni bir boyut kazandırılmış olur. böylece de oyun boyunca tenisçilerin topa vururken çıkardıkları öküzümsü sesler yerine, daha çok kulağa hitap eden şeyler dinlemiş oluruz.
    gözümüz, gönlümüz, kulağımız açılır de mi yauu *
    5 ...
  2. 2.
  3. bugün wimbledon merkez kortunda değillerdi, neydi o murray 30 yapınca coşmalar bağırışmalar falan, her sayıda da olur mu arkadaş?
    0 ...
  4. 3.
  5. hep özendiğim şeylerden biridir efendim.
    rolland garros da come on Maria ! diye bağırmak.
    hadi yavrum hadi yapabilirsin ! go maria !

    hadi bacım !
    hadi anam !
    hadi yavrruuuummmmm !
    güzelimmmm !
    oşşşşh !

    giderek türk tarafım ortaya çıkarak korkarım ki.
    0 ...
  6. 4.
  7. kravatlı gelen adamlar aslında elitlikten kastın ne olduğunu göstermi$tir.
    0 ...
  8. 5.
  9. (bkz: bakanını uluslar arası platformda yuhalayan ülke)

    başlığında bir kez daha şahit olduğumuz durum. heriflere saygım arttı amk.
    hiç durmadan, hiç kesintiye uğramadan, fatma şahin sesini yüselttikçe daha bir şevkle yuhlayarak, haklı tepkilerinin uluslararası platformda da yankılanmasını sağlayan bu seyirci takdir edilmez de ne edilir.
    küfür yok, taşkınlık yok, sahaya bişe fırlatayım atayım derdi yok. adamlar olanca sakinliği ile tepkilerini koydu ve geçtiler.

    o değil binali yıldırım ne de güzel kaçıyordu yahu nizami adımlarla. *
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük