tenis turnuvası sonunda ödülleri vermek için sahneye ulaştırma bakanının çıkmasından anlamalıydık bunu aslında.
durmak yok geçirmeye devam siyasetinin son bombasıdır. yakında tenisçilerin etek boylarıyla ilgili düzenlemeler bekliyoruz.
türkiye'de yeni bir skandal olayın yaşandığının göstergesidir. kimdir lan bu ptt genel müdürü? hayatında hiç tenis maçı izledi mi acaba? roger federer'i bile tanımıyordur eminim ya da başka bir tenisçiyi.
benimde tercihim o sporu yapan kişi olsun ama ülkemizde tenisçi sayısı inanılmaz düşük ayrıca bazı arkadaşlar yöneticiliğin bir iş olduğunu uzmanlaşma gerektirdiğini unutmuş olsa gerek, ptt genel müdürlüğü son derece başarılı olmuş bürokratdır. ve o fedarasyonda uzun yıllardır üyedir, pttnin yaşadığı dönüşüme bir bakın, ayrıca tenis sporu ile ilgili olmadığını kimse söyleyemez, galatasaray spor klübünün başında ekonomist var fenerbahçenin başında inşaat mühendisi var, futbol fedarasyonun başında bir sanayici var. bence ak parti ön yargısıyla yaklaşmayın daha derinden inceleyin konuları.
ülkemin sporunun içler acısı durumunu anlatan tablo. sanırım WTA 2012'de sinan erdem'de yerini almış, hükümet erkanı ve loca gibi yerlerde oturan malum dallamaları saymazsak, herhangi birini tenisimizin başına getirsek daha sağlıklı olurdu.
andy murray'in, federer'in, djokovic'in, serena'nın maçlarını izlerken iç geçirirdim; ulan bizim marsel'imiz niçin dünya sıralamasında zirveyi zorlayamaz ki, neden sırplar bir djokovic çıkarır da 70 milyonluk türkiye'nin bir djokovic'i olmaz şeklinde. bundan sonra bu tür iç geçirmelerin, bir ptt genel müdürünün tenis federasyonu başkanı yapıldığını hatırlayarak, ne kadar mantıksız olduğunu dahi iyi kavratacağım zihnime.
Aslında mesele hangi kurumun başına hangi şahsın geçtiğinden ziyade bir kurumun başına atama yaparken neyi baz aldıkları sorusuna verecekleri cevaptır.